"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hep hayra ve hizmete odaklanalım ki...

Kâzım GÜLEÇYÜZ
29 Ağustos 2021, Pazar
Hikmetü’l-İstiaze Risalesi’nde insî ve cinnî şeytanların tuzak ve desiseleri ile onlardan korunma çareleri anlatılırken, en çok kullanılan şeytanî taktiklerden biri “Hayrı yaptırmamakla şerleri yaptırıyorlar” sözüyle ifade ediliyor. Çok önemli ve derin bir hakikate vurgu yapan bu cümleyi dikkatli okumamız ve anlamamız lâzım.

Gerçekten, “hayır” olarak ifade ettiğimiz şeyler hep “vücudî” bir mahiyet arz ederken, şerler “adem,” yani yokluk hesabına yazılıyor. Hayır işlemek için emek, gayret, sabır, sebat gibi hasletlere ihtiyaç var. Ama şer için bunlara gerek yok. Hayrı yapmayınca şer geliyor.

Örnekler üzerinden gidecek olursak:

İman etmek, derin okuma ve tefekkürlerle bu imanı geliştirip kuvvetlendirmek; ibadetlerle imanımızı hayatımıza yansıtmak; insanlar ve diğer yaratılmışlarla ilişkilerimizde fıtrat ve ahlâk kurallarına uymak... Hayat imtihanımızın temel sınav konularını teşkil eden bu hususlar, hep vücudî tavırları gerektiriyor. Her aşamasında nefisle sıkı bir mücadeleyi ve insanı aksi yönde tercihte bulunmaya zorlayan şeytan kaynaklı engelleri aşmayı da...

Hayrı yaptırmayarak şerre yol açma taktiğiyle, hizmet meselelerinde de çok karşılaşıyoruz. Hizmetin gereği olarak yapılması gereken bir iş, birşeylere tepki, kişiler arasındaki rekabet, kırgınlık, şevksizlik, herhangi bir konuda çıkan fikir ayrılığı, hissî imtizaçsızlık gibi değişik sebeplerle yapılmazsa hizmet aksıyor. Bunun sonucunda, hem hizmet o işin yapılmasıyla kaydedilecek inkişaftan mahrum kalıyor, hem de bundan dolayı ortaya çıkan boşluk ve geride kalmanın getireceği şevk kaybı, sonraki hizmetlerin önünü kesiyor.

Onun için, İhlâs Risalesi’ndeki “Mânilere ve bu şeytanlara karşı ihlâs kuvvetine dayanmak gerektir. İhlâsı kıracak esbabdan (sebeplerden), yılandan, akrepten çekindiğiniz gibi çekininiz. (...) Nefs-i emmareye itimad edilmez. Enaniyet ve nefs-i emmare sizi aldatmasın” ikazlarını ve eserlerdeki diğer tamamlayıcı öğütleri hiç hatırımızdan çıkarmayalım.

Bu istikamette rehberimiz, aynı eserdeki “Risale-i Nur yoluyla Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyan’ın daire-i kudsiyesine girenler, daima nura, ihlâsa, imana kuvvet verecekler” cümlesi olmalı. 

Şerle vakit ve enerji kaybetmeyip hep hayırla meşgul olalım, hayatımız hayırlarla dolsun ki, şerre ve menfiliklere yer kalmasın.

Okunma Sayısı: 2419
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Halil İbrahin KARAHAN

    29.8.2021 12:35:28

    Allah razı olsun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı