İsrail 7 Ekim’den bu yana katliamlarını hız kesmeden sürdürüyor.
Okul, hastane gözetmeksizin bombalıyor, binlerce masum insanın kanını dökmekten çekinmiyor. DP’li İlay Aksoy’un tespiti ile İsrail son 9 yılda 12 hastane ve 10 okulu bombalarken binlerce insanı öldürdü. Son hastane saldırısında çoğu çocuk ve yaşlı, 471 insanın kanına girdi. Cami, kilise bombalamaktan geri durmayan İsrail, 2 milyon 300 nüfuslu Gazze’nin yüz binlerce insanını göç ettirdi. Göç eden insanların üzerine bile bomba atmaktan çekinmeyen insanlığını kaybetmiş İsrail’in, bu vahşeti tarihe kara bir leke olarak kaydedildi, “katil ülke” ünvanını daha da pekiştirdi.
Binlerce masumu katleden İsrail’e gereken tepki gösterilmediği için, her seferinde bir bahane bulup katliamlarını sürdürüyor. Ramazan ayı girer girmez saldırılara başlayan ve her saldırısında da bir bahaneye sığınan İsrail’in bu seferki bahanesi Hamas oldu.
İsrail, Gazze’de kan dökerken, ülkeleri yönetenler sessiz olsa da vatandaşlar tepkilerini dile getiriyor. Dünyanın dört bir tarafında İsrail’in katliamları protesto ediliyor.
Bütün bunlar olurken Birleşmiş Milletler kınamakla kalıyor, savaşı durdurmak adına bir karar alamıyor. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze’de uluslararası insani hukuk ihlallerinden derin endişe duyduklarını belirtirken, Orta Doğu’da durumun her saat daha da kötüye gittiğini, Gazze’deki savaşın giderek şiddetlendiğini ve bölgeye yayılma riskinin arttığını ve bunu kınadığını söylerken, İsrail’in BM nezdindeki büyükelçisi “küstahça” Guterres’in istifasını isteyebiliyor!
***
1945’te barışı sağlamak için kuruldu ama…
24 Ekim 1945’te kurulan BM, bugüne kadar İsrail’le ilgili yüzlerce karar aldı ama uygulanamadı. 51 ülke ile kurulan BM’nin şu anda üye sayısı 193. Kuruluş amacı dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslararası ekonomik, toplumsal ve küresel bir iş birliğini oluşturmak…
Peki, bunların hangisini yapabiliyor, barışı koruyabiliyor mu, güvenliği sağlayabiliyor mu? Hayır.
Çünkü, beş daimi üyeden (ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa) birisi aksi yönde oy kullanırsa 193 ülkenin söz hakkı olmuyor ve BM’den bir karar çıkmıyor.
24 Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ile başlayan savaş, Rusya’nın vetosu yüzünden bırakın savaşı bitirmeyi, ateşkesi hatta kınamayı bile yapamadı, yapamıyor.
ABD, BM Güvenlik Konseyi’nde Gazze Şeridi’ne insanî yardım sağlanması için çatışmalara “ara verme” çağrısında bulunan karar tasarısını bundan önce olduğu gibi veto etti. Sadece Amerika veto etti diye Gazze Şeridi’ne insanî yardım sağlayacak karar tasarısı reddedildi. ABD’nin oyu sebebiyle daha fazla Müslümanın kanı döküldü, daha fazla çocuk İsrail füzelerine hedef oldu, daha fazla sivil aç ve susuz kaldı.
Gazze’ye açılan tek kapı olan Refah kapısından yardımlar yapılıyor ama okyanusta bir damla kadar. Zaman zaman da İsrail oraları “yanlışlıkla(!)’ bombalıyor.
Susuz, elektriksiz, gıdasız, ilaçsız kalan Gazzeliller, bombalarla ölmeseler ya açlıktan ya da ilaçsızlıktan ölecek.
***
BM’de farklı bir mekanizma kurulmalı
Bu yüzden Filistin katliamında bir defa daha sınıfta kalan BMGK’nin yapısı değişmesi için bir mekanizma kurulması gerekiyor. BM’nin özellikle Güvenlik Konseyi daimi üyelerini teşkil eden ABD, Çin, Fransa, Rusya ve Birleşik Krallık’ın veto hakkıyla ilgili yeni bir düzenleme yapılması gerekiyor.
193 ülkenin oyunun “eşit” olması dünya barışı ve güvenliği için çok önemli. Bu zaten söyleniyordu ama İsrail’in son katliamlarından sonra artık zorunluluk haline geldi.