"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demokraside ümit de tükenmez

M. Latif SALİHOĞLU
24 Nisan 2023, Pazartesi
Merhum Süleyman Demirel’in meşhûr “Demokraside çare tükenmez” sözünü duymayan, bilmeyen çok az kişi vardır.

Biz de o söze bir nazire olarak diyoruz ki: Demokraside ümit de tükenmez.

Evet, demokrasinin yerleşip kökleşerek çoğunluk tarafından sahiplenildiği bir toplumun geleceğine dair daima ümitvar olmak lâzım. Ümitsizliğe hiç hacet yok. Çünkü, demokratik rejimler, arasıra tökezlese de, kendini daima yenileyerek esaslı bir zeminde yoluna devam eder.

Saltanat, krallık, hanedan gibi monarşik yapılar öyle değildir. Hanedan krize girdi mi, ülke de krize girer, hanedan çöktü mü, ülke de çöker gider.

Bu kıyaslamaya göre, demokratik yönetim şeklini, beşeriyetin tekâmül ede ede geldiği en iyi, en ideal bir merhale olarak görmek mümkün.

*

Her şeye rağmen, bazen zayıf, bazen güçlü olmak üzere Türkiye’de bir demokratik işleyiş vardır. Dahası, insanlarımızın ekseriyeti hakikaten hürriyet ve demokrasinin tadına ve erdemine varmış, iç dünyasında da bunu özümsemiş durumda. Bu seviyeyi küçümsemek, hele hele yok farz etmek hakkaniyetle bağdaşmadığı gibi, toplum vicdanı cihetiyle de nankörlük olur.

Bir misâl: Avrupa geneline göre, Türkiye’de seçimlere iştirak oranı yüksektir. Bu durum, gelecek açısından sevindirici ve ümit vericidir.

Ümit verici bir diğer misâl: TRT, AA ve YSK gibi resmî kurumlar seçimlerle ilgili taraflı, iktidar yanlısı veya eşitlikten-hakkaniyetten uzak tutum ve davranışlar sergiledikleri zaman, toplumun vicdanı bunu reddediyor. Hatta, vicdanlar yer yer isyan ediyor. Böyle şeyler olmaz, olmamalı diyerekten, iradesini izhar ediyor. Birinci ve ikinci İBB seçimlerinde o iradenin tecellisini çok bariz bir şekilde gördük.

Demek ki, yaşanan bazı zorluk ve aksilikler karşısında ümitsizliğe, karamsarlığa kapılmamak lâzım. 

Özetle, demokrasi varsa eğer, çare de, ümit de var demektir.

*

Şu dünyada dertsiz-tasasız insan olmadığı gibi, insanların iradesiyle teşekkül eden rejimler, sistemlerde de dertler, sıkıntılar, zaman zaman şiddetli krizler eksik olmaz.

Bununla beraber, bilhassa demokrasilerde, sıkıntıların üstesinden gelmek, krizleri aşmak için mekanizmalar kurulur ve geliştirilir. Bu mekanizmalar, toplumun medenî noktadaki gelişmişlik seviyesiyle doğrudan bağlantılıdır. Bu noktada, Üstad Bediüzzaman’ın tabiriyle “Millet-i mütemeddine” olan “Bahtiyar Alman milleti”ni iyi bir örnek olarak göstermek mümkün.

Defalarca gidip birçok noktada incelemelerde bulunduğumuz Almanya’da, meselâ şu hususları hemen her tarafta, yani bütün eyaletlerde açıkça gördük: Bir kanun çıkarılacağı zaman, sadece o günkü durum nazara almakla kalınmaz, elli-yüz sene sonrası da düşünülerek kanunlara nihaî bir şekil verilir. Ve, ne büyük erdemliliktir ki, iktidarıyla-muhalefetiyle parlamentonun mutlak ekseriyeti bu noktada mutabakata var.

Kezâ, imar-inşa işlerinde de uzun vadeli planlar ve projelendirmeler yapılır. Aradan yüz yıl bile geçse, mesela yol, bina, kaldırım arasında büyük bir seviye değişikliği olmaz. Buna izin-meydan verilmez. Orada dört-beş asırlık tarihî binaların önündeki yol ve kaldırım seviyesinin hiç değişmediğine şahit olduk. Yani, biri diğerinden öyle bir-iki metre aşağıda, yahut yukarıda durmuyor. Beş asır önceki seviye nasıl idi ise, şimdi de aynı şekilde muhafaza ediliyor.

İşte, bütün bu örnekler, birer medeniyet göstergesidir. Medenîlikte ne derece ilerleme kaydedilirse, demokrasinin işleyişi, dolayısıyla toplumun huzur ve refahı da ona göre seviye kazanmış oluyor.

Temenni edelim ki, başta hukuk, demokrasi ve temel insan hakları olmak üzere, medenî dünyanın inkişaf eden yüksek medeniyet seviyesine en kısa zamanda biz de çıkalım, çıkabilelim. Bunun da yolu, demokrasinin sağlıklı şekilde işleyişine bağlıdır. Onun için diyoruz ki, yaşasın meşrutiyet, kahrolsun istibdat; yaşasın demokrasi, kahrolsun diktatörlük!

Okunma Sayısı: 1838
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Oğuz Yiğiter

    24.4.2023 04:50:42

    Allah razı olsun Lâtif Hocam. Müjdelenen "İnsaniyet-i Kübrâ" tecellisi yolundaki engelleri aşmada ümit zerkeden özlü satırlarınız için; Tebrikler, dualar....

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı