Akif, geçen yıl annesi için küçük bir orkide almıştı. Ama her çiçek gibi bir süre sonra solmuştu ve her yıl bir kere açtığı için yeni yılın gelmesi gerekiyordu. Orkide yaşadığı toprak, sert yaprakları ve çiçeğinin dalının ucunda olması gibi bazı değişik özellikleri ile diğer çiçeklerden farklı olduğu bir gerçekti ve Akif, bu değişik çiçeği bir yıldır gözlemliyordu. Tıpkı bir bitki bilimci gibi.
İki ay önce siyah bir dal yaprakların arasından çıkınca hemen çiçek açacağını sanarak çok sevindi, ama aksine iki ayın sonunda çiçek açmıştı. Orkide, resmen sabreden dervişin çiçeğine kavuşmasını anlatıyordu. Ama bir şeyi daha anlatıyordu ki; her işin bir zamanı vardı. Ramazanın otuz gün olması, onun büyüyünce okula gitmesi gibi.