Dünyanın hemen her yerinde olduğu gibi, şu an bulunduğumuz Fildişi Sahili’nde de Covid-19 vak’aları var. Fakat, meselâ Türkiye’ye nazaran burada minimum denecek bir seviyede.
Bu sebeple, dışarıda maske takanların sayısı çok az. Sadece resmî daireler ile süpermarket gibi yerlerde maske takılmasına dikkat ediliyor.
Hayretime giden bir nokta: Halk pazarı, köylü pazarı ve işporta tezgâhı gibi kalabalık alış veriş alanlarına baktım; gariptir, insanların adeta dipdibe yaşadığı bu gibi yerlerde neredeyse maske takan yok. Buna rağmen, günlük vak’a sayısı (Türkiye’de 60 binin üzerinde iken) burada bin rakamının altında tesbit edildi.
Kakao ağacı ormanları
Kakao ağacının en çok yetiştiği, dolayısıyla çikolata v.b. ürünlerin hammaddesi olan kakao çekirdeğinin en çok üretildiği ülkelerin başında Fildişi Sahili gelir. Yüzde 30 kapasite ile dünya ülkeleri arasında açık ara önde gidiyor.
Günümüz itibariyle, yılda 1.5 milyon ton kakao çekirdeğinin üretildiği bu ülkede, ne gariptir ki çikolata tesisi-fabrikası bulunmuyor. Dünyanın bir numaralı kakao çekirdeği üretimini gerçekleştiren fakir halk, maalesef bir parça çikolataya hasret yaşıyor. Kendisi hammaddeyi ucuza satıyor; ancak, o hammaddeden yapılan çikolatayı kolayca satın alıp da yiyemiyor.
*
Palmiye türüne nazaran bodur olan kakao ağacı dallı budaklı olup meyvesi gövdesine yapışık şekilde yetişiyor. Meyvesinin içinde ise, kakaonun hammadesi olan çekirdekler bulunuyor. Çekirdekler kahve tanesine benziyor. Bunlar toplanıp ayıklanarak açık havada bizdeki fındık gibi kurutuluyor. Ardından çuvallara doldurularak tüccarlara satılıyor. Yerli-yabancı tüccarlar, her yıl aldıkları yüz binlerce tonluk çekirdeği Avrupa ve Amerika kıt’asındaki işletim-üretim tesislerine götürüyorlar. Oradan da işlenmiş kakao ve çikolata olarak dünya piyasalarına servis ediliyor.
*
Kakao fidesi, dikildikten 4-5 yıl sonra meyve vermeye başlıyor. Fazladan bir emek de istemiyor. İmkânı olan, hemen arazi alıp kakao ağacı yetiştirmeye yöneliyor. Zira, kakao çekirdeği üretimi, her şeye rağmen Fildişi Sahili ekonomisinin can damarı olup, yerli halkın da ana geçim kaynağıdır. Tarım sektöründeki diğer üretim kalemleri ondan sonra gelir.
Tarım sahasında üretilen diğer maddeleri de şu şekilde sıralamak mümkün: Kahve, muz, palmiye çekirdeği, mısır, pirinç, ananas, tatlı patates, şeker, pamuk, kauçuk ve kereste. Bunlar, aynı zamanda ihracatı yapılabilen yerli ürünler.
*
Hayvancılık sektörü, ülke genelinde zayıf durumda. Modern hayvancılık yok denecek kadar az. İnsanlar, kendi ev ihtiyacını karşılayacak kadar hayvan besliyor. Ne hikmetse, inekler sağlıklı, ama pek zayıf ve cılız görünüyor.
500 kilometreyi aşan sahil şeridinde yaşayan halkın ana geçim kaynağı balıkçılık. Balıkçılık işi de, iki ana eksen üzerinde gidiyor: Profesyonelce üretim yaparak lüks marketlere ve otellere satış yapanlar ile tamamen eski yöntemlerle amatörce balıkçılık yapanlar.