"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hicaz’ı İngilizler ile bozuk İttihatçılar kopardı

M. Latif SALİHOĞLU
27 Haziran 2022, Pazartesi
Tam dört yüz sene Osmanlı’ya bağlı olarak idare edilen Hicaz bölgesi, İngilizlerin yerli kabileleri kışkırtması ve isyanları desteklemesi sebebiyle, 1916 yılı ortalarından itibaren belirgin şekilde ayrılma başladı.

Hicaz’ın da dahil olduğu Arap Yarımadası, 1517’den tâ 1916’ya kadar Osmanlı hakimiyeti altında kaldı. Hakimiyetin zayıflaması ve sona ermesi ise, I. Dünya Savaşı hengamesinde görünür hale geldi. Meselâ, ilk büyük kopuş hadisesi, 27 Haziran 1916’da zuhur etti. İngilizlerin desteğini alan Mekke Şerifi Hüseyin (Paşa), o tarihte kendini Hicaz bölgesinin kralı olarak ilân etti. 

(Ara notu: Aciptir ki, İngilizler de bir yıl sonra Filistin’i işgal etti. Böylelikle, bölgeye Yahudi akını hız kazanmış oldu.)

*

Arapların Türklere düşman edilmesinde ve Arabistan’ın Osmanlı hakimiyetinden çıkmasında en tesirli rolu oynayanların başında, meşhûr İngiliz casusu Yarbay Lewrance (1888–1935) gelir. “Arap Lewrance” diye de bilinen bu dehşetli casus, Arap kabilelerini Osmanlı’ya karşı harekete geçirmek için uzun yıllar çaba göstermiş ve Osmanlı’nın en sıkıntılı olduğu bir dönemde bu maksadına vâsıl olmuştur.

Aslında Lewrance’den önce de pekçok İngiliz casusu bölgeye gelmiş ve Osmanlı öncülüğünde tesis edilmiş olan İslâm Birliğini parçalamak için var güçleriyle çalışmışlardır.

Meselâ, Vahhabî hareketini hem fikren, hem siyaset destekledikleri ve ehl-i İslâmı özellikle içerden çökertmek için her türlü çabayı sarf ettikleri hususu, bugün de birçok araştırmacının bilgisi dahilinde.

*

Arapların Osmanlı’dan soğumalarının önemli bir sebebi de, İttihat–Terakki hükümetlerinin Turancı, ırkçı ve baskıcı politikalarıydı.

Bölgede uzun yıllar görev yapan İttihatçı elebaşılarından Cemal Paşa, Arap kabile reislerinden ve ileri gelenlerinden binlerce kişiyi idamla yargılatıp katlettirmesi, iki kardeş unsur arasında onulmaz yaralar açtırdı.

Hazırda bekleyen İngilizler, elbirliğiyle Türklerden uzaklaştırılan Arapları yanlarına çekmek için gerekli her türlü tedbiri almışlardı. Ne yazık ki, bugün de durum pek değişmiş değil.

*

I. Dünya Harbinin ikinci senesinde Hicaz’da krallığını ilân eden Mekke Şerifi Hüseyin, adım adım bütün Arabistan’ı da içine alacak çok daha büyük bir devletin başına geçmeyi tasarlıyordu.

Bu maksadına nail olmak için de, en büyük desteği yine İngiliz kuvvetlerinden alıyordu.

Osmanlı eseri olan Hicaz Demiryolu’nun büyük bir bölümünü de tahrip eden Hüseyin bin Ali, 1924’ten itibaren bu kez Arapların Vahhabî kesimi olan Suudîlerle karşı karşıya geldi. Aralarında çetin bir iktidar mücadelesi baş gösterdi. Kral Hüseyin’in yerine geçen oğlu da Vahhabilerin baskısına ancak 1-2 yıl dayandıktan sonra çekilmek zorunda kaldı.

Neticede, Hicaz bölgesinin de dahil olduğu daha geniş bir coğrafya, bugün de yönetimde olan Vahhabî Suudîlerin eline geçti.

Abdülaziz bin Suud, 8 Ocak 1926’da bağımsız Hicaz devletinin başına kral olarak geçtiğini ilân etti. 1932’de ise, aynı hanedan, hakimiyet sahasını daha da genişleterek bugünkü Suudi Arabistan Devletinin başına geçti.

Son bir hatırlatma: Suudilerin de dahil olduğu Arap kavimleri ve yöneticileri, ne yazık ki kendi kendilerini bağımsız şekilde idare edebilecek durumda değiller. Bu geniş coğrafyanın en güzel şekilde, huzur ve istikrar içinde yönetilebilmesi için, yukarıda sözünü ettiğimiz 400 yıllık (1517-1917) dönemin çok iyi incelenmesi ve günümüz için bundan faydalı dersler çıkarılması icap ediyor. Güncellenebilir en güvenilir örnek tablo budur.

Okunma Sayısı: 1502
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı