"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cennet-âsâ bahar müjdesi

Kâzım GÜLEÇYÜZ
20 Nisan 2025, Pazar
Yeryüzünün kuzey yarımküresi bütün ihtişamıyla bir bahar dirilişine daha sahne olur ve ama ülkemiz bu dirilişin ortasında çok ibretli kara kış tecellilerini yaşarken, Risale-i Nur’un birçok yerinde baharı Cennetle irtibatlandıran Üstad Bediüzzaman’ın 110 sene önce istikbal nesillerine söylediği “Ne yapayım, acele ettim, kışta geldim; sizler Cennet-âsâ bir baharda geleceksiniz” müjdesindeki manevî baharların tahakkukuna da şahit olmaktayız.

O, bu sözü, âlem-i İslamın tarihteki en zorlu kışında söyledi. Kur’ân nurunu söndürmek için bin senedir yapılan hazırlıkların icraat programlarına dönüştüğü, Kur’ân etrafındaki bütün surların birer birer tahrip edildiği ve Müslümanları Kur’ân’dan soğutup uzaklaştırma planlarının uygulamaya konulduğu dehşetli bir manevî kışta. Uyarıcı nebevî mesajlarla asırlar önce haber verilen ve her asrın dehşetinden titrediği ahirzaman kışında.

Gerçi bu sözü söylediği tarihte o manevî kış henüz tam olarak gelmemişti. İslâm beldelerinin çoğu ecnebi esareti altına girmiş ve 600 yıldır i’lâ-yı kelimetullah sancağını dalgalandıran Osmanlı çınarı, köklerindeki çürümeye bağlı olarak çoktandır devrilme işaretleri vermeyi başlamış idiyse de, İngiliz Sömürgeler Bakanının Kur’ân’ı eline alarak söylediği “Ya bu kitabı ortadan kaldırmalıyız, ya da Müslümanları ondan soğutmalıyız” sözünde ifadesini bulan manevî taarruz ve müthiş tahribat aşamasına henüz geçilmemişti. 

On yıl sonra onun işaretleri de ortaya çıktı. Karanlık mahfillerde, kapalı kapılar ardında yapılan anlaşmalar neticesi, “otuz sene sonra Kur’ân’ı kendi eliyle ortadan kaldıracak nesiller yetiştirme”yi amaçlayan planlar tatbikata konuldu. Ama etrafındaki bütün surlar yıkılan Kur’ân’ın Sahibi, kitabına bahşettiği i’cazdan çıkan bir nurla, bu planları akamete uğrattı.

İlâhî bir tavzifle bu hizmette istihdam edilen Üstad, “Cennet gibi bir baharda geleceksiniz” müjdesi verdiği istikbal nesillerine “Şimdi ekilen nur tohumları, zemininizde çiçek açacak” diye seslendi; ardından Şam Emeviye Camiinde verdiği hutbede hem Müslümanlara, hem insanlığa, ilmî, tarihî ve sosyolojik tesbitlere dayandırdığı ümit mesajları vererek, yine Cennet-âsâ bir manevî baharı müjdeledi.

O müjdenin tahakkuk şartlarını da eserlerinde bütün nüanslarıyla kayda geçirerek...

Okunma Sayısı: 1839
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Demokrat

    20.4.2025 23:02:36

    Hergun siyonist katillerin katliamları ile yüreklerimiz daglaniyor.Muslumanlar dualarını ve desteklerini eksik etmiyor amma İslam ülke idarecileri hem bu canilere açık destek veriyor hemde güya kınıyorum diyerek ehli imanı aldatıyorum. Gunes balçıkla sıvanmaz diyor aziz üstadımız. Terörist devlete her türlü desteği veren,boynunda hala o canilerin madalyası olan bir kişinin bu Müslüman milleti temsil sıfatı, kardeşliğimize,birliğimize en büyük tahribat yikimdir. Böylesine bir ihanet eden varken,milyonu aşkın muslumanin katline dahi olana söz etme cesareti,hakperestligi olmayanların ucuz tavsiyeleri gündemi değiştirme zihinleri bulandirma oyunları YENI ASYA Risalei Nur cemaatine sökmez.

  • Mustafa

    20.4.2025 14:42:52

    Allah razı olsun sayın Güleçyüz teşekkürler Allah yar ve yardımcınız olsun inşallah

  • HÇeşitcioğlu

    20.4.2025 00:34:39

    2- Hem âlicenâbâne affetmek ise, yalnız kendine karşı cinayetini affedebilir. Kendi hakkından vazgeçse hakkı var; yoksa başkalarının hukukunu çiğneyen cânilere afüvkârâne bakmaya hakkı yoktur, zulme şerik olur. ( 15 Temmuz darbesinde; 251 müslüman şehid binlercesi gazi oldu. Bu şehid ve gaziler arasında 10 yakın RN talebesi de var. Nerden bakarsak bakalım bir tarafında; mürai takiyyeci siyasetli bir cemaat bir hizmet hareketi var.Türkiye çapındaki bu kamu hukuku cinayet ve katliamına “afüvkârâne bakmak bu korkunç zulme ortak olmakla” Ramazanlarda edilen duaların kabulü ve cenneteasa baharlar ancak bir serap bir bitmez avuntu ve aldanmadır).

  • HÇeşitcioğlu

    20.4.2025 00:23:26

    KL 19. mektup: Geçen Ramazan-ı Şerifte, Ehl-i Sünnetin selâmet ve necatı için edilen pek çok duaların şimdilik âşikâre kabulleri görünmemesine hususî iki sebep ihtar edildi. Birincisi: Bu asrın acip bir hassasıdır.HAŞİYE Bu asırdaki ehl-i İslâmın fevkalâde safderunluğu ve dehşetli cânileri de âlicenâbâne affetmesi; ve bir tek haseneyi, binler seyyiatı işleyen ve binler mânevî ve maddî hukuk-u ibâdı mahveden adamdan görse, ona bir nevi taraftar çıkmasıdır. Bu suretle, ekall-i kalîl olan ehl-i dalâlet ve tuğyan, safdil taraftarla ekseriyet teşkil ederek, ekseriyetin hatâsına terettüp eden musibet-i âmmenin devamına ve idamesine, belki teşdidine kader-i İlâhiyeye fetva verirler; “Biz buna müstehakız” derler

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı