OSMANLI Devletinin kurucusu Osman Gazi ile başlayan şiir yazma geleneği, 36 Osmanlı padişahından 26’sında devam etti ve ‘’Sözün Sultanları’’ da olan bu padişahlar, duygularını dize, beyit, gazel ve kasidelerle dile getirdi.
Divan Edebiyatı Vakfı’nca hazırlanan ‘’Şiirin Sultanları’’ kitabına göre, 6 yüzyıl boyunca kıtalara hükmeden Osmanlı İmparatorluğu’nun 36 padişahından 26’sı şair olarak da anılıyor. Osman Gazi ile başlayan şiir yazma geleneği, padişahlar arasında yüzyıllar boyunca sürerken, şair padişahların şiirlerinde çeşitli mahlaslar kullandığı da görülüyor. Kitapta şiirlerinden örnekler sunulan padişahlar arasında Osman Gazi, Orhan Gazi, 1. Murat, Yıldırım Beyazıt, 1. Mehmet, 2. Murat, Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, 2. Selim, 3. Murat, ‘’Adni’’ (cennetlik) mahlasını kullanan 3. Mehmet, 1. Ahmet, Genç Osman, 4. Murat, Sultan İbrahim, ‘’Vefai’’ mahlasını kullanan 4. Mehmet, ‘’İkbali’’ ve ‘’Meftuni’’ mahlasını kullanan 2. Mustafa, ‘’Necib’’ mahlasını kullanan 3. Ahmet, ‘’Sebkati’’ mahlasını kullanan 1. Mahmut, ‘’İkbali’’ ve ‘’Cihangir’’ mahlasını kullanan 3. Mustafa, ‘’İlhami’’ mahlasıyla şiirlerini yazan 3. Selim, ‘’Adli’’ mahlasını kullanan 2. Mahmud, Abdülaziz, 5. Mehmet (Reşat) yer alıyor.
ŞİİRLER
Kitaba göre; Osmanlı devletinin kurucusu Osman Gazi’nin yazdığı şiir şöyle:
‘’Gönül kerestesiyle bin,
Yenişehir ü Bazar yap,
Zulm eyleme rençberlere,
Her ne ider isen var yap.
Eski Yenişehri bari,
İnegöl’e dek hep varı
Kırıp geçirip ağyarı,
Bursa’ya dek yık tekrar yap
Kurd olup girme süriye,
Arslan ol bakma geriye
Çar edih hayli çeriye
Dilgeçidi’ni hisar yap
İznik şehrine hor bakma
Sakarya su gibi akma
İznikmid’i de al bıkma
Her burcından bir hisar yap
Osman Ertuğrul oğlusun
Oğuz Karahan neslisin
Hakk’ın bir kemter kulusun
İslambol’u aç gülzar yap’’
Osman Gazi’nin şiirine günümüz Türkçesiyle bakıldığında ise, son kıtada ‘’Osman, Ertuğrul oğlusun, Oğuz soyundan ve Karahan neslindensin. Sen Allah’ın aciz bir kulusun, mertebeni arttıracaksan eğer, İstanbul’u al, gül bahçesine çevir...’’ sözleri dikkat çekiyor.
‘’AVNİ’’ MAHLASINI KULLANAN FATİH SULTAN MEHMET
Sultan 2. Murat’ın şiirlerinde ‘’Muradi’’ mahlasını kullandığı görülürken, oğlu Fatih Sultan Mehmed’in de edebi adının yani mahlasının ‘’Avni’’ olduğu biliniyor. Şiirleri bir divançede (küçük divan) toplanan Fatih Sultan Mehmed’in bir gazeli de şöyle:
‘’Aşk ile viran eden gönlünü ma’mur istemez
Hatırın mahzun eden bir lâhza mesrur istemez
Haksar olup hevayile gubar olan gönül
Hak-i rah-ı yardan bir dem özün dur istemez
Hoş gören akıl fena tavrını şöhret gözlemez
Künc-i uzlet isteyen kendüyi meşhur istemez
La’l-i naba meyl kılmaz bağrını pür-hun eden
Damenin pür-eşk eden lü’lu-yı mensur istemez
Aşk nakdi bir hazinedir ana yoktur zeval
Malik olan Avniya bir gence güncur istemez’’
Fatih Sultan Mehmed’in gazelinin son bölümüne günümüz Türkçesiyle bakıldığında ise ‘’Ey Avni, aşk yok olmayan (gerçek) bir hazinedir. Ona sahip olan (kişi dünyada nice kıymetli) hazinelere sahip bir hazinedar olmayı istemez. (Yani aşk hazinesi, bütün hazinelerden değerli, aşk sultanı bütün dünya sultanlarından üstündür).
Bu arada Sultan 1. Ahmet’in ‘’Bahti’’ mahlasıyla yazdığı şiirleri ve ilahilerinin de bulunduğu ifade edilen kitapta, 1. Ahmet’in Neyzen Osman tarafından hicaz makamında ve düyek usulünde bestelediği ‘’Dil hanesi pür-nur olur’’ diye başlayan bir de ilâhisinin var olduğu dile getiriliyor.