"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Derin dostluk

Mehmet Asıf Işık
28 Kasım 2021, Pazar
Dostluğumuz derindir, hem de çok derin. Kökleri kalplerimizin taaa derinlerine, kılcal damarlarına kadar süzülüp sirayet ederek sökülüp koparılamaz hâle gelmiş.

Öyle dostluklar muhabbet ister, vefāa ister, sadâkat ister, fedakârlık ister, sevgi ve saygı ister, müsamaha ister; kısaca güzel ve makbul olan her insanî erdem öyle dostluklara hayat verip değer katar…

Yıllar önce bir görev vesilesiyle bulunduğum Anadolu’nun küçük, sıcak ve sevimli bir vilâyetinde kader bizi Recep Nuri Kaçmaz Hocam ile dost eyledi. Bir zaman sonra başka bir görev için gittiğim Bolu’da yeniden beraber olduk o aziz insan ile. Bu defa hakikî ve eşsiz bir dost ile daha hem de: Dünyada emsaline az rastlanır insan güzeli bir yiğit adamla, Feyzullah Güneş ile. Sanki ruhlarımız daha evvelinden, asırlar öncesinden tanışık imiş gibiydik. Hani ayrı mecralardaki sular buluştuğunda özleşip kaynaşır ya, tam da öyle olmuştuk. Kısa zamanda kalplerimiz kaynaşıvermişti birbiriyle!..

Recep Nuri Bey, uzun seneler idarecilik yaparak devlet terbiyesi almış, nezaket timsali, ciddî ve vakur duruşunun ardında çok sıcak ve samimi şahsiyete sahip bir insan. Bilgi birikimi, ilmi ve irfanı itibariyle ulemadan sayılır. O çok ciddî görünüşüne bakmayın siz! O’ndaki hayran olduğum bir vasfı daima güler yüzü, kıvrak zekâsı, her hal ve vaziyette devreye giriveren ballar tadındaki yaradılıştan gelen kuvvetli mizah kabiliyeti. Bulunduğu ortama neş’e katan ince esprileri ve incitmeyen muzipliği. Her durumdan insanı bayıltacak kadar güldürebilecek mizah malzemesi çıkarabiliyor. Allah vergisi işte, verince oluyor; bir gönül adamı. Recep Nuri ağabey ile günlerce sabahlara kadar sürecek olsa da onunla keyifle yapılan Kur’ân ilminin imânî ve nurânî sohbetlerinin tadı ve lezzeti nasıl anlatılabilir ki!..

Feyzullah kardeşim ise çocukluğu dahil bütün ömrünü Nur hizmetlerinin içinde, etrafında ve odağında geçirmiş bir bahtiyar. Rahmetli Mevlüt Polat Ağabeye arkadaşlık etmiş, iman fedaisi bir babanın (merhum İbrahim Güneş) evlâdı. Tıpkı babası gibi… Kur’ân hizmeti denilince, Risale-i Nur hizmeti denilince, gençlerden bahsedilip medrese hizmeti denilince sanki otomatiğe bağlanmış gibi insiyaki olarak vazife almak, yük omuzlamak için derhal harekete geçen sadık ve fedakâr bir dâvâ insanı. Aşk ile, ihlâs ile, sadâkatle ve severek her şeyi ile hizmete koşan gönüllü bir hizmetkâr; Kur’ân hizmetkârı.

Ya dostluğu, kardeşliği ve samimiyeti!.. Hangi kelimeler bu tarifi yapabilir, bilmem ki!.. Kantara vurulamayacak kadar yüksek kaliteye ve kıymete sahip hakikî bir kardeş, binlercesine denk gelecek bir arkadaş. İmanının kuvveti, feraseti ve güçlü sezgileriyle adeta muhatabının kalbini ve hislerini okuyabilen bir muhabbet adamı…

Uzun yıllar bulunduğum ve halen şehirlerine gidip geldiğim biri ağabey, diğeri kardeş olarak bu iki dostum bana bir gün bile gurbette olduğum hissini yaşatmadı; onlarla yaşadığım iman ve İslâm kardeşliği, dâvâ arkadaşlığı ve gönül birliği dünyadan ahirete taşıyacağım azığım olacaktır.

Proje tamamlandı ve vazifemiz alnımızın akıyla sona erdi. Gurbetliğimiz bitti, şehrimize avdet edip evlâd-u iyâle kavuştuk, kalbimizde ebediyyen taşıyacağımız hürmet ve muhabbetle sarmalanmış bir dostlukla. Fakat yüreğimizin bir parçası dostlarımızla kalmıştı!..

Hazreti Bediüzzaman, “Bu zamanda sıddık-ı vefiy (vefâlı dost) kalmadı” diye yakınan bazı talebelerine, “işte ben şahit gösteriyorum ki onlar sizsiniz” sözleriyle kendisine talebe, ders ve dâvâ arkadaşı olmak bahtiyarlığına mazhar olan saff-ı evvel Nur Talebelerini tebcil ile işaret etmişti.

Ben de derim ki, Yüce Rabbime hamd ve şükürler olsun, bizler, Risale-i Nur hizmetinde bu zor ve amansız zamanda O’nun sonsuz rahmetiyle, nuriyle, çok âli ve gâli (yüksek ve değerli) nimetlere mazhar bir şekilde “o saff-ı evvelinin varisleri ve devamı” olarak, “BU ZAMANIN SIDDIK-I VEFİYLERİ” olan salih, hayırhah, vefalı, sıcak ve samimî, eşsiz ve baha biçilmez dostlara sahibiz. Bu güzide dostlarımız, bu çok fakat çok kıymetli İlâhi ikram ve ihsanlar için Rabbimize ne kadar çok şükr etsek azdır, sezadır. Elhamdulillah...

İnsanın dünyadaki en mesut hali sevmesi ve sevdiği tarafından sevilmesidir. Bu iki büyük nimeti bütün zerrelerimle hissettim ve hissediyorum. Onlara bütün kalbimle müteşekkirim. Aynı manevî kaynaktan beslendiğimiz insan güzeli bu iki mümtaz dost ile, yıllar geçtikçe değerleri daha da artarak devam eden arkadaşlığımız, muhabbetimiz derindir ve ebedidir…

Şu âlemde öyle üç beş dostunuz var ise, sayın ki dünyanın hazineleri sizindir...

Okunma Sayısı: 1611
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hasan KALE

    28.11.2021 16:46:00

    allah muhabbetinizi artısın, abıler, darısı bızlere,

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı