"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yüksek gerilim, enflasyonu unutturmasın yine

M. Latif SALİHOĞLU
05 Şubat 2024, Pazartesi
Hemen her seçim öncesi kasten yükseltilen bir gerilim vakasıyla karşı karşıya geliyoruz.

İki ay kadar sonra, yani 31 Mart’ta yapılacak mahallî seçimler kampanyasında da aynı vaka ile bir kez daha yüz-göz olacak gibiyiz. Keşke öyle olmasa. Ama, genel gidişat, durumun öyle olacağını gösteriyor.

*

Kısacık bir teknik bilgi: 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak olan mahallî seçimler neticesinde, normal belediye başkanları ile büyükşehir belediye başkanları başta olmak üzere, belediye meclisi üyeleri, il genel meclisi üyeleri, muhtarlar ve ihtiyar heyetleri belirlenmiş olacak.

Bütün bunları hesaba kattığımızda, tıpkı genel seçimler gibi, ülke genelinde hemen herkesi ve her kesimi yakından ilgilendiren hacmi büyük bir seçim gerçeği ile karşı karşıya geldiğimizi görüyoruz.

Şimdiye kadar yapılan bu tarz seçimlerin hemen tamamında ne yazık ki üzücü vakalar hep yaşana geldi. Ölüm dahil ağır yaralanma hadiseleri vuku buldu. Yine de, gelecek seçimlerin huzur içinde ve kazasız-belâsız gerçekleşmesini Allah’tan niyaz ediyoruz.

*

Şüphesiz, her parti ve her aday seçimi kazanmak ister. Bunun için de, taraflar birbiriyle adeta yarışa tutuşurlar. Her aday ve her parti, yaptığı, ya da yapacağı hizmetleri sıralayarak rakiplerine üstünlük sağlamaya çalışır. Bu durumu elbette ki normal karşılamak lazım. 

Ne var ki, ortada çok anormal başka bir durum var. O da şudur ki: Daha çok siyasî denklemde yer alan partilerin genel merkezleri tarafından toplumu kutuplaştırma ya, dolayısıyla toplumu germeye ve seçmen kitlesini ajite etmeye yönelik rijit politikalar üretilip bir bir vizyona sokulmaya çalışılıyor.

Bundan maksat, geniş vatandaş kitlesinin, bilsassa emekli ve sâbit gelirli kesimin yıllardır çekmiş olduğu kronik enflasyonun acısını onlara muvakkaten de olsa unutturmak. Yüksek gerilim politikalarının asıl ve öncelik sebebi budur.

Oysa, yaşanan hayat pahalılığı, artık birçok kesim için adeta dayanılmaz bir hâl aldı. Kasten pompalanan yüksek gerilim politikaları, bunu üstünü örtmemeli. Seçim demek, vatandaşın tepkisini göstermesi demektir. Derdini, sıkıntısını sandığa yansıtması demektir.

Ama, gelin görün ki, dehşetli bir “propaganda-i siyaset” ile, insanlarımız âdeta gerçeği göremez, doğruyu seçemez, gidişatı anlayamaz bir hale getirtmeye çalışılıyor.

Özetle, yapılmak istenen şudur: Hiç olmazsa seçim gününe kadar kimi seçmeni hipnotize ederek, kimini hamasetle uyutarak, kimini muhalif tarafa karşı galeyana getirerek, kiminin geçen asırdaki günahlarını güncelleyip onları mücrim göstermek, kimi muhalifleri de düşman, hain ilan ederek, hatta bir kısmına doğrudan terörist damgasını yapıştırarak, mümkün olduğu kadar seçmen oylarını konsolide etmeye çalışmak, en önemli bir “seçim başarısı” olarak telâkki ediliyor. 

*

Ne yazık ki, geçmiş seçim kampanyalarında da aynı, yahut benzer filmlerin “temcit pilavı” gibi tekrar be-tekrar vizyona sokulduğuna şahit olduk.

Oysa, bu tür ucuz politikalar ülkeye ve millete hiçbir fayda getirmediği gibi, bunudan sonra da getirmeyeceği gün gibi aşikâr. 

Dileriz, herkes aklını başına devşirir ve şimdiye kadar olan-bitenden gerekli dersi çıkararak daha duyarlı, daha itidalli ve daha sorumlu davranmaya gayret gösterir.

Okunma Sayısı: 1147
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Latif Salihoğlu

    5.2.2024 22:17:49

    Muhterem Enver Şahin. Badıllı Ağabeyin o yazdıkları, mahrem ve hususilik arz eden bir meseledir. Kutlular Abiden aynı meseleyi farklı bir boyutu ile dinledik. Böylesi mahrem bir mevzu "Üstadın Tarihçe"sine alınmamalıydı... Badıllı Ağabey, o neşriyattan sonra gazetemizde haftalık köşe yazıları yazmaya başladı. Köşe yazılarını ben takip ediyordum. Uzun bir süre devam etti. Hatta bizde bir kitabı da yayınlandı. Meseleyi muhtelif yönleriyle, ve fakat şifai olarak müzakere etmekte fayda var.

  • Enver şahin

    5.2.2024 19:28:40

    Latif ağabey, merhum Abdülkadir Badıllı ağabeyin mufassal tarihçe i hayat 3. Cilt sayfa 1794 - 1801 ... gazete hakkında olumsuz kanaatine şaşırdım. Acep ne demeli ki .. Selam ve hürmetle efendim

  • Latif Salihoğlu

    5.2.2024 17:11:35

    Aziz-sıddık Mustafa Said Kara. Yorumunuz için tebrik ve duâ ile. Aynen öyle... Her seçim döneminde beterin beterini yaşadığımız halde, 20 yıldır yine aynı yönde tercihler yapılıyor. Demek ki, tarihin en büyük günâhkârı olan o parti, redd-i miras yapmadığı müddetçe, ıslâh olacağı da yok, iflâh edeceği de... Buna göre, mevcut iktidarın alternatifi o parti değil, Demokrat misyon. Bugünkü Başyazı'da da ifade edildiği gibi, çare Demokratların uyanmasında, dirilmesinde ve siyasî denklemin içinde yer almasında.

  • Mustafa Said Kara

    5.2.2024 13:37:03

    Üstadımızın da söylediği gibi bu millet halk partisini iktidara getirmez. Bu açık bir şekilde görünüyor. Halk partisinin yaptığı zulümler geçen asırda kaldı, o zamanki günahı vebali bu günkülere yüklemeyelim diyebilirsiniz demek için bu günkülerin reddi miras yapması gerekiyor. Aksine bu günküler miraslarına daha çok sahip çıkıyorlar, Türkiye'nin bu durumdan yani tek adamdan kurtulması için tek parti dönemini referans veriyorlar. Bu anlayıştan ağzı yanmayan dindar yokken bu anlayış sahipleri bu ülkede nasıl iktidara gelsin.

  • Orhan Ali YILMAZ

    5.2.2024 12:38:14

    "Tarafsızlık" taraf-ı muhalifi iltizamdır, şu "objektif" bakış ve değerlendirme tarzı değildir diye zannediyorum...

  • Oğuz Yiğiter

    5.2.2024 09:54:47

    Hutuvat-Sitte, 2. Desise'de Üstad'ın bir asır evvel tercih ettiği konumlanmayı günümüz hadisatındaki hizalanmada yeniden güncelleyip, iyi anlamakta fayda var....

  • Asım

    5.2.2024 07:10:06

    Mevcut iktidar 22 yıldır saydığınız argümanları kullanarak iktidarınıı sürdürüyor o nedenle tüm başarısızlıklarına rağmen 22 yıldır iktidarını sürdüren mevcut yönetime mi kızmalı yoksa durmak yok destek vermeye devam diyen ahmaklarımı

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı