"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Tek adamcılık” son bulana dek

M. Latif SALİHOĞLU
05 Mayıs 2022, Perşembe
Affınıza sığınarak “tek adamcılık”la ilgili bu aynı yazıyı, 2016’dan bu yana her yıl 5. ayın 5. günü olmak üzere şimdi bir kez daha dikkat nazarlarına takdim ediyoruz.

Yazının başlığı her defasında değişmekle beraber, muhtevası aynıdır. Üstad Bediüzzaman’ın “kat’iyen aleyhindeyim” diyerek “rey-i vâhid” ve “riyâset-i şahsiye” tâbirleriyle şiddetle tenkit ettiği şu “tek adamcılık” rejimi son bulana dek, biz de o aynı yazıyı her yıl aynı tarihte efkâr-ı ammeye takdim etmek fikrindeyiz. Buyrun:

*

Şu “tek adam” siyaseti, adım adım vesayete, en nihâyet esarete doğru sürükleyip götürür. Esasen, başka türlü bir beklenti içinde olmak, kendi kendini oyalamak, belki de aldatmak anlamına gelir. Zira, tek adamcılığın hâkim olduğu yerde, şu tarz gelişmeler bir cihette kaçınılmaz şekilde zuhûr eder:

1. “Tek adam”ın etrafını tetikçiler, alkışçılar, yağcılar, yaranmacılar, müdahaneciler, menfaatperestler, menfaati için zillete tenezzül edenler kuşatır.

2. Gazeteler ve gazeteciler, birbiriyle adeta yaranma yarışına girer. Hemen her gün tek adamın resmini, mesajını manşete-sürmanşete taşır. Kiralık, satılık kalemler borsaya düşer. Münafıklık tavan yapar. Kabalık, yılışıklık, yüzsüzlük... en çok rağbet edilen iş ve meslekler haline gelir.

3. Televizyon kanallarında, “tek adam”ı haber yapmak, onunla ilgili haberleri ilk sıralara taşımak, normal yayın akışını bile keserek onun konuşmalarını canlı yayınlarla kitlelere ulaştırma çabası, en önemli yayıncılık hizmeti haline gelir.

4. Seviyesiz, niteliksiz, karaktersiz şahıslar, temayüz etmiş kimseleri dışlamaya koyulur; mümkünse onları “tek adam” ile karşı karşıya getirip diskalifiye etmeye çalışır. Tâ, etrafta kendisine rakip olacak kimseler kalmasın; tek adam da onlara muhtaç, yahut mecbur hale gelsin.

5. “Tek adamcılık” siyasetinin hâkim olduğu yerde, düşünce tembelliği meydan alır. İdrak daralır. Ufuklar kararır. Muhakeme gücü zaafa uğrar. İlerisi görünmez hale gelir.

*

Dünden miras kalan bir “adam-matik” kafa var ki, aslında hâlâ değişmiş değil. Yani “demokratik” hale gelebilmiş değil. Bu kafa, zamanın “tek adam”ına yağ çekmek, onun siyasetine alkış tutmakla meşgul.

Tek adama dayalı siyasetin hâkimiyeti devam ettiği sürece, iş başına gelenler de aynı tornadan geçmeye, aynı işlevi görmeye mecbur, hatta mahkûm olur. Aksi halde, hangi makamda olursa olsun, çekip gitmek durumunda kalırlar. Ya kendileri giderler, ya da azledilerek gönderilirler. Giden kişinin yerine ise, “tek adam”a övgü düzen, ona sadâkat göstermekten ayrılmayacağını deklâre eden, diğer yaranmacılarla giriştiği yarışı önde götüren kiş gelir.

Ne var ki, insan izzet ve haysiyeti ile bağdaşmayan bu vaziyet, zamanla bir kısır döngüye dönüşür ve gitgide adileşerek değerini kaybeder.

Bu hâle düçâr olmamak içindir ki, İslâmiyette “şûrâ”ya uymak emredilmiş ve tabana dayalı bir “meşveret sistemi” esas alınmış.

Şahs-ı vâhid, yani tek adam yerine “meşveret ve şûrâ”ya istinad eden hizmetler, faaliyetler, müşterek düşüncenin eseri olup prensipler manzumesi üzerinden yürütülmeye çalışılır.

*

Zamanın geçmesi ve hadiselerin değişmesiyle birlikte tek adamcılık metodunun yanlışlığı, sakatlığı da ortaya çıkar. Bu metotla gidenler, fikren iflâs etmekten, dahası tarih ve nesiller önünde mahcup duruma düşmekten kurtulamazlar. Ölçü, düstûr ve prensipler çerçevesinde hareket edenler ise, daima şerefrâz ve serfirâz olurlar. Hem dâr-ı dünyada, hem dâr-ı ahirette.

Son bir not:

Diktatör ruhlu benciller, etrafında 2.-3. adamı barındırmazlar. Kabiliyetli olanları bir bahane ile uzaklaştırıp harcamaya çalışırlar. Suçu başkasına atarlar; her türlü imtiyazı kendi enelerine yontarlar. Müstebidin en muzır, en tehlikeli olanı ise, tevazu postuna bürünmüş sinsi bencillerdir. Şüphesiz, âkıbetleri pek vahimdir.

Okunma Sayısı: 2709
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hasan yigitkan

    5.5.2022 14:57:03

    Latif abi Allah razı olsun Çok güzel yazmışsınız

  • S.topuz

    5.5.2022 13:03:40

    " Fikrimce meşrutiyetin düşmanı; meşrutiyeti gaddar, çirkin ve hilaf-ı şeriat göstermekle meşveretin de düşmanlarını çok edenlerdir. "Tebeddül-ü esma ile hakaik tebeddül etmez." En büyük hata, insan kendini hatasız zannetmek olduğundan, hatamı itiraf ederim ki; nâsın nasihatını kabul etmeden nâsa nasihatı kabul ettirmek istedim. Nefsimi irşad etmeden başkasının irşadına çalıştığımdan, emr-i bilmarufu tesirsiz etmekle tenzil ettim. Hem de tecrübe ile sabittir ki: Ceza bir kusurun neticesidir. Fakat bazan o kusur, işlenmemiş başka kusurun suretinde kendini gösterir. O adam masum iken cezaya müstehak olur. Allah musibet verir, hapse atar, adalet eder. Fakat hâkim ona ceza verir, zulmeder." Tarihçe-i Hayat - 72

  • S.topuz

    5.5.2022 13:01:47

    " Herkesin bir fikri var. İşte sulh-u umumî, aff-ı umumî ve ref'-i imtiyaz lâzım. Tâ ki biri bir imtiyaz ile, başkasına haşerat nazarıyla bakmakla nifak çıkmasın. Fahr olmasın, derim: Biz ki hakikî müslümanız. Aldanırız, fakat aldatmayız. Bir hayat için, yalana tenezzül etmeyiz. Zira biliyoruz ki: اِنَّمَا الْح۪يلَةُ ف۪ى تَرْكِ الْحِيَلِ Fakat meşru, hakikî meşrutiyetin müsemmasına ahd ü peyman ettiğimden, istibdad ne şekilde olursa olsun, meşrutiyet libası giysin ve ismini taksın; rast gelsem sille vuracağım." Tarihçe-i Hayat - 72

  • Abdullah

    5.5.2022 12:19:50

    Tek adamcılığın gerçek hüviyetinin şumullu bir şekilde ortaya konulması ancak bu kadar olur.Görmek,anlamak isteyenler için mükemmel bir yazı... Risale-i Nur'dan doğru bir şekilde bes lenince böyle doğru tespit ve teşhisler le, gerekli ikaz ve ihtarlar yapılır. Yazarımızı bu feraset ve basiretinden dolayı can-ı gönülden tebrik ediyorum.

  • Caner

    5.5.2022 11:06:56

    Evet akıbetleri pek vahim olmuş. Tarih buna şahittir.

  • Ahmet ilhan

    5.5.2022 11:00:25

    Güzel bir değerlendirme. Rabbım razı olsun. Amin amin amin

  • Aykan

    5.5.2022 10:02:02

    İsabetli tespit ve çareler. Yazmaya devam, tereddütsüz...

  • Said Yüksekdağ

    5.5.2022 09:21:48

    Tek adam rejiminin en kısa son bulmasını ümit ve temenni ediyoruz. Zira bu tek adam rejiminin ülkeye verdiği zarar haddini aşar duruma geldi. Bıçak kemiğe dayanmış, sabırlar da tükenme noktasına gelmiş durumda. Her an bir patlama yaşanacak gibi. Ne diyelim Rabbim bu millete selamet versin. Âmin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı