Mersin'de düzenlenen seminerde konuşan Tuba Eren, Risale-i Nurlar’ın imanı kuvvetlendirerek tahkiki imanı kazanmaya vesile olduğuna dikkat çekti.
Mersin Yeni Asya Hanım okuyucularının düzenlediği, Tuba Eren’in konuşmacı olarak katıldığı ‘Risale-i Nur’a Neden Bağlanmışız?’ konulu seminer ilgiyle dinlendi. Zübeyir Gündüzalp’in konferansından alıntılarla başlayan seminer, bu asırda İslâmiyet düşmanlarının, iman esaslarını zayıflatmak ve yıkmak plânına karşı, Risale-i Nur’dan tahkiki iman dersini alma ihtiyacını dile getirdi. ‘Ümmetimin fesadı zamanında sünnetime sarılan yüz şehit sevabı alır’ hadis-i şerifini hatırlatan Eren, Peygamberimizin (asm) en büyük sünnetinin iman hakikatlerini yaşamak, neşretmek olduğunu vurguladı.
Ebedî saadete götüren câmi bir eser
Seminerde alınan notlar şu şekilde: “İmanın rükünlerinden birisinde hâsıl olacak bir şüphe veya inkâr, dinin teferruatında yapılan lâkaytlıktan çok daha zararlıdır. Müslümanlar taklidî imanlarını, tahkikî imana çevirerek kuvvetlendirmelidir. Risale-i Nur Külliyatı, tahkikî imanı ders vererek, insanı ebedî saadet ve selâmete götürecek Kur’an ve iman hakikatlerini câmi’ bir eserdir. Risale-i Nur’a; ahiret, hayır, ibadet ve sevap için, iman ve Kur’ân için bağlanılır. Peygamberimizin (asm) en büyük sünneti; neşr-i hakaik-i imaniye yani iman hakikatlerini yaşamak, neşretmektir.”
Mersin – Yeni Asya