"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mardin’de başlayan siyasî meslek hayatı

M. Latif SALİHOĞLU
20 Mayıs 2022, Cuma
Kendi ifadelerinden yola çakarak anlıyoruz ki, Üstad Bediüzzaman 1892’de genç bir delikanlı olarak, yani sinn-i bülûğa henüz yeni ermiş iken, Cizre ve Mardin taraflarında hem ilimle, hem de siyasî ve içtimaî hayatla ciddî sûrette alâkadar olmaya başladı.

Nitekim, onun bu yakın alâkadarlığı sebebiyledir ki, o zamanki Mardin Mutasarrıfı Selanikli Enis Paşa tarafından tutuklanıp kelepçelenerek, Bitlis’e sürgün edildi.

İşte, mükellefiyet yaşına henüz girdiği Mardin hayatı döneminde, Bediüzzaman, siyaset ve hürriyet noktasında kendisini hakka irşad ile doğruya sevk eden hakikatli insanlarla karşılaştığını şu sözlerle nazara veriyor: “İnkılâptan on altı sene evvel (1892), Mardin cihetlerinde, beni hakka irşad eden bir zâta rast geldim. Siyâsetteki muktesit mesleği bana gösterdi. Hem, tâ o vakitte, meşhûr Kemâl’in ‘Rüyâ’sıyla uyandım.” (Münâzarât: 123)

Burada zikri geçen “inkılâp”, 1908’deki Hürriyet ve II. Meşrûtiyetin ilânı hadisesidir. Bu hadise, Osmanlı tarihinin dönüm noktalarından birini teşkil etmektedir.

Söz konusu iktibasta dikkat çeken bir ifade, “siyasetteki muktesit” meslektir. Ki, bu da dengeli siyasetin lâzımı olan vasat yol, orta yol anlamındaki “muktesit” tabiri, aynı zamanda iktisat ile bağlantılıdır. İktisat demek, israfa da gitmeyen, ama aynı zamanda hasisliğe ve cimriliğe de tenezzül etmeyen en doğru, en ideal bir yaşayış biçimidir. Nitekim, ömür boyu “âzamî iktisad”a riâyet hususu, Üstad Bediüzzaman’ın en hayati ve en ehemmiyetli düstûrlarından biri olmuştur.

İşte, aynı hakikatli prensip ve düstûra, siyaset mesleğinde de riâyet etmeye, âzami derecede gayret göstermiştir. Öyle ki, bu dengeli prensibe uymayan, aşırıya giden bir siyasî anlayıştan, şeytandan kaçar gibi kaçınmış ve şerrinden Allah’a sığınmıştır.

Esasında, “Euzubillahimineşşetani ve’ssiyaseti” demesinin gerekçesi de, işte bu radikalizm denen dengesiz bakış ve yaklaşımlarla bağlantılıdır. Kendisinin vaktiyle karşılaşmış olduğu ulemâ seviyesindeki bazı siyasî tarafgirlerin, şeytanı melek, meleği şeytan gösterecek derecede ileri gitmesi, Üstad Bediüzzaman’ı siyasetten soğutup uzaklaştırmıştır. O da, böylesi bir siyasetten hayatı boyunca kaçınmış ve şerrinden daima Allah’a sığınmıştır.

*

Aynı bahiste zikredilen “Meşhur Kemâl’in Rüyâsı” ifadesi ise, Namık Kemâl’in, hürriyet ve meşrûtiyetin özünü, ruhunu, hakikatini öğrenmeyi, kavramayı telkin eden hakikulâde makalesinin ismidir.

Hayatının ilk gençlik yıllarında ölçülü ve dengeli bir siyaset tarzını meslek edinen Üstad Bediüzaman, otuzlu yaşlarda gelmiş olduğu İstanbul’da, yine aynı istikamette hareket etmiştir. Nitekim, ölçü ve terazi anlamına gelen “Mîzân” gazetesinin neşriyatını takdir etmiş ve bu gazetenin sahibi olan Mizâncı Murad Beyle samimi dost olmuştur. Hem, öylesine bir samimî dostluk ve yakınlıktır ki, Meşrûtiyet’in ilk zamanlarında Murad Beyin Ferah Tiyatrosundaki konferansını sabote etmek isteyen komitacılara karşı koymuş ve Mizancı’nın rahat konuşabilmesi için âdeta canını ortaya koymuştur. Yani, o salonda, gerilimin had safhaya vardığı, hatta silâhların patlamaya ramak kaldığı bir esnada masanın üzerine çıkmış ve ortamı yatıştıran, herkesi medenice dinlemeye sevk eden, fevkalâde tesirli bir hitabede bulunmuştur. “Meşrûtiyet, evvelâ hatibin sözünü kesmemeyi iktiza eder, bize bu terbiyeyi verir” şeklinde konuşarak, hem büyük bir tehlikeyi bertaraf etmiş, hem de dengeli konuşan Mizancı’nın, dolayısıyla Osmanlı hürriyetçileri ve meşrutiyetçilerinin yanında olduğunu ihsas ettirmiştir.

İşte, onun Ahrar ve Demokratlara olan bu dostluk ve yakınlığı hayatının sonuna kadar devam etmiş ve 1948’den sonraki Üçüncü Said devresinde zirveye çıkmıştır.

Okunma Sayısı: 2105
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • ahmet

    20.5.2022 10:12:52

    Selamlar Ağabey. Muktesit mesleği Üstada gösteren zatın kim olduğu hakkında bir bilgi var mı? Bu konuda da yazar mısınız? Teşekkürler.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı