"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Her şeyini kaybedermiş!

Mehmet KARA
20 Aralık 2021, Pazartesi
Türkiye büyük bir ekonomik krizden geçiyor.

Hayat pahalılığı artık dayanılmaz boyutlarda. Artan akaryakıt fiyatlarındaki artış, dövizdeki anormal yükseliş millete zam olarak dönüyor. Her gün değişen fiyatlar insanları canından bezdirdi. Ekmek kuyrukları her geçen gün uzarken yabancı basına manşet oluyor. İnsanlar temel gıda maddelerini dahi alamaz hale düştü. 

AKP yetkilileri ise “hükümetin doları düşürmek istese düşürebileceğini, ancak düşük faiz politikası uygulandığını” söylüyor. Bir başkası çıkıyor “ufak tefek ekonomik sıkıntılar” olduğunu diyor. Bu da ülkeyi idare edenlerin gerçeklerden ne kadar uzak olduğunu ve milletin arasına girip dertlerini dinlemediğini gösteriyor. 

Yeni Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin verdiği röportajda bir patron olarak konuştuğunu söylerken işçilere, “Sen maaş alıyorsun. En fazla neyini kaybedersin? Ben her şeyimi kaybederim” demesi ise bardağı taşıran son damla olurken söyleyecek söz bırakmıyor. 

Bir önceki Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın bir televizyon programında karşısındaki gazeteciye “Dolarla mı maaş alıyorsun?” diye sorması ile tarihe geçmişti. Yeni Bakan Nebati de bu sözüyle tarihe geçmiş oldu. 

En yetkili ağızdan 6 ay içinde neticenin alınacağı Çin modeli ile ifade edilen bir ekonomik modele geçileceğini söylerken, Nebati’nin, “Bizim modelimiz Çin Modeli, Güney Kore modeli filan değil. Bu, Türkiye modeli” demesi tarihe not düşülen başka bir sözü oldu… Bir işverenin işini kaybetmesi ne kadar kötüyse bundan daha kötüsü maaşlı bir insanın maaşını kaybetmesi değil mi? Bu söze ne denilebilir ki? Allah’ım aklımıza mukayyet ol. 

*** 

ŞOFÖRÜ DEĞİŞTİRMEK LÂZIM

Sözün tam da burasında eski Cumhurbaşkanlarından merhum Süleyman Demirel muhalefette iken gazetecilerin, “Ekonomi çok kötü diyorsunuz, peki o zaman ne yapmak lâzım” şeklindeki sorusuna “Son model yeni bir araba var. Direksiyonda olan şoför dümdüz bir ovada gidip bir taşa çarpsa suç şoför de mi, taşta mı yoksa arabada mı?” şeklinde bir soru ile cevap verdiği aklımıza geliyor. 

Gazetecinin, “elbette şoför de” cevabı üzerine şunları söyler Demirel: “O halde bir an önce şoförü değiştirmek lâzım…” 

O zaman ne yapılması gerektiği gayet açık ve net… 

*** 

YAZAR KASADAN MEYVE KASASINA

Yıl 2021 Anasol-M (ANAP, DSP, MHP) hükümeti. Başbakan Ecevit, Devlet Bahçeli Başbakan yardımcısı… Yer Kızılay’ın merkezinde olan eski başbakanlık binası. 2021 büyük ekonomik krizi yaşanıyor.  

Bir esnaf krizden iyice bunalmış ve eline aldığı yazar kasayı başbakanlık binasının önüne kadar gidip merdivenlere fırlatıyor. Ve bu protesto eylemi ülkeyi bir erken seçime kadar götürüyor. Erken seçim isteyen de ilginçtir şimdi Cumhur İttifakı ortağı olan Bahçeli... 

Başbakanlık yok. O bina Adalet Bakanlığı binası oldu. Şimdide o krizden daha büyük bir ekonomik kriz yaşanıyor. Birisi kalkıp Beştepe’de bulunan cumhurbaşkanlığı binasının önüne gidip bırakın yazar kasayı iki cümle edebilir mi? Neyse… Bu işin başka bir yönü. 

Teşbihte hata olmasın. 12 Gün boyunca Meclis’te bütçe görüşmeleri yapıldı. Yoğun tartışmaların da yaşandığı görüşmelerde bazı milletvekilleri dikkat çekici olsun diye kürsüye gübreden, sebze meyveye birçok malzeme ile konuşmasını sürdürüp hükümetin ekonomi politikalarını eleştirdi.  

Bunlardan birisi de portakal üreticilerinin sorunlarına dikkat çekmek için bir kasa portakalı kürsüye döken Muğla Milletvekili Burak Erbay oldu. Erbay, portakal üreticisi bir ailenin çocuğu olduğunu söyleyerek “Ben bu portakallar sayesinde okudum. Üretici zor durumda. Köylüler gübre alamıyor, ilâç alamıyorlar. Mersin’de limon üreticileri ağaçları kesiyorlar. Limon üreticisi bitmiş durumda. Şimdi sıra narenciye üreticisinde. Eğer Rusya ile görüşüp kapılar açılmazsa narenciye ağaçları da kesilmek zorunda kalacak” diyerek elinde bulunan bir kasa portakalı kürsüye döktü. Meyveler kürsü üzerinden yerlere kadar döküldü.  

Daha sonra portakalların Meclis görevlilerine toplatıldığının söylenmesi üzerine CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Portakal, orada kal. Bak, şuradan dolayı orada kal: O portakallar yere döküldü, 5 arkadaşımız fırladı. Neden biliyor musunuz? Gittim Başkana ne dedim? Sayın Başkanım, bizim bir arkadaşımızın eyleminden Meclisin emekçisine biz yerlerde portakal toplattırmayız” demesi de olayın başka bir enteresan yönü oldu. 

Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun da Meclis kürsüsüne mango, süt, yumurta, ay çiçek yağı, peynir, kahve gibi marketten aldığı ürünlerle çıktı. Aygun, malzemeleri kürsüye dizerek her birine gelen zamları okudu. Aygun, aldığı ürünlerin fişini gösterdikten sonra alış veriş filesine koyarak kürsüden ayrıldı. 

Bu durumdan ders çıkarması gereken iktidar milletvekilleri ve daha sonra vekillerin sorularını cevaplandırmak üzere kürsüye gelen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay milletvekillerinin bu hareketlerini “şov” olarak değerlendirirken çözüm yolları hava da kaldı. 

*** 

CAMİ VAR, KÜTÜPHANE VAR

Meclis’te yapılan bütün görüşmeler tutanak altına alınıyor. Kürsüden yapılan konuşmalar, vekillerin oturduğu yerden sataşmaları kelime kelime not edilip sayfalara aktarılıyor. Birçoğu da orada kalıp gidiyor. Tutanakları incelerken bir diyalog dikkatimi çekti. Cumhurbaşkanlığı bütçesi görüşülürken tutanaklara yansıyan konuşmaları aktarıp yorumu size bırakalım: 

Ali Mahir Başarır (Mersin): Üç dört yıllık bir saraydan bahsediyoruz, 205 milyon lira tamir gideri. Bakın, yine, beyefendinin yiyecek, içecek, temizlik giderleri 50 milyon lira. Ya, bunu bana anlatır mısınız lütfen? Bir şu 50 milyonluk yiyecek içecek giderine bakın, bir de gidin, Altındağ’da bir eve girin, dolabını açın; yüzünüz kızarır yüzünüz! Yüzünüz kızarır!  

Bülent Turan (Çanakkale) - CHP’nin ne kadar gideri var, baktınız mı? 

Abdullah Güler (İstanbul) - Cami var, kütüphane var, öğrenciler var. 

Ali Mahir Başarır - Bakın, ben 84 milyona hesap veriyorum, sen bu adama hesap veriyorsun. Aramızdaki fark bu.  

Abdullah Güler - Yirmi dört saat açık kütüphane var, cami var cami, vatandaş var ya!

Okunma Sayısı: 2917
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı