"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur’un penceresinden: Partili mi, partizanlık mı?

Mustafa Güreldi
01 Ekim 2025, Çarşamba
Türkiye'nin önemli bir problemi de garazkârâne tarafgirlik denen partizanlıktır.

Birinci meşrutiyetin ilanından bugüne siyasî hayatımızın bir parçası olan particilik toplumumuzda tam manasıyla anlaşılıp oturtulamamıştır. Az denemeyecek bir mesafe alınmıştır. Ama ifrat ve tefritten uzak vasat bir anlayış yerleşememiştir.

Bir zamanlar “İslâmiyette particilik yok, ülkeyi böler” diyerek bir kesim tarafından karşı çıkılmıştır. Diğer taraftan bunun gerekliliğini savunan bir kesimin de hal, tavır ve filleri halkın benimsemesini engellemiştir.

Partilerin olması, demokrasinin olmazsa olmazlarındandır. Vatandaşın istediği siyasî partiyi kurması, üye olması tabiî hakkıdır. Ülkesinde olup biten hadiseleri takip etmesi, ona göre takdir ve tepki vermesi şuurlu vatandaşlığın gereğidir. İlgisiz kalmak, umursamamak katılımcı demokrasiye uymadığı gibi; işi olmadığı halde en ince teferruatına kadar işleri takip etmek de aklı ve kalbi dağıtıp manevî divâne olmaktır.

Bir parti mensubunun garazkârâne tarafgirlikten [partizanlık] kaçınması gerekir. Yani kendi partisindeki şeytanı melek, karşı partideki meleği de şeytan görmemeliler. Yani tarafgirlikle karşı partideki  iyiye kötü ve kendi partisindeki kötüye de iyi dememeliler. Partilerinin ortaya attığı her şeyi tahkiksiz savunmamalılar. Liderlerinin veya partidaşlarının söylediği her şeyi mutlak doğru diye sahiplenmemeliler. Yanlış yaptıklarında partidaşlarını ikaz ve uyarmaktan geri kalmamalılar.

Elbette icraatlarını beğendiği takdir ettiği partiye taraftar olmak, savunmak normaldir. Bunu yaparken diğer partilere karşı adavete sebep olmayacak bir üslup kullanılmalıdır. Beğenmediği farklı görüş sahiplerini “vatan haini, millet düşmanı” gibi ifadelerle karalamamalıdır. İnsanları değerlendirirken kriterimiz partisi değil, dindarlığı olmalıdır. Yani insanların kemiyeten veya keyfiyeten iyilikleri ağır basıyorsa iyi; kötülükleri ağır basıyorsa kötü denilmelidir. Yoksa muhatabı partisine göre değerlendirmekten kaçınmalıdır.

Ülkenin temel meselelerinde farklı partilerde de olsak birlik içinde olmalıyız. Teferruatta elbette farklı düşünceler içinde olmamız normaldir. Ayrıca harici düşmanın hücumunda iç ihtilafları bırakıp yekvücut olmalıyız.

Biz cemaat olarak siyasetçi değiliz. Vazifemiz elimizdeki iman ve Kur'ân hakikatlarını muhtaçlara ulaştırmaktır. Bunu yaparken hiçbir ayırım gözetmeyiz. Risale-i Nur’un içtimâî ve siyasî ölçüleriyle ehl-i imana rehberlik yapmak vazifemizdir. Memleketin hayrına çalışan, demokrasiyi temel esaslarıyla benimseyen ve parlamentoyu milletin kalbi yapanlara destek ve kuvvet veririz. Bunu da hiç bir menfaat gözetmeden yalnız rıza-yı İlâhî için yaparız.

Okunma Sayısı: 127
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı