Bir taraftan cumhurbaşkanı seçiminin ikinci tura kaldığı açıklanır ve yarışan taraflar bu tura hazırlanırken, diğer taraftan 14 Mayıs seçimlerinin YSK tarafından açıklanan gayri resmî sonuçları giderek kızışan yoğun itiraz ve tartışmalara konu oluyor.
Nitekim bu itirazların milletvekili seçimi sonuçlarına yönelik olanları neticesinde, HÜDAPAR’ın aldığı açıklanan dört vekillikten ikisinin geri alınıp birinin İyi Parti’ye, diğerinin YSP’ye geçtiği yönündeki iddialar bunun bir örneği. Durum, kesin sonuçlar açıklanınca netleşecek.
Ama bu tartışmalar başından beri dile getirilen oy hırsızlığı şüphelerini güçlendirdi.
Seçim gecesi oy oranlarının açıklanmaya başlanmasından itibaren Kılıçdaroğlu’nun saatlerce önde görünmesine rağmen sonlara doğru durumun tersine dön(dürül)mesindeki tuhaflık da daha çok sorgulanır hale geldi.
YSK verileriyle, AKP’nin aktardığı sonuçları servis eden AA rakamları arasındaki bariz çelişki ve tutarsızlıklar da yeniden tartışılıyor.
Gecenin sonuna doğru yaşanan en kritik saatlerde CHP’nin sergilediği tutukluk ve kilitlenme, sonuçları paylaşmak için duyurulan linkin çalışmaması ayrı bir garabet oldu.
ANKA ve Halk TV başta olmak üzere kimi mecralardaki yayın ve yorumların AA rakamları paralelinde gelişmesi ve şekillenmesi de.
Kılıçdaroğlu da, İmamoğlu ve Yavaş gibi isimler de belli bir saate kadar “Öndeyiz” der ve önde oldukları sandıklardaki sonuçlara iktidar cenahının yaptığı mükerrer itirazlar sebebiyle bu durumun oranlara yansımasının geciktiğini, ama sonra durumun değişeceğini söylerken, bilahare gidişat çok farklı bir yöne döndü ve sonuç dedikleri gibi olmadı.
Saatler boyu son ana kadar önde götürülen cumhurbaşkanı seçiminin ikinci tura kaldığının da, açıklanan milletvekili dağılımının da kabullenildiği bir netice ortaya çıktı. Ama görünen o ki, sonrasında yapılan yoğun itirazlarla “bu hamur daha çok su götürecek.”
Gelinen aşamada, yaşanan bu kargaşanın CHP’ye bakan boyutundan sorumlu oldukları ifade edilen isimlerin görevden alınması, verilen zorlu mücadelenin içeriden nasıl sabote edildiğinin geç de olsa nihayet anlaşıldığını göstermesi cihetiyle de dikkat çekici.
Şimdi gündem: Oyların tamamı tekrar sayılsın. Gerekirse seçim iptal edilip yenilensin.
Bakalım, işin sonu nereye varacak?