"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Rüzgarın savurduğu kelimeler!..

M. Said ZEKİ
26 Aralık 2022, Pazartesi
Dünya hayatı bir uykudur.. Soyuta yöneliş ise; uyanış ve kendini arayıştır. Önce kendimizden geçiyor; bir yerlere ulaşmak için gideceğimiz bütün yollar.

‘Uyku ölümün küçük kardeşi’ ise; her sabah yeniden dirilişi yaşıyoruz. Her an yeniden yaratılıyor kâinat, her gün ışıklarını neşredip topluyor güneşimiz. Bir gün tamamen söndürecek ışıklarını!

HIZ ÇAĞI

Vakit akşamüstü. Sarı bir rüzgar üşütüyor şehri. En kuytu köşelerde bile bir uğultu.. bir görüntü.. bir mânâ tortusu... Herkes bir yerlere koşuşturuyor. Herkesin acelesi var. Çağımız hız çağı.

Görünen alemde insanlar gelip geçerken; zihinlerde hayalleri, endişe ve korkuları, umut ve sevdaları tüllenip savruluyor. Mevsimler gelip geçiyor içimizden ve dışımızdan.. Aynı gökyüzünü, aynı ışığı iki gün üst üste göremiyor; ‘aynı nehirden iki kere yıkanamıyoruz.’ Meleklerin salıncağı kar taneleri.. Güzelim kar kristalleri eriyor, ebediyen kayboluyor nazarımızda.. keşfedilmeden..

Hayatlar ve umutlar ve sevdalar ve hayaller akıyor zaman selinde; geçmesini istemesek de. Daha dündü oysa ‘merhaba’ deyişimiz yaşlı dünyaya. Düşe kalka şehrin sokaklarına, minicik ayaklarla mühür bastığımız.

ACI TEBESSÜM

Herkes kendi güzeran-ı hayatını yazıyordu ömür kitabına. Herkes kendi filminde başrol oyuncusuydu ve biricikti ama, senaryolar çeşit çeşitti.

Şimdi dönüp hayallerimize, mazimize bakıyoruz; utangaç bakışlar attığımız vitrinlere. Buğulu bakıyor artık ihtiyar gözlerimiz.

Ne kadar kısa, ne kadar çabuk geçiyormuş bitmez sandığımız yıllar . Yarınlar dediğimiz bu gün imiş aslında.. Acı bir tebessüm dudaklarımızda. Bir damla gözyaşına sığan koca ömürler. Son pişmanlıklar fayda vermezmiş meğer.

ŞİİRİN RENGİ

Bir taraftan mezaristana boşalıyor şehir, diğer yandan yeni misafirler... Yol, yolcu.. onlar göçüyor, kimler geliyor. Yerin altındakiler yerin üstündekilerini nasıl etkiliyor? Hayalî, felsefî, berzahî, ruhanî, manevî, nuranî seyahatlerimiz ve etkileşimler.. Ya, yakaza halinde gördüğümüz rüyalar? Sahne!..

Kelimeleri savuruyoruz ağızdan kulağa... tatlı meyvelere dönüşüyor bazen; kimi zaman kirleniyor, küsüyor şiire, çiçeğe, böceğe.. zehir oluyor. Yürek yorgunluğu çöküyor.. Kalem gibi, kelimeler de yoruluyor...

Hey can! Şiirinin uzunluğu mu önemli, yoksa kalitesi mi? Yüreğinde ne renk açar şiirlerin? Kelimelerin kanatlanır mı senin de, sonsuza doğru?

UYANIŞ

Bir uykudur dünya mevsimi.. iklimlerimiz değişir sonra.. Bahar olur, beste olur. Gül olur, gülistan olur. Açık deniz olur hayat, sonsuza evrilir..

Diner deli rüzgarlarımız; ılık bir melteme döner.. kâinat ağzıyla ‘Elhamdülillah’ diyerek uyanıverir insan sonra.. Ruh-efzâ nesîmi teneffüs eder; şiirle, sevgiyle, tebessümle!..

Okunma Sayısı: 1489
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı