Son dönem mağdurlarından biriyim.
Eşim cezaevinde, benim ceza yargılamam devam ediyor. Bu hafta eşimin kovid 19 testinin pozitif olduğunu öğrendim. Üç oğlum var. Yaşlı anne babam ve çocuklarımla mücadele etmeye çalışıyorum. Büyük oğlum 16 yaşında. Namazını kaçırdığında ağlayan bir çocuktu. Ama şimdi çevresinin de etkisiyle ateist olduğunu söylüyor. 12 yaşındaki ortanca oğlumu da etkiliyor. Alıcılarını bana karşı kapatmış durumda. Mantıklı bütün açıklamalarıma rağmen kabul etmiyor. Sıradan bir çocuk değil. Sürekli kitap okuyor. Şu ana kadar okuduğu kitap 1000’den fazladır. Asosyal ayrıca. Psikoloğa götürüyorum. Büyük ve ortanca oğlum şu an Allah’a inanmadıklarını söylüyorlar. Bu durum beni bütün yaşadıklarımdan daha fazla üzüyor. Çaresizim.
Biz eşimle ikimiz de öğretmendik. Eşim evdeki sineğin bile öldürülmesine razı gelmeyen biri olarak terörist yaftasıyla dört senedir cezaevinde. Ben edebiyat öğretmeni olarak yıllarca öğrencilerime okulun ilk haftası İstiklâl Marşımızı, Mehmet Âkif’i anlattım, manevî değerlerimizi vermeye çalıştım. Ama kendi çocuklarıma anlatmakta etkisizim. Şu an dünyalık hiçbir şey gözümde yok. İnşaallah onların imanını selâmette görürüm.
Çocuklarım için dua eder misiniz ve duası makbul dostlarınıza dua ettirebilir misiniz?
***
Instagram hesabımıza gelen ve youtube kanalımızda Pazar günleri yayınlanan Soru-Cevap yayınlarımızın geçen haftaki sonuncusuna konu ettiğimiz bu mesaj çok yakıcı.
15-20 Temmuz sürecindeki hoyratlıkların çocuk ve gençleri nasıl etkilediğini ve onlar üzerinde ne gibi sonuçlar doğurduğunu gösteren son derece ibretli ve çarpıcı bir örnek.
Her fırsatta “dindar nesil” yetiştirmekten dem vuran bir iktidar döneminde, yine o iktidarın hukuksuz uygulamaları sebebiyle dinden soğuyan, hattâ imanı sarsılan gençler...
Bir gün sabaha karşı terörle mücadele ekiplerince evleri basılarak anne ve babaları itilip kakılan ve içeri tıkılan çocuk ve gençlerin yaşadığı bu travmanın iç dünyalarında inançlarını sorgulatan sonuçlar doğurması.
Demokrasi mücadelesi kılıfıyla örtülen bir iktidar hırsı uğruna yapılanların yol açtığı bu sonuçların vebalini kim nasıl taşıyabilir?!!!
Sorumluların gerçekten yatacak yeri yok...