"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gazze’de kurtarılması gereken insanlık

Ahmet DURSUN
01 Ekim 2025, Çarşamba
“Gazze’de kurtarılması gereken insanlıktır.” Bu cümle geçtiğimiz hafta sonu, Risale-i Nur Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen “Tarihî, Hukukî ve Vicdanî Yönleriyle Filistin Meselesi” başlıklı tematik masa çalışmasının sonuçlarından biriydi.

Programın kamuoyuna kapalı olan Cumartesi günkü oturumlarında, başta Filistin tarihi olmak üzere Ortadoğu konusunda uzman isimler, meselenin uluslararası ve hukukî boyutuna hakim akademisyenler, meseleyi dinler tarihi ve fıkhî yönleriyle analiz eden kıymetli isimler çok yönlü olarak konuyu değerlendirme imkânı buldular. Çalışmadaki isimlerden biri de çok uzaklardan aramıza katılan Japon ilim adamı Saul Takahashi idi.

Takahashi, Batı Şeria’da, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofis Başkan Yardımcısı olarak görev yapmış, bölgede yaşanan derin acıya yakından şahit olmuş, Filistin dönüşü Müslümanlık ile şerefyâb olmuş değerli bir hukukçu. Orada kaldığı beş yıl boyunca hem Batı Şeria’yı, hem de Gazze’yi gezen, bölgedeki insan hakları ihlâllerini belgeleyerek Filistin’e destek hususunda sivil toplum kuruluşlarıyla koordinasyonu sağlayan Saul Hoca, “insaniyet-i kübra olan İslâmiyet”in ırk, dil ve ülke ayrımı yapmaksızın hisli vicdanlarda nasıl makes bulduğunun da canlı bir misali. Bizler sıcacık yataklarımızda mışıl mışıl uyurken, mükellef sofralarımızda  yer içerken insanlığın yok olma tehlikesine karşı İslâm âleminin dışında güçlü itirazların yükselmesi, bu itirazların fiilî bir şekilde “insanlığın şerefini kurtarma” hareketine dönüşmesi çok düşündürücü. 

Kasten yaralama ve öldürme, biyolojik silâhları deneme, göçe zorlama, barınma imkânlarını ortadan kaldırma, mülklere el koyma, gıdadan mahrum bırakma, çocuk kaçırma, organ kaçakçılığı, esirlere kötü muamele ve işkence… Bölgedeki insan hakları aktivistlerinin, gazetecilerin dünyaya aktarmaya çalıştıkları, İsrail tarafından gerçekleştirilen insanlık dışı eylemlerden bazıları. Bölgede saha çalışmaları yapan Takahashi de bunları doğruluyor. 

İsrail’in kasıtlı bir şekilde uluslararası hukuk tarafından belirlenen soykırım listesine giren bütün fiileri işlediğini belirten Takahashi, modern dünyaya medeniyet dersi vermeye kalkışan devlet başkanlarının bu eylemleri görmezden gelen örtbas çabalarını insanlık suçuna ortak olmak olarak niteliyor. Güçlü devletlerin her zaman hukuku kendi amaçları doğrultusunda meşrulaştırma aracı olarak kullandıklarının Gazze olayıyla açıkça ortaya çıktığını vurgulayan Takahashi, güçlünün yanında olan değil hakkın yanında olan, haklının hakkını veren bir hukuk sistemine ihtiyaç duyulduğunu, İkinci Dünya Savaşı sonrası devletler arası hukuksuzlukları  önlemek için kurulan BM gibi yapıların ABD gibi güçler tarafından İsrail’i korumak için kullanıldığının anlaşıldığını, Gazze’de yaşanan zulümle yürürlükteki uluslararası düzenin sonunun geldiğini düşünüyor.   

“Aslında bugün yaşanan bu zulüm, yine kendi kurdukları uluslararası düzenin sonucu” diyen Takahashi, Filistin topraklarının  kademeli olarak nasıl Filistinlilerin ellerinden alındığını ve onların Gazze’ye sıkıştırılarak ölüme mahkum edildiğini gösteren meşhur fotoğrafa hiçbir insanın “normal” diyemeyeceğini, ancak adaletsiz düzenin sahibi güçlü devletlerin buna meşruiyet kazandırmaya çalıştıklarını belirtiyor. 

Bu gelinen noktada kısa dönemde  uluslararası hukuka göre hareket ederek de İsrail’in boykot edilmesi, BM’den atılması ve İsrail’e karşı uluslararası yeni bir cephe oluşturulmasının sağlanması gerektiğini düşünen Tahahashi, orta dönemde, başta yaşama hakkı olmak üzere milletlerin temel haklarını koruyan yeni uluslararası bir düzenin oluşturulması gerektiğini düşünüyor ve Türkiye’nin bu noktadaki tarihî rolüne dikkat çekiyor. Bu tarihî rolü hatırlamak ve bu rolü üstlenecek cesareti gösterebilmek duasıyla…

Okunma Sayısı: 156
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı