"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yanıltmaktan bıkmadılar

Faruk ÇAKIR
01 Ekim 2025, Çarşamba
Türkiye’yi idare edenlerin en iyi bildikleri ve başarılı oldukları şey, milleti yanıltmak değil mi? İş öyle bir noktaya geldi ki “resmî açıklamalar” inandırıcılığını iyice kaybetti.

Dünyanın her ülkesinde siyasetçilerin konuşmaları ile ‘iş’leri arasında bir fark olur. Fakat ülkemizdeki durum biraz daha farklı. İdareciler neredeyse yaptıklarının tam tersini savunuyor ya da savunduklarının tam tersini yapıyor. Ekonomi, hukuk ve sosyal konularda yapılanlar ile konuşulanları kıyaslayanlar bunun böyle olduğunu çok rahatlıkla görebilir.

Meselâ, ülkemiz ‘hukuk ligi’nde çok gerilerde olduğu halde idareciler öyle konuşmalar yapıyor ki, duyan da dünya ülkelerinin hukuk noktasında ülkemizi ya da idarecilerimizi örnek gösterdiğini sanır. Hukuk ve adalet sahasında bunca sıkıntı varken, ilgili bakanlar tam aksini iddia ediyor ve yeni paketlerin TBMM gündemine geleceğini müjde olarak duyuruyorlar. Yahu, Anayasa Mahkemesi kararlarını, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını ya da diğer mahkemelerin belli konulardaki (kendi icraatları aleyhinde olan) kararlarını dinlemeyen, uygulamaya koymayan bir iktidarın; haktan, hukuktan, adaletten bahsetmesi kadar büyük bir çelişki olabilir mi? Yapılmayan işleri yapılmış gibi anlatan, başkalarının yaptığı işleri inkâr eden ya da onlara ‘Ben yaptım’ diye sahip çıkan bir anlayışın yaptığı milleti apaçık yanıltmak değil mi? Her seçim döneminde “Bu seçim ölüm kalım meselesi. Bu seçimi kazanırsak Türkiye çağ atayacak. Ekonomik sıkıntılar kesin olarak sona erecek. Bize destek olun, sonra görün” diyen ve seçimi kazanınca da bütün bu sözleri unutan, unutmasa da gereğini yapmayan bir idare milleti yanılmış olmuyor mu? 

Esas hata, gerçekleşmesi mümkün olmayan, işin tabiatına aykırı vaatlerde bulunmaktır. Yoksa bu vaatlerin gerçekleşmeyeceğini kendileri de biliyor. Buna rağmen yanıltıcı bilgileri yayan, vaat edenlerin iyi niyetli oldukları düşünülebilir mi? Ortada bilerek ve isteyerek milleti yanıltma kararı, iradesi ve icraatı vardır.

İdarecilerin Amerika ziyareti vesilesiyle öğreniliyor ki, ‘yerli savaş uçağı’ olarak tanıtılan uçakta kullanılan motor da ABD malıymış ve seri üretim için onların izni gerekiyormuş. Peki bu uçağı ‘tam yerli’ olarak tanıtmak ve hatta bazı ülkelere ihraç edileceğini duyuran anlaşmalar imzalamak gerçeklere ne kadar uyumlu? Onun yerine hadise olduğu gibi anlatılsa ve yerli uçak motoru çalışmalarının devam ettiği söylenmiş olsa kıyamet mi kopardı?

Hemen her ‘yerli ürün’ açıklamasının altından böyle yanıltıcı bilgilerin çıkması idarecilere olan güveni tamamen yerle bir ediyor. 

Lütfen milleti yanıltmaktan zevk almayın, bu kötü alışkanlıktan vazgeçin...

Okunma Sayısı: 1670
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Necati

    1.10.2025 17:17:53

    Menfaat üzere dönen zalim siyasetin en önemli özelliği altatarak iş görmek. Böyle siyasette lafız mananın, icraatın tam zıttı. AKP safdil taraftar ile bu şekilde 23 yıllık iktidarda kaldı. Fakat bu millete, İslamiyet'e, İslâm dünyasına çok pahalıya maloldu. Allah tez zamanda bunlardan kurtarsın inşallah.

  • HÇeşitcioğlu

    1.10.2025 11:36:43

    Sovyetler Birliği’nin son yıllarında “nomenklatura” sistemi sadakatle yükselen ama yönetme kapasitesi olmayan bir bürokrasi doğurdu. Parti içindeki bu kör bağlılık mekanizması, en küçük krizde devasa bir yapının çöküşünü hızlandırdı. Saddam Hüseyin’in Irak’ında, lidere bağlılığını ispatlayan kadrolar savaş felaketlerini önleyemedi, aksine her hatada onu daha da derin bataklıklara sürükledi.

  • Şerafettin Birol

    1.10.2025 11:24:02

    Selamünaleyküm Allah razı olsun.Süfyaniyet bir komitedir.1.2..3. Rükünleri sırrı "innâ a'taynâ"dan biliyoruz.4.rükunü bu yazınız bana tarif etmiş oldu.süfyanyetin en birinci özelliği aldatmakla iş görmektir.teşekkür ediyorum.

  • Mehmet Kaşlıoğlu

    1.10.2025 09:44:59

    İslam ıstılahında "münafık"denilen bir kelime mevcuttur.Kur'ân-ı Kerim'de ekseri surelerde zikredilen bu kelimenin manası hülasa olarak zahiren müslim ve mü'min lâkin hakikatte gayr-i müslim ve gayr-i mü'min ahlakı serdeden şahıs olarak ifade edilmektedir. Bu eşhas üç adet hususiyeti hâizdir.Kâzip(yalancı),hulf-ül vâid(dönek) ve hâin.Bu hakikate binaen"Münâfık kafirden eşeddir"

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı