"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İdlib, Libya, İsrail

Kâzım GÜLEÇYÜZ
04 Şubat 2020, Salı
Ankara’nın son dönemde söylem düzeyinde çok “iddialı” götürüyor gibi göründüğü iki kritik konudaki gelişmeler “Evdeki hesap çarşıya uymadı” dedirtecek sıkıntılı bir seyir takip ediyor.

Bunlardan biri İdlib özelinde Suriye.

İdlib için Türkiye, İran ve Rusya arasında varılan Soçi ve Astana mutabakatları, son gelişmelerle iyice çökmüşe benziyor.

Süleymani suikastı ve Ukrayna uçağının “hataen” düşürülmesi sonrasında İran devredışı kalıp iyice etkisizleştirilmiş gibi.

Buna karşılık Rusya destekli rejim İdlib’in neredeyse yarısını yeniden kontrolüne almış durumda. Ve Putin’le Esad’ın “terörist,” Erdoğan’ın “Kendi toprağını savunan direnişçiler” dediği gruplar kaybediyor.

“Ne Astana kaldı, ne Soçi” derken buna işaret eden Erdoğan “İdlib’de normale dönülmezse askerî güç kullanmak dahil gerekeni yaparız” diyor ve dün 8 şehit verdiğimiz gerilim işi o noktaya taşıma riskini tırmandırıyor.

Eğer Suriye topraklarında rejimin ordusuyla çatışma gibi bir noktaya gelinirse, Suriye iç savaşının Türkiye-Suriye savaşını da tetiklediği bir tablo ortaya çıkmış olur.

Allah böyle bir belâdan hepimizi korusun.

Libya’da olup bitenlere de bakarsak:

Orada da iddialı söylemlerle gündeme getirilen “asker gönderme” girişimi evvelâ “Muharip güç olmayacak, sadece eğitim verilecek” şekline çevrildi; ardından önce Putin’le beraber ilan edilen ateşkes mutabakatına, sonra çatışan taraflara askerî destek verilmesinin önünü kesen Berlin Konferansına takıldı.

Suriye gündemi Libya ile örtülmüştü, şimdi tersi oluyor; İdlib Libya’nın önüne geçiyor.

Böyle bir karambolde Erdoğan’ın defaatle “Çok iyi görüşüyoruz” dediği ve “Dostum” diye bahsettiği “Sayın” Trump, Netanyahu’yu yanına alarak, Türk gazetecileri dışladığı bir basın toplantısıyla, Kudüs’ün gaspını ve Filistin’in tamamen tasfiye edilmesini öngören “yüzyılın ihaneti” planını açıklıyor.

Buna karşı Ankara ve Erdoğan’ın tepkisi bilinen sert ve keskin söylemleri tekrarlamaktan ibaret oluyor. Ama İsrail yine “haydut terör devleti” olarak nitelenirken, ABD için kayda değer tek bir lâf bile söylenmiyor.

Ve İsrail’le anlaşmalar aynen sürüyor.

3-5 Haziran’da TC Ticaret Bakanlığının desteğiyle Tel Aviv’de düzenlenecek olan 1. Türk Ürünleri Fuarının hazırlıkları da...

Okunma Sayısı: 5388
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • HÜSEYİN İLHAN

    4.2.2020 23:47:28

    SURİYE,MISIR,LİBYA,KÖRFEZ EMİRLİKLERİ,IRAK konusunda maalesef hükümet sınıfta kalmıştır. Tel örgüleri kaldıracağız diye verilen beyanlar,iki dindaş ve kardeş ülke insanlarının turistik,manevi turları artar,ortak kabine toplantısı yapılır,iki ülke liderinin ailecek EGE de tatilleri müslümanları sevindiriken hep SİYONİST VE TERÖRİST İSRAİL kırmızı görmüş gibi idiler.Fakaat birden bire noldu da biz kardeş kavgasında taraf olduk.Aralarında musalahyı sağlamak varken birilerine destek olduk. Bu milyonların ülkesini terke,milyonun üzerinde masumun hayatına ve dinmeyen gözyaşlarına neden oldu.SAHİ TARİHTEN DERS ALMAYI BİLMEYENLER DAHA NE KADAR MASUMLARIN KANINA GİRECEKLER.

  • İsmail Cebecili

    4.2.2020 11:45:42

    Ölenlerin, şehitlerin kim olduklarını-Müslüman- dikkate almamak, görmemek, ticaretle, kârla/menfaatla siyasetin içiçice olduğunu görmemek, bilmemek; sadece tarafgirlikle izah edilebilir. Suriye ile Türkiye savaşmamalıdır. Zira, Bediüzzaman Hazretleri 1950'lerde, Abdulkadir Badıllı'nın Ş.Urfa'ya davetine, "ben şimdi gelirsem, Türkiye ile Suriye'yi birleştirmem lazım" diye karşılık vermiş,

  • Mürsel

    4.2.2020 00:15:03

    1- 7 şehide 10 misli karşılık verildi. 2-Rejim ordusu yok, bizimle savaşacak durumu hiç yok! 3-Ticaretle siyaseti karıştırmayalım.Siyasetle dini karıştırmamak gibi..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı