"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Büyük soru!

Mehmet KARA
21 Ekim 2019, Pazartesi
9 Ekim 2019 tarihinde Türkiye’nin başlattığı Barış Pınarı Harekâtı’nda ABD ile yapılan anlaşma sonrasında 5 günlük “ara”nın dolmasını saatler kaldı.

Harekâta ara verildiği güne kadar 702 terörist etkisiz hale getirilmiş, Suriye Millî Ordusu’ndan 64 asker şehit olurken, 187 asker yaralanmıştı. Yine YPG’nin havan saldırısı ile 20 sivil ve askerlerimiz şehit oldu.

Varılan anlaşmayla 35-40 bin olduğu söylenen PKK/YPG’li terörist grup silâhlarını bırakın(!) Türkiye’nin güvenli bölge diye tarif ettiği derinliği 32, genişliği, 444 km olan alandan çıkacaklar!

Burada can alıcı soru şu: 

ABD’nin verdiği silâhlarla donatılmış terörist gruplar bundan sonra kim tarafından, kime karşı ve nasıl kullanılacak? Bunlar buhar olup uçmayacağına göre küresel güçler bu teröristlere nasıl bir rol biçtiler, biçecekler? Suriye’yi istikrarsızlaştırmak adına orada kurulan ve desteklenen terör örgütlerinin ismi IŞİD/DEAŞ oldu, YPG/SDG oldu. Şimdi bakalım ne yapılacak, nasıl kullanılacak? Büyük soru şimdi bu…

Döne döne başınız da dönmedi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya desteğiyle Suriye ordusunun Menbiç’e girmesini değerlendirirken, Menbiç’e rejimin girmesi benim için çok çok olumsuz değil. Sonunda bunların kendi topraklarıdır” demesi, “güvenlik, savaş veya terör uzmanı” diye takdim edilenlerin kafalarını hayli karıştırmışa benziyor. Şimdi nasıl çark edeceklerini kara kara düşünüyorlar.

Tıpkı, “siviller daha fazla zarar görmesin” manşetimize sosyal medyada tepki gösteren “yetkililer”in aynı gün Erdoğan’ın sivillerin zarar görmemesi ile azamî dikkat gösterildiği ile ilgili açıklamasından sonra sosyal medyadaki paylaşımları silmesi gibi…

Kardeşim sizin hiç mi fikriniz-zikriniz yok. Aklınızı, beyninizi kiraya mı verdiniz? Ya susun ya da geri adım atmayın. Artık döne döne başınız da dönmüyor?

Gençler arasındaki işsizlik birilerini düşündürüyor mu?

Şimdi, “Şimdi sırası mı?” diyeceksiniz, ama Türkiye gerçeği olarak ekonomik kriz önümüzde duruyor.

TÜİK geçtiğimiz hafta içinde işsizlik rakamlarını açıkladı. Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2019 yılı Temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 65 bin kişi artarak 4 milyon 596 bin kişi oldu. İşsizlik oranı Temmuz’da yüzde 13,9’e yükseldi. İşsiz sayısı 1 milyon 65 bin kişilik yükselişle 4 milyon 596 bin kişiye ulaştı.

Esas dikkat çekici ve düşündürücü olan da 15-20 yaş grubunu ihtiva eden genç işsizlik oranının 7.2 puan artarak yüzde 27.1’e yükselmesi…

Bu rakamların resmî olduğunu söylemeden geçmeyelim.

İş aramaktan yorulan ya da resmî yerlere başvurmayanlar da hesaba katılırsa bu sayının ne kadar olacağını tahmin etmek zor değil. Zaten etrafımızdan da işsizliğin artık dayanılmaz boyutlara geldiğini görüyoruz.

Her ile yapılan üniversitelerle övünülürken, mezun olanların işsiz kalması konusunda ülkeyi yönetenlerin oturup düşünmesi gerekmez mi?

Gerçi, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, “Herkes üniversiteyi bitirdiği zaman iş sahibi olacak diye de bir şey yok. Bunu dünyanın hiçbir yerinde bulamazsınız” demişti, ama işsizliği çözmesi gerekenler de kendileri… 

Sakın, şimdi çıkıp birileri “şu ortamda da bunlar yazılır mı?” demesin. Türkiye bir yandan teröristlerle mücadele için harekât yaparken bir yandan da bunları halletmesi gerekiyor.

Bahçeli’nin sakal esprisi

21 günlük tedavi sürecinin tamamlanmasının ardından partisinde çalışmalara başlayan Devlet Bahçeli’nin hem partiye girişinde hem de parti içinde sakallı fotoğrafları paylaşılmış ve farklı yorumlara sebep olmuştu.

Sakalıyla ilgili yapılan yorumlara, “20 gün öldüğümü konuştular, bir hafta da sakalımı konuşsunlar” diye yorum yapan Bahçeli, partisinin Başkanlık Divanı’ndaki tek sakallı yönetici olan Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım ile fotoğraf çektirirken de, “Sakalda hikmet varmış, ben de bıraktım” diye espri yapmış.

Daha önce kalbinden ameliyat olan Sayın Bahçeli’nin sakallı görüntüsü epey yorgun olduğunu gösteriyordu. Birkaç gün sonra sakalı kestiği fotoğraflar paylaşıldı. Sakallı fotoğraflarında tebessüm ederken, son paylaşılanlar sert bakışlı olması dikkat çekti. Öncesinde “hikmeti var” diyerek espri yapan Bahçeli, anlaşılan bu düşüncesinden de vazgeçmiş. Bu vesileyle kendisine Cenab-ı Hak’tan acil şifa diliyoruz…

Garip soru!

Geçtiğimiz hafta partisinin grup toplantısından çıkarken İngiliz SKY News muhabiri Erdoğan’a, “Amerikan delegasyonu geliyor bunun için endişeli misiniz?” diye soru yöneltti.

Erdoğan bu soruya, “Yoo… Niye endişeli olayım. Ben dimdik ayaktayım. Ben onlarla görüşmeyeceğim. Onlar mevkidaşları ile görüşecek. Ben Trump geldiği zaman konuşurum” diye cevap vermişti.

Yabancı gazetecinin böyle bir soruyu sormasındaki maksadının ne olduğu anlaşılamazken, “ABD yetkilileriyle görüşmenin endişelenecek nesi olabilir?” sorusu hâlâ cevap bekliyor.

Muhabirin bu sorusunun garipliği cevap beklerken, Erdoğan’ın “onlarla görüşmeyeceğim, Trump gelirse görüşürüz” sözünden çok kısa süre içinde “Pence ve beraberinde heyetle görüşeceğim” noktasına gelmesi de şaşırtıcıydı. Bu kısa dilim içerisinde ABD’den “Erdoğan kabul etmese de Pence Türkiye’ye gidecek” açıklamasının gelmesi de enteresan bulunmuştu!

Aynı günü akşamı Trump’un skandal mektubundan sonra bazıları ABD Başkan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı’nın mevkidaşları ile (Fuat Oktay ve Mevlüt Çavuşoğlu) görüşmesini istese de Erdoğan Pence ile görüştü…

Suriye meselesi öyle bir noktaya geldi ki anlık, politika ve ifade değişiklikleri yaşatabiliyor… 

Okunma Sayısı: 2803
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • MehmetKaşlıoğlu

    21.10.2019 00:26:04

    Dam üstünde saksağan, Vur beline kazmayı. Bahçelerde maydanoz, Gel bize bâzı bâzı. Daldan kestim kereste, At besledim kafeste. Tencere dibin kara, Nedir senin göbek adın? Davul tozu,minare gölgesi. Ben ne diyorum ; Tamburam neler söyler. Bu dağın arkasında bir dağ daha var O dağın arkasında bir daha var, Onun arkasında yine bir dağ var, Ve helumma cerra Yani gittikçe gider. Bu hamur çok su götürür. Efendim ! Birşey mi dediniz? Hakk-ı âliniz var Mirim. Şarkılar seni söyler, dillerde nâme adın Yurdum insanı, Memleketimin hâl-i pürmelâli.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı