"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kime “lütuf,” kime tuzak?

Kâzım GÜLEÇYÜZ
21 Temmuz 2022, Perşembe
15 Temmuz gecesinde, “demokrasiyi savunmak” için sokaklara ve meydanlara çağrılan insanların mermilere hedef olup can verdiği saatlerde kameraların karşısına geçilerek söylenen o sözü unutmak mümkün mü:

“Bu çıkış, Allah’ın bize büyük bir lütfudur.”

Bu sözle neyin kast edildiği, o gece başlatılan sürecin devamında yapılanlarla ortaya çıktı ve her geçen gün çok daha iyi görüldü.

Meş’um kalkışma, iktidarlarını pekiştirme fırsatı olarak kullanıldı. Ve bu yönüyle kendileri açısından “Allah’ın lütfu” olarak görüldü.

Ama millet ve ülke için de öyle miydi?

Eğer bu “lütuf” adalet, hukuk ve demokrasiyi güçlendirip tahkim etmek için değerlendirilmiş olsaydı sualin cevabı “evet” olurdu.

Ama ne yazık ki o kritik kavşakta yapılan tercih ve sonrasındaki gelişmeler tam tersi bir istikamette şekillendi. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin askıya alındığı ilan edilerek başlatılan 20 Temmuz OHAL sürecinde ülke hukuk ve demokrasiden uzaklaştırıldı.

Ve tek adam rejimine sürüklendi.

Devletin bütün kurumları, evvelce benzeri görülmemiş boyutta dehşetli bir istihbarat vesayeti tarafından kuşatılıp teslim alındı.

15 Temmuz gecesi bombalanan Meclis, tek adam rejiminde tümüyle işlevsizleştirildi

Bağımsızlık ve tarafsızlığı berhava edilen yargı kontrol altına alındı ve siyasallaştırıldı.

Medya rejimin propagandisti yapıldı.

Üniversiteler ilim yuvası olmaktan çıkarılıp “beşik ulemasının mekânı” haline getirildi.

STK’lar sivil toplumdan koparılarak, iktidarın ve tek adam rejiminin aparatları yapıldı.

Toplum istihbarat vesayetinin ürünü olan algı operasyonlarıyla muhakeme ve idrak felciyle vicdan körelmesine maruz bırakıldı.

28 Şubat’ta yapılmak istenip de yapılamayan kıyım ve tasfiyeler, çok daha kapsamlı bir şekilde OHAL KHK’larıyla gerçekleştirildi.

Üstelik masumiyet karinesi, suç ve cezanın şahsîliği ve geriye yürümezliği, âdil yargılanma ve savunma hakkı gibi, hukukun en temel ölçü ve kriterleri yok sayılıp çiğnenerek.

Demokratik hukuk devletinin “olmazsa olmaz”ları olan kuvvetler ayrılığı ilkesi, denge ve denetim mekanizmaları tahrip edilerek.

“Demokrasi aşkı” gibi sunulan iktidar hırsının “lütuf” dediği kalkışmanın gerçekte nasıl bir tuzak olduğu böylece görülmüş oldu...

Okunma Sayısı: 4810
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin

    22.7.2022 21:41:58

    Kazım kardeş, " işlevsizleştirildi" bu ne demek Allah aşkına? Bir izahediver kardeş.

  • İlke

    21.7.2022 13:05:34

    15 temmuz akp nin cebine Allah'ın lütfu oldu.2023 ten sonrada akp nin keşkesi olacak

  • Aysuna

    21.7.2022 12:16:59

    "Bu devir,sıradan insanların en parlak zamanı..Duygusuzluğun,BİLGİSİZLİĞİN,tembelliğin,yeteneksizliğin,hazıra konmak isteyen bir kuşağın devridir."(Budala,Dostoyevski)

  • S.topuz

    21.7.2022 11:35:15

    Minareyi ÇALMAK isteyen, Ona uygun, münasip ve aynı boyda bir KILIF da hazır etmelidir. Yoksa maksad hasıl olmaz, olamaz. İşin şakası YOK. Bu mesele YÜCE MECLİS tarafından ve devletin BAĞIMSIZ HAKİMLERİ ve SAVCILARI vasıtasıyla acele vuzuha kavuşturulmalı! Karanlık sırlar perdesi bir an evvel açılmalı vesselam.

  • ahmet

    21.7.2022 11:23:05

    Evet gerçek bir tuzak. Hem de 31 Mart gibi. Sorular da çok fazla. Bir kaç tane de ben ekleyeyim. Mesela öncesinde de tamamlanmış farklı ve büyük suçlar işlendiği bilindiği halde neden 2013 yılının sonuna kadar beklendi ve bu operasyon neden bir gruba mâledildi ve Erdoğanın hain dediği altılı masa bile neden fetö operasyonlarına neredeyse Erdoğan kadar sahip çıkıyor?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı