"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yakın tarihin karanlık sayfaları-1

M. Latif SALİHOĞLU
28 Kasım 2024, Perşembe
Günümüz nesli, yakın tarihinin gerçeklerini öğrenemedi. Daha doğrusu, kasten ve bilerek öğrenmekten mahrûm bırakıldı. Öğretilenlerin çoğu da, ne yazık ki yalan, yanlış ve düzmeceden ibaret şeyler.

Bu yalan rüzgârına sebebiyet verenlerin başında ise jakoben Kemalistler geliyor. Onlardan general olmuş, hatta genelkurmay başkanı olmuş kimselerin yazdıklarına bakıyorsun, işte o “bilerek ve kasten çarpıtma” örneklerinin nasıl zibil gibi ortalığa boca edildiğini görüyorsunuz.

Söz konusu o jakoben ekâbirlerden birine canlı yayında sordular: 

- Efendim, Mustafa Kemal’in demokrasiye inancı nasıldı? Demokrasiye bakışı hakkında da biraz bilgi verir misiniz?

Paşa hazretleri bu soruya şu mealde cevap verdi:

- Mustafa Kemal, demokrasiye inanmış bir liderdir. Karşı fikirde olanlara da saygılıdır. Onların da siyaset sahasında bulunmalarını ister. Nitekim, bu maksatla bazı denemeler de yaptı: 1924’te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın (TCF), 1930’da Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın (SCF) kurulmasına izin verdi. Ama olmadı. Bu denemeler kötü sonuçlar verdi. İrticaî hareketlenmeler görüldü. Şeyh Said ve Menemen Olayı gibi…

Dilerseniz, soru-cevabı bir daha okuyun. Okuyun ki, yakın tarihimizin önünde ne tür bir anlayışın araya perde çektiği daha net bir şekilde görülebilsin.

Sonra da dönüş şu soruların cevabını düşünün: 

1- Şayet Mustafa Kemal ve ekibi, ciddi ve samimî şekilde bir demokrasi anlayışına sahip olmuş olsalardı, ismi geçen partilerin hiç olmazsa seçime katılmalarına yardımcı olmaları gerekmez miydi? 

2- Aynı kudretli ekip, şayet çok partili sistemi kabul etselerdi, ikinci-üçüncü partilerin de siyasî yarışa katılmalarını inanarak istemiş olsalardı, buna kim karşı çıkardı? 

Kim karşı çıkma cesaretini gösterebilirdi? Dahası, cumhuriyet ve demokrasi karşıtı olup ülke çapında örgütlenmiş hangi ekip, hangi cereyan vardı?

3- 1920’den 1950’ye kadar geçen 30 yıllık süre içinde, neden ikinci bir partinin çalışmasına izin verilmedi? 1945’de BM’nin kuruluş aşamasında, dünyadaki demokratik ülkeler Türkiye’yi çok partili sisteme geçmeye mecbur ettikleri halde, 1946’da yapılan seçimde yapılmayan şaklabanlık, Demokratlara karşı yapılmayan zorbalık kaldı mı? O tarihte uygulanan “Açık oy gizli tasnif” ayıbı da cabası…

Evet, yeni Türkiye’nin ilk otuz yılında demokrasiye inanmak bir yana, jakobenler demokratik rejimden hiç hazzetmediler. Tam aksine, demokrasinin adeta canına okudular. Bu yaklaşım tarzının meyveleri olarak o devrin politik oyun ve uygulamaları apaçık ortada. 

Misâl: Gerek TCF ve gerekse SCF’nin ülke genelinde yapılan mahallî ve genel seçimlerine katılmalarına kesinlikle izin verilmedi. Dahası, lider kadrolarının ev ve işyerlerine baskınlar düzenleyerek, onlara adeta birer cânî muamelesi yapıldı. Dünyaları başlarına yıkıldı. Siyasete girdiklerine de, gireceklerine de pişman edildi… Yahu, demokrasiye inanan, demokratik rejimi benimseyen yöneticiler böyle şeyleri yapar mı hiç?

Sonraki bölümlerde, konuya dair daha spesifik örnekleri de vermeye çalışırız. Dolayısıyla, bu bölümü şöyle kısacık bir değerlendirme notu ile noktalayalım: Bugün umumun kabulü olan “Cumhuriyet idaresi”ni de başlangıçta bir nevi “zümre cumhuriyeti” tarzında teşekkül ettirenlerin, üniversal manadaki hürriyet, adalet ve demokrasinin ruhu ile ciddi ve samimî bir bağlantıları tesbit edilebilmiş değil. Dahası, ellerinde yeteri kadar güç ve imkân olmasına rağmen, demokratik rejime geçilmesine rıza getirmemişlerdir.

-Devamı var-

Okunma Sayısı: 2132
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Zübeyir

    29.11.2024 23:06:44

    Yazara direk saldıran yorumcuların başka maksatlarda olduğu gayet açık anlaşılıyor. Lütfen nezaket ve letafet olan nur dairesinden başka daire bulunuz böyle kısır saldırılar için. Ciddi emek verilerek yazılan bu yazılara ilişmek, hitabında kaba ifadeler kullanmak, yazara neyi yazacağını söylemek en basitinden saygısızlıktır. Kendinize geliniz. "Sen ise, ey kàri, müstemisin. Müstemiin tenkide hakkı yoktur. Beğendiğini alır, beğenmediğine ilişmez."

  • Zübeyir

    29.11.2024 20:42:24

    Sen ise, ey kàri, müstemisin. Müstemiin tenkide hakkı yoktur. Beğendiğini alır, beğenmediğine ilişmez.

  • Said

    29.11.2024 16:28:00

    Ömer bey, kıymetli yazarımız tarihçi olarak köşesinde yanlış bilinen yakın tarihi kaleme alması normal. Bugüne dair kaleme aldığı bir çok yazısı da mevcut. Hem bizim işimiz siyaset değil ki her gün her gün mevcut hükümete muhalefet edelim. Konuyu çarpıtmanızın edepsizlik yapmanızın lüzumu yok. Siyasete dair güncel bilgileri başka yerlerden de okuyabilirsiniz.

  • Hüseyin İlhan

    29.11.2024 11:41:20

    Bugünün CHP si AKP dir,neden mi.Başındaki zata verilen ödül neden,niçin ve hangi cesaret ile yaptığı başarısından verildiğini düşünün. Bu ülkede faiz ile milyonlar arasındaki duvar kaldırıldı.Çetin kardeşim şahsen siz ve bizler dikkat eidyoruz amma risalei nur dairesinde ve aile fertlerinin başının(merhum)hassasiyetini bildiğimiz firma faiz ile milyonlara mal satıyorsa sahi hangi kalenin sağlam olduğunu söyleyebilirsiniz. Bir islam fıkhı öğretim görevlisi daha evvel faize faiz derken,akp ile enflasyonun altındaki oran faiz değildir diyorsaaa.,Bir müslüman kendi parti,düşüncesindekine olanı haksızlık,karşısındakine yapılan daha şiddetli hak-hukuk gasbına fetva ve destek veriyorsa aman dikkat et siyonistlerin uaşaklarına daha fazla aldanmayalım derim.

  • Said

    29.11.2024 00:05:11

    Pelin hanıma katılıyorum. Bunların eline fırsat geçse yine aynını yaparlar.

  • Mustafa

    28.11.2024 22:07:46

    Hasan Doğan bey gayet doğru bir ikazda bulunmuş.. Mesele bugün memleket her alanda yangın yerine dönmüş...Yazar ,geçmiş kötulemesi ile bu tabloyu gizleme peşinde...

  • Ömer

    28.11.2024 22:03:32

    Sayın yazar bugüne gel bugüne? Hüseyin İlhan beyin sorularına cevap verin bir zahmet.🧐 Çetin bey harici dahili yangınları görmemesi Nur çizgisinde olduğunu belirten biri için enteresan.

  • Salih özbay

    28.11.2024 20:32:18

    Pelin kardeşim, baş örtüsü mağduriyetini yaşatan post modern darbecileri hükümlü iken kim yetkisini kullanarak affetti? Mağdurlara soruldu mu ki "mağdur edildiniz ben affedeceğim siz ne dersiniz?" diye... Cehape iktidar olsa aynısını yapacak. "Kemalizm bizim zamanımızda ihya oldu" diyenlerin seküler cehapeden bir farkı kaldı mı?Toplumda ahlak, gençlerde islama bağlılık, dürüstlük, dava şuuru, kaldı mı? Faiz, fuhşiyat, çocuk istismarı, cinayetler, boşanmalar, fikir hürriyeti, ekonomi, dış politika...sağlam kalan ne? Cehape gelse yapsa yapsa bunları yapar...

  • Cetin acar

    28.11.2024 18:59:44

    Hasan Doğan; hangi evde yangın var söyler misin. Bizim evde dinsiz zındıka komiteleri her zaman yangın çıkarmaya çalışırlar ama bir türlü muvaffak olamazlar. Çünkü biz risale i nur çizgisinde hareket ederiz. Sen rahatsız oluyorsan onu bilmem.

  • Said Emre Dağ

    28.11.2024 16:45:48

    Demokrat parti sağ seçmen tabanında olan seçmenini tekrar kazanmak için çalışmalı. Sol ve kemalist söylemlerden uzak durmalı. Soldan demokratlık olmaz. 100 senedir olmadı. 100 sene daha olmaz. Üstadımız olmaz demiş zaten.

  • Pelin Kurukahveci

    28.11.2024 16:02:07

    Sayın yazarımız bu durumları sürekli anlatacak ki bizler de ayağımızı ona göre basacağız. Halk partisi demokrat oldu, idareyi teslim edenler var. İşte onlar yaşanılan bu tarihi unuttular da mı bunu söyleyebiliyorlar?

  • Pelin Kurukahveci

    28.11.2024 16:01:04

    Bunları kuruntudan yazmıyorum. CHP ilk kurulduğu dönem idareyi nasıl ele aldı? Dindar görünerek, cami kürsülerinden kpnuşarak, dualarla meclisi açarak idareyi ele almadılar mı? İdare gücünü sinsi bir şekilde ele geçirdiler ve dine savaş açtılar. Yalan mı?

  • Pelin Kurukahveci

    28.11.2024 15:59:10

    CHP'nin içinde olduğu bir iktidar istemek ülkemizde safdillik olur. İktidar gücü ne olursa olsun sağ kesimde kalmalı. Güç sola geçtiği anda biz yine başörtüsü sorunu yaşamaya başlarız. Dinin önüne engeller çıkmaya, cemaatler ve tarikatlar yok edilmeye çalışılır.

  • İ.UÇAR

    28.11.2024 14:11:25

    Hasan Doğan'a : Geçmişte yapılan haksız- hukuksuz icraatların yazılmasından neden rahatsız oldunuz? Makul cevabınızı merak ediyorum.Biraz daha uzun yazarsınız memnun oluruz.

  • Hüseyin İlhan

    28.11.2024 14:06:03

    Muhterem Latif ağabeyim,yıllardır yazılarınızı zevk ve şevkle okuyoruz.Beşer nisyan ile halildir.Zira günümüz hadiseleri bizzat bizleri öyle derinden yaralamaktadır ki,kardeşi kardeşe düşman eden bir israiliyat artığı ve sizin gibi bende tekrar ediyorum.YAHUDİ CESARET ÖDÜLÜ neden 10 museviden sonra bu şahsa verilir.Adı üstünde YAHUDİ CESARET diye Peki bu cesareti hangi fiiliyatı ile yaptı ve hak eidyorki ona verdiler.Mesela camilerin mihrabına kadar necis siyaseti bulaştırması,zinayı suç olmaktan,faiz gibi haramı efkar-ı ammeye yayan,ayeti celile ile haram kılınan israfı'İtibardan tasarruf olmaz,herzesi ile milleti soyan ve soydurtan,milyonların kul hakkına giren,cami cemaatini dahi tefrik ettiren iktidar üzerine birde 28 ŞUBAT zalimleri ile ortaklık çileği koyarak pastasını süsleyip müslüman kardeşime yediriyorsa bu konuları da tahşidatla yazmamız gerekir diyorum.

  • Arda Yıldız

    28.11.2024 12:32:06

    Bazıları nedense halk partisinin geçmişini unutturmak istiyorlar. Halk partisi şu geçmişindeki yükler yüzünden iktidara gelemeyecek ya o yüzden olabilir.

  • Recep

    28.11.2024 12:24:50

    Hasan doğan latif beyin cevabı eski değil, yeni kemalistlerin eski kemalistleri paklamalarına cevap tır bilğilerine

  • Latif Salihoğlu

    28.11.2024 11:36:22

    Sn. Hasan Doğan. Ben tarihçiyim. Gazetemizde de kırk yıldır ağırlıklı olarak tarihle ilgili konularda yazıyorum. Arşiv şahittir ki, genel konuların yanı sıra, aktüaliteden de kopmuş değil. Fakat, benim ne yazıp yazmayacağımı rahmetli Kutlular Ağabey bile bana dayatmada bulunmamışken, siz ne hakla ve hangi selahiyetle şunu yaz, bunu yazma diye, burada, şu umuma açık platformda bana dikte ettirmeye çalışıyorsunuz?

  • HASAN DOĞAN

    28.11.2024 09:59:33

    Geçmiş tarihe bakmadan önce içinde bulunduğumuz dönemde bir demokrasi yok ve her türlü haksız'lık,hukuksuz'luk ve adaletsizlik ile malul şe'ni zulümler yapılırken geçmişten bahsetmek abestir kanaatim ce.Sen öcelikle evinin içindeki mevcut yangını bir söndürmeye çalış sonra 100 yıl önceki yangından bahsedebilirsin.....

  • Abdullah tunç

    28.11.2024 01:09:53

    Atatürk İlke ve İnlilap tari hi kitabında geçen bir cumle çok düşündürücü! 100 bin insanın kafası kesilmiş ve ondan sonra Takriri Sukün kanunu çıkarılmış.Bu şekilde korku her tarafı sarmış. İbretli cümle şu; bu huzur ve sukün ortamında bütün inkilablar yapıldı diye..Korkunun dağlara ve taşlara sindiği dehşetli ortama, huzur ve sukün ortamı deniliyor. Bu cümleyi okurken hay retler içinde kalmıştım. Bir eğitim kitabında böyle büyük bir hatayı işlemek kârı akıl değil.Herhalde ya kın tarih bilinmiyor diye, milletin cehaletinden isti fade edilerek mi böyle ya zılmıştır

  • Said

    28.11.2024 01:08:06

    CHP'nin özü budur işte. Bunlar asla demokrasiden haz etmez ve demokrat da olamazlar! Yeni Asya gibi bir camianın, bu parti ile anılmasına sebep olanlar bu vebalin altından kalkamaz!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı