Ankara’nın son dönemde söylem düzeyinde çok “iddialı” götürüyor gibi göründüğü iki kritik konudaki gelişmeler “Evdeki hesap çarşıya uymadı” dedirtecek sıkıntılı bir seyir takip ediyor.
Bunlardan biri İdlib özelinde Suriye.
İdlib için Türkiye, İran ve Rusya arasında varılan Soçi ve Astana mutabakatları, son gelişmelerle iyice çökmüşe benziyor.
Süleymani suikastı ve Ukrayna uçağının “hataen” düşürülmesi sonrasında İran devredışı kalıp iyice etkisizleştirilmiş gibi.
Buna karşılık Rusya destekli rejim İdlib’in neredeyse yarısını yeniden kontrolüne almış durumda. Ve Putin’le Esad’ın “terörist,” Erdoğan’ın “Kendi toprağını savunan direnişçiler” dediği gruplar kaybediyor.
“Ne Astana kaldı, ne Soçi” derken buna işaret eden Erdoğan “İdlib’de normale dönülmezse askerî güç kullanmak dahil gerekeni yaparız” diyor ve dün 8 şehit verdiğimiz gerilim işi o noktaya taşıma riskini tırmandırıyor.
Eğer Suriye topraklarında rejimin ordusuyla çatışma gibi bir noktaya gelinirse, Suriye iç savaşının Türkiye-Suriye savaşını da tetiklediği bir tablo ortaya çıkmış olur.
Allah böyle bir belâdan hepimizi korusun.
Libya’da olup bitenlere de bakarsak:
Orada da iddialı söylemlerle gündeme getirilen “asker gönderme” girişimi evvelâ “Muharip güç olmayacak, sadece eğitim verilecek” şekline çevrildi; ardından önce Putin’le beraber ilan edilen ateşkes mutabakatına, sonra çatışan taraflara askerî destek verilmesinin önünü kesen Berlin Konferansına takıldı.
Suriye gündemi Libya ile örtülmüştü, şimdi tersi oluyor; İdlib Libya’nın önüne geçiyor.
Böyle bir karambolde Erdoğan’ın defaatle “Çok iyi görüşüyoruz” dediği ve “Dostum” diye bahsettiği “Sayın” Trump, Netanyahu’yu yanına alarak, Türk gazetecileri dışladığı bir basın toplantısıyla, Kudüs’ün gaspını ve Filistin’in tamamen tasfiye edilmesini öngören “yüzyılın ihaneti” planını açıklıyor.
Buna karşı Ankara ve Erdoğan’ın tepkisi bilinen sert ve keskin söylemleri tekrarlamaktan ibaret oluyor. Ama İsrail yine “haydut terör devleti” olarak nitelenirken, ABD için kayda değer tek bir lâf bile söylenmiyor.
Ve İsrail’le anlaşmalar aynen sürüyor.
3-5 Haziran’da TC Ticaret Bakanlığının desteğiyle Tel Aviv’de düzenlenecek olan 1. Türk Ürünleri Fuarının hazırlıkları da...