"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Recep Uluçay

Mehmet ÇETİN
09 Ekim 2021, Cumartesi
Yanılmıyorsam 1978 yılında, samimî arkadaşlarımdan Necmettin Aktepe ile rahmetli Salim Özdemir’in dâvetleri ile ilk defa onların memleketi Şuhut’a gitmiştim. Anadolu’nun numunesi olan Şuhut, Nur Talebeleri ile de Risale-i Nur cemaatine numune idi.

İlk gidişimde fazla kalmayıp, hemen dönmeyi plânlarken, Recep Ağabeyin “Olmaz Mehmet kardeş! Geldin, hoş geldin, ama gitmek için evvelâ bir meşveret edelim, ona göre hareket edersin.”, tatlı çıkışının ardından “Ben buranın müdde-i umumisiyim (savcısıyım)” esprisi, tatlı gülüşmemize vesile olmuştu.

Kadere bakın ki yıllar sonrasında Şuhut’a öğretmen olarak tayinimiz yapılır ve o mütesanid ağabeylerle çok derinlere giden hizmet hatıralarımız olur.

Osman ve Asiye Hanımın oğlu Recep Uluçay, aslen Kulak Köylüdür. Önceleri Konak olan köyün isminin zamanla ifade değişimine uğrayarak Kulak olur ki pek çok belde isimleri de aynı akıbete duçar olmuştur.

Baba mesleği olan hayvan alım satım işi, Uluçay’ın, Türkiye’de “Danet” markasının mazisini saklar. Bu mühim mirası evlâdları devam ettirir.

Anadolu’da çocukların erken evlendirilmesi âdeti gereği 18 yaşında Fadime Hanım ile evlenen Recep’in; Osman, Mustafa, Said, Zübeyir ve Mehmet Âkif olmak üzere beş evlâdı olur.

Askerlik dönüşü köyüne gelen müftü yardımcısı Tevfik Karakaş vesilesiyle Risale-i Nur’u tanır. Karakaş’ın; “Şuhut’a geleceksin, gerekirse hamallık yapacaksın, talebelerle ilgileneceksin, gençleri uçurumdan kurtaracağız...”, emr-i vaki teklifi hayatının kararı olur ve 1972’de Şuhut’a yerleşir. Hakikaten ileriki yıllarda sadece Şuhut’ta değil ülkenin pek çok beldesinde onun hizmeti, imkânı, yardım ve gayreti ile hizmetler yapıldı.

Onun hizmet anlayışı çok engin ve kucaklayıcı idi. Esnaf ile halk ile devlet erkânıyla hiçbir statü gözetmeksizin çok kolay ve samimî diyalog kurar ve onlara çekinmeden, doğrudan Risale-i Nur’daki hakikatleri anlatır, hayatın içindeki uygulamalara yol gösterir, problemlere oradan çareler sunar. Diğer yandan İslâmî cemaatler ile çok samimî, kucaklayıcı, tavrı ve onlarla hassaten yakından alâkadar olması, dertleriyle hemdert olması İslâmî uhuvvet alanında da örnek davranışlarından idi.

Şuhutlu Nur Talebelerinden Mustafa Dönmez, Ramazan Cihangir, Feyzi Ahmet Yıldız, İbrahim Örenkaya, Hüseyin Ali Koç ve rahmetli Recep Uluçay ile öğretmenlerden Avni Dinçer, Ahmet Çete akla gelen ilk isimlerdir, o yıllardan kalan.

Köylüsü Feyzi Ahmet Yıldız ile sebze hâlinde kiraladıkları dükkân, Vahdet Et’in çekirdeğini oluşturur. İleriki yıllarda Salim Özdemir, Atilla Sucu ve Mesut Avcı ile 1982 yılında Vahdet Et Limited Şirketi’ni kurarlar. Son iki ortak ayrılır, yerine kardeşi Halil, ortak olur. 1998’de Salim Özdemir vefat eder. Vasiyetinde iş birliğinin devamını, özellikle İstanbul açılımının artarak devamını ister ve rahmetlinin oğlu Enes Özdemir, babasının yerine devam eder.

Etin, tüketiciye ulaşmasında aradaki aracıların çokluğunu görerek mamulün pahalıya mal olmasını gören Uluçay, Danet markasıyla atılım yapar. Çocuklarına iş üzerine eğitim yaptırır ve onlara yurt dışında araştırmalar yaptırır, nihayet 2000 yılında Danet kurulur.

On bin metrekarenin üzerinde kurulu fabrikada ve yüz elliyi aşan personeli ile hem ülke ekonomisine ve hem de çok sayıda insana iş imkânı sağlanır. İç piyasaya ve dış piyasaya hassas ve dikkatli ARGE ile açılan Danet, hakkettiği yeri aldı ve alacak inşaallah.

İş hayatındaki başarının sırrını araştıran kişi, Recep Uluçay’ın hayatını okumalı, prensiplerini anlamalı, gayret ve azmini idrak etmeli, ileri görüşlülüğünü keşfetmelidir.

Ülkede tarım ve eğitime fevkalâde dikkat çeken Uluçay, hayatı boyunca bu ikazı yapar. Tarımda yerli değerlere işaret ederken, eğitimde ise ahlâkî değerler üzerine yapılmasını hedef gösterir. Soru soran gençlik onun için istikbalî bir ümit idi.

“Büyük oğlum Osman şirketin genel müdürü. Satın alma görevi Mustafa’da. Said pazarlamaya bakıyor. Zübeyir ve Mehmet Âkif de üretimle ilgileniyorlar. 12’de torunum var. Torunlarımın kimi üniversite tahsillerini bitirdi, diğerleri de tahsillerine devam ediyorlar.”, diyen Recep Uluçay (1950-2021), sadece evlâd ve torunlarına değil hepimize rehber idi. İş hayatı ile müteşebbislere, aile hayatı ile babalara, hizmet hayatı ile ehl-i hizmete bir ağabey, bir kıvılcım, bir ışık idi.

Allah, rahmet eylesin. Mekânı Cennet olsun.

Okunma Sayısı: 3762
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı