"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnat damarını kullanma kılavuzu

M. Latif SALİHOĞLU
26 Kasım 2025, Çarşamba
Hiçbir şey boşuna yaratılmamış. Şu hikmet dünyasında lüzumsuz, faydasız hiçbir şeyi göremez ve gösteremeyiz. Dolayısıyla, yaratılan her şey ya bizzat güzeldir, ya da neticesi itibarıyla güzeldir, hayırlıdır, faydalıdır.

Meselâ, ilk anda insana itici gelen “inat damarı”, neticesi itibarıyla güzel olan hislerden biridir. Allah, “hakta sebat etmek için” vermiş bu inat damarını. 

İnat duygusu bu manada, yani yaratılış maksadına uygun şekilde kullanıldığında, neticesi pek hayırlı ve memnuniyet verici oluyor. Aksi yönde istimâl edildiğinde ise, idrak yol kapanıyor, basiret gözü körleşiyor; haliyle, neticesi de zarar üstüne zarar oluyor.

Ne yazık ki, insanların bir kısmı bu inat damarını “hakta sebat” etmek için değil de, “haksızlıkta karar kılmak” yönünde kullanıyor ki, bu hâl “Kendi ayağına sıkmak” kabilinden, kişiyi tehlikeli çıkmaz sokaklara doğru sürükleyip götürüyor.

«

Askere gitmeden evvel, şuursuz bir şekilde sigara içiyordum. Henüz tiryaki olmuş değildim gerçi. Fakat, benim durumumda olanların askerde tam tiryaki olup çıktığını bana söylediler.

İşte, tam bu noktada iradem ile tercihimi “sigarayı bırakmak” yönünde yaptım. Nizamiye kapısından geçmeden önce son sigarayı içip bıraktım. İnat ettim, bir daha içmedim. Neticesi pek güzel ve hayırlı olan o inat, kırk seneyi aşkın zamandır beni sigaradan uzak tutmaya yetti. Bundan sonrası için de rahatlıkla yetecek durumda.

Bu inat damarı, sair hayırlı iş ve amellerde, meselâ sabah namazına kalkmak için de kullanılabilir.

«

İnat damarının mahiyetini, bu duygunun yaratılış hikmetini bilen kimselerin güzel hallerini gördüm ki, kendilerini fenâ şeylerden gayet iyi koruyabiliyorlar.

Misâl: Âdeta refleks bir hâl ve davranış ile dilini yalandan, gözünü haramdan, kulağını gıybet ve dedikodulardan muhafaza ediyorlar. Yani, takvâ dairesinde yaşıyorlar. Kezâ, midelerini şımartmıyorlar. İktisada kanaat getiriyorlar. İsrafa gitmiyorlar. Gösteriş ve riyâkârlıktan uzak duruyorlar. Hakta sebat ederek, başkasının dolmuşuna binmiyorlar. 

«

Öte yandan, aynı inat damarını yanlışta istimâl eden, fenâ ve fâni şeylerde kullananların hallerini müşahade ettiğimizde görüyoruz ki: Böylelerinde bulunan inat duygusunun gözü kör oluyor. Doğru nerede, yanlış nerede olduğunu göremez bir hâle geliyorlar.

Meselâ, daha evvel hararetle savunduğu usûl ve prensiplerden uzaklaşıyorlar. İnat damarı kalınlaştıkça, eskiden bütün kuvvetiyle müdafaa ettiği “meşveret ve şûrâ” gibi emirlerin bile aleyhine geçmeye başlıyorlar. Daha iyisini gösteremediği bir meşverete uymak yerine, inatla meşvereti kendine uydurmaya çalışıyor. Hatta, daha da ileri gidip eski dava arkadaşlarıyla çata-çat mücadele etme, yahut kavgaya tutuşma raddesine kadar işi tırmandıranlar oluyor. 

«

İnat damarını yanlış istikamette kullananlara dair, Risâle-i Nur’da ibretlik tahliller var. Meselâ, Lemeât’te “İnadın gözü, meleği şeytan görür” başlıklı kısımda deniliyor ki: “İnadın işi budur: Şeytan yardım ederse birisine ‘melek’ der, rahmeti de okutur. Muhalif tarafında eğer meleği görse, libâsını değişmiş onu şeytan zanneder; adâvet, lânet eder.”

Bütün bunlardan anlaşılıyor ki, inat damarı, iki tarafı da keskin görünen bir bıçak gibidir. Kişi, o bıçağı kendi iradesiyle istediği yönde kullanabiliyor. 

Demek ki, yaratılışta herhangi bir kusur, hata (haşa) söz konusu değil. Öyle ise, bu duyguyu kullanma noktasında da mesuliyet kişinin kendisine ait. Tutup “Ne yapayım, elimde değil, ruhumda var, kaderim böyle” deyip kurtulamaz.

Okunma Sayısı: 196
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı