16 Mart 2014, Pazar
“İslâmiyet, nev-i beşer için fıtrî bir dindir ve içtimaîyatı
tezelzülden vikaye eden yegâne bir amildir.”
Bediüzzaman Said Nursî
Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu: “Ben adalet şehriyim, Ömer’de (ra) kapısıdır.”
***
Hz. Ömer bir gün çarşıda dolaşırken, Ebu Lü’lü adında mecusi bir köle ile karşılaştı. Köle, sahibi Mugire bin Şaabe’den şikâyet ediyor, kendisinden harç aldığını iddia ediyordu. Hz. Ömer (ra), kölenin hemen arkasında olan Mugire bin Şaabe’ye sordu:
“Neden kölenden harç alıyorsun ya Mugire?”
Mugire bin Şaabe (ra):
“Ya Ömer! Bu mecusi köle benimle bir anlaşma yaptı. “Sana her gün iki dirhem vereyim. Sende bunun karşılığında beni azat et” dedi. Bende kabul ettim. Onun verdiği paraya da ihtiyacım var.” dedi.
Hz. Ömer (ra) durumu inceleyeceğini söyleyerek meseleyi erteledi. Daha sonra yaptığı araştırmalarda Ebu Lü’lü’nün ticaret ve demircilikle uğraştığını ve maddî durumunun çok iyi olduğunu öğrendi. Ve Ebu Lü’lü’nün şikâyetini yersiz buldu.
Şikâyeti kabul görmeyen mecusi, ertesi gün, sabah namazına giden halifeyi hançerle altı yerinden bıçakladı. Etrafındaki birkaç kişiyi de öldürdükten sonra, kendisini de bıçaklayarak öldürdü. Hz. Ömer, yaralandıktan üç gün sonra Hakk’ın rahmetine kavuştu.
Yaralı bir şekilde yatarken, ziyaretine gelen sahabelere:
“Beni kim bıçakladı?” diye sordu.
Sahabeler: “Ebu Lü’lü!” cevabını verince, Ömer’in (ra) söyledikleri, sahabelerin gözlerini yaşarttı: “Ya Rabbi! Sana sonsuz şükürler olsun ki, beni öldüren Müslüman değil.”
Okunma Sayısı: 9552
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.