"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Geçmişe değil, bugüne bak!

Mehmet KARA
21 Eylül 2020, Pazartesi
18 yıldır iktidarda olan hükümetin hâlâ geçmişi kötülemesi dikkat çekiyor.

Hele hele buzdolabı, çamaşır, bulaşık makinası üzerinden geçmiş dönemlerin ekonomisinin eleştirilmesi ve içinde bulunduğumuz ekonomik krize güzellemeler yapılması da oldukça komik oluyor.

Ekonomide kötü gidişi sadece pandemiye bağlamak da yanlış. Çünkü ekonomik kırılma pandemiden çok daha önce başlamıştı. Pandemi öncesinde AKP grubun da yaşanan bir olay hâlâ hafızalarda tazeliğini koruyor… Ekonomik krizden dolayı geçim sıkıntısı yaşayan bir vatandaş AKP’nin grup toplantısına girebilmek için aramalardan geçip “Çocuklarım aç, ben aylardır işsizim” diye bağırmıştı. İktidarın grup toplantı salonunda böyle bir olay ilk defa yaşanmıştı.

İktidarın göreve başladığı 2002 yılında 1 ton buğdaya 11 çeyrek altın alınabilirken, şimdi ancak 2 çeyrek altın alınabiliyor. 10 Eylül 2002’de dolar 1.65 iken şu anda 7.49, aynı tarihte Euro 1.62 iken şu anda 8.89… Ekonomik bu göstergelere başka örnekler de eklenebilir. TÜİK’e göre ülkenin en zengin yüzde 20’si toplam gelirden yüzde 46.3 pay alırken, en yoksul yüzde 20’lik kesimin ise sadece yüzde 6.2 pay alabildiği bilgisini de verelim..

Türkiye’nin en önemli iki sorunu işsizlik ve hayat pahalılığı. Önce bunu kabul edip ona göre tedbir almak lâzım. Teşhis konulmadan tedavi olmaz. Sun’î gündemlerle bu sorunların üstü örtülemez. Resmî kurumlar rakam oyunlarıyla bunu gizlemeye çalışsa da millet bu krizi mutfağında, cebinde yaşayarak görüyor.

Hükümetin tarım politikasını eleştirdiği için partisinden atılan ve 1999-2002 koalisyon hükümeti döneminde de milletvekilliği yapmış olan Ordu bağımsız milletvekili Cemal Enginyurt, bu dönemin eleştirilmesine içerlemiş olacak ki; “Sürekli 2000’li yıllara eleştiri başladı. İflâs eden tüccar eski defterleri karıştırır misali, geçmişe vuruluyor… Herkes kendi işine baksın, bugüne çözüm üretilsin. Geçmişe takılmamak, yarına bakmak lâzım. Ne diyor Mevlânâ? “Geçmiş geçmişte kaldı cancağızım, şimdi yeni şeyler söylemek lâzım” diyerek bu propaganda yöntemi ile ilgili rahatsızlığını ifade etmiş.

Milletvekili olduğu dönemi “gururla savunduğunu” söyleyen Enginyurt’un bu ifadelerini okuyunca akıllara, “O dönemde hükümet olan MHP’den tepki gelmemesi anormal değil mi?” sorusu geliyor.

***

ONUNLA DA OLMUYOR, ONSUZ DA!

1 Temmuz’da “Sosyal medyada yaşanan dehşet verici ve şiddet dolu kirlenme nihayete ermeden bir daha ne twitter hesabımı kullanacağım ne de paylaşım yapacağım” diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 42 gün sonra Twitter’a geri döndü.

Meclis kapalı olduğu için liderlerin genellikle her hafta grup toplantılarından verdikleri mesajları bu dönemde verme imkânları olmuyor. Zaten Meclis açık olsa da pandemi döneminde grup toplantılarının olması hayli zor. Birkaç istisna dışında miting ve toplu açılış toplantıları da yapılamıyor.

Partilerin genel başkanları mesajlarını ya katıldıkları Youtube kanallarından ya da sosyal medyadan verebiliyor. 

Sayın Bahçeli’nin sosyal medyaya neden geri döndüğünü bilemiyoruz, ama bu durum bize “ne onsuz oluyor ne de onunla oluyor” sözünü hatırlattı. Çünkü Sayın Bahçeli’nin bahsettiği kirlenme hâlâ bitmiş değil…

***

BATI BİZİ KISKANIYOR MUDUR?

İsviçre halkı hava kuvvetlerinde eskiyen F-18’lerin değiştirilip değiştirilmemesi konusunda halk oylamasına gidilen ve birçok konuda halk oylamaları ve referandumlarıyla da meşhur olan İsviçre’de bu kez de dünyanın en yüksek asgarî ücreti için referanduma gidilecekmiş. Kabul edilirse haftalık 40 saat çalışma karşılığında aylık asgarî ücret 4 bin 100 İsviçre Frangı (33 bin TL) olacakmış.

Asgarî ücretin 2.324 lira, açlık sınırının 2.460, yoksulluk sınırının 7.123 lira olduğu ülkemizde de bir referandum olsa (olmaz da) “milletimiz açlık sınırındaki bir maaşı mı, yoksa yoksulluk sınırındaki bir maaşı mı kabul ederdi?” diye düşünmemek elde değil. Zaten İsviçre’deki gibi bir teklif gelmesi düşünülemez bile… En azından yoksulluk sınırı kadar bir asgarî ücret olsa da Batı bizi kıskansa, hatta kıskançlığından çatlasa… Bütün bunlar şimdilik hayal olan şeyler. Hiç değilse asgarî ücretin en azından muhtaç olunmayacak bir düzeye çekilmesi bunun için de ilk adım olarak asgarî ücretlilerin maaşlarının vergiden muaf tutulmasının bir ilk adım olarak düşünülmesi gerekir…  Yoksa Batı bizi kıskanmaya devam edip gider!

***

KEŞKE!

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Anayasa Mahkemesi’nin şehirler arası yollarda gösteri yürüyüşünü yasaklayan kanunu iptal etmesiyle ilgili “Polis koruması almana gerek yok. Bisikletinle işe git gel bakalım. Hadi git gel, özgürüz ya. Tamamen her şey güvenlik altında, hadi git. Niye polis koruması alıyorsun, niye eskortlarla geziyorsunuz? Ben varım sen var mısın Sayın Anayasa Mahkemesi Başkanı? Ben varım. Tek başıma arabamla gitmeye ben varım, sen var mısın?” sözleri tepkilere sebep olurken muhalefet Bakan Soylu’yu istifaya dâvet etmişti.

Sayın Soylu’nun sözleri anayasa, kanunlar, hukukun üstünlüğü veya siyaset açısından eleştirilir, ama bu sözü duyunca aklımıza bazı Batı ülkelerinden başbakanların veya bakanların bisikletle işlerine gittikleri görüntüler geldi. “Ah keşke bizde de böyle olabilirse” diye aklımızdan geçti. Yüzlerce koruma ve araçla bir yerden bir yere gidiliyor olmasının “güvenlik sebebiyle” olduğunu Sayın Bakanın bu sözlerinden de anlıyoruz.

Keşke siyasetçilerimizin ve bürokratlarımızın işlerine bisikletle gidebilecekleri bir ülke durumuna gelsek… Hem büyük bir tasarruf olur hem de güvenli bir ülke olduğumuzu göstermiş oluruz…

***

YORUMSUZ

“Muharrem İnce’nin başlattığı hareket, aslında Sayın Kılıçdaroğlu’nun parti içindeki tek adamlığının ve muhalif seslere tahammülsüzlüğünün bir sonucudur.”

(Bülent Turan AKP Grup Başkanvekili)

Okunma Sayısı: 2448
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    21.9.2020 16:28:17

    Allah razı olsun kardeşim.Milleti enayikendilerini akıllı insan sananların maalesef israfları yetmiyormuş gibi birde 'ukalalıkl etmeleri ,yokmu insanı daha da üzüyor. Merhum Ekrem Ceyhun'un kitabını hatırladım.Yayınlarımız arasında olan o kitapla rakam rakam yıkıcı muhalefete icraatların dökümanını sunuyor,görmeyen gözlere gördürüyordu. 1 Ton buğdayla 11 çeyrekten 2 çeyreğe 'ADALET ve KALKINMA,yı başarmak ancak bu iktidara nasip olan bir başarıdır.! Cenab-ı Hak CC.milletimizi bu insafsızlardan bir an önce kurtarsın.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı