"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demokrasi için Sosyal Medya Raporu

Muhammet ÖRTLEK
18 Aralık 2021, Cumartesi
Avrupa Parlamentosu Araştırma Servisi’nin “Demokrasi İçin Sosyal Medya Riskleri: Gözetim, Kişiselleştirme, Dezenformasyon, Denetleme ve Mikro Hedeflemeden Kaynaklanan Riskler” başlıklı rapor 13 Aralık 2021’de yayınlandı.

Raporu hazırlayan ise Costica Dumbrava. Dumbrava, Maastricht Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü’nde Doktora Sonrası Araştırma görevinde bulunuyor. Birde Maastricht Vatandaşlık, Göç ve Kalkınma Merkezi’nin Koordinatörlüğü yapıyor.

Rapor temelde “bir zamanlar demokrasi için büyük bir kolaylaştırıcı unsur kabul edilen sosyal medyanın, günümüzde demokrasiye yönelik birçok olumsuz etkiden sorumlu tutulduğuna” işaret ediliyor. 

Bu anlamda sosyal medya “dezenformasyonu yaymak, anlaşmazlık çıkarmak, vatandaşları manipüle etmek ve demokratik kurumları baltalamakla” eleştiriliyor. 

Bununla birlikte Rapor’da “sosyal medya demokrasi için neden önemlidir? Sosyal medyanın siyasal katılım, seçim süreçleri ve demokratik kurumlar gibi demokrasinin farklı boyutlarına getirdiği temel riskler nelerdir? Belirli bir amaca ulaşmak için tasarlanan yol anlamındaki Algoritmaların rolü nedir? Sosyal medyayla ilgili çeşitli endişeler ne ölçüde deneysel dediğimiz Ampirik kanıtlarla destekleniyor?” Sorularına cevap aranıyor. Rapor ayrıca, AB yasama ve politika çalışmaları bağlamında, demokrasiye karşı olabilecek sosyal medya riskleriyle mücadeleye yönelik temel yaklaşımları ele alıyor.

Günümüzde muhtelif sosyal medya kanalları “insanlara bilgiye erişme, fikirleri ifade etme ve demokratik süreçlere katılma hususunda yeni fırsatlar sunuyor.” 

Ancak buna karşılık sosyal medyadaki bilgi kirliliği de herkesin malûmu. “Sosyal medyadaki yanlış bilgilendirmeler, siyasî manipülasyonu kolaylaştırarak demokratik değerleri de baltalayabiliyor.” Bu bağlamda Rapor’da ilk olarak “sosyal medyanın, karşıt siyasî görüşteki insanların birbirlerini hedef almaları veya iktidar ile muhalefetin birbirini susturmak (siyasî gözetim) için kullanılabilecek çevrimiçi kişileri yönlendirme adına daha etkili yollar sunduğuna” dikkat çekiliyor.

İkincisi, “sosyal medya kullanıcılarının kişiselleştirilmiş tanımlamaları, diğer kullanıcıların fikir oluşturma kapasitelerini olumsuz etkileyebilir. Ferdîleştirilmiş tanımlamalar ve muhtevalar, başka kullanıcılara sunulan bilgi yelpazesini de sınırlandırmaktadır. Böylece dünya görüşü daralmış bir takım kullanıcı birey ya da gruplar meydana gelmektedir.” Başka bir ifadeyle, ehl-i tahkik olmayan sosyal medya kullanıcıları, internet ortamında kendilerine sunulan bilginin doğruluğunu araştırmadan bu bilgileri kullanmaktadırlar.

Üçüncüsü, “sosyal medyada yanlış bilgilerin yayılması, insanların siyasî görüş oluşturma ve ifade etme kapasitelerini olumsuz etkileyebilir (siyasî görüş ve tercihlerin çarpıtılması). İnsanlar, internet üzerinden önemli ölçüde siyasî dezenformasyona maruz kalmaktadırlar. Fakat bu dezenformasyonun, onların görüş ve tercihlerindeki gerçek etkisini değerlendirmek de oldukça güçtür.” 

Çünkü bazı sosyal medya kanallarında yapılan sokak röportajlarında, benzer fikir yapısındaki kişilerin aynı sorulara farklı cevaplar vermesi, dezenformasyonun etkisini ölçmeyi zorlaştıran unsurlardandır. Yine sosyal medya kanallarında, aynı kişilerin röportajlardaki sorulara birbirinden çok farklı cevaplar vermesi de kamuoyunu yanlış yönlendirme konusunda atılmış adımlar şeklinde değerlendiriliyor.

Dördüncüsü, “sosyal medyadaki dezenformasyon ve daha farklı aldatma biçimleriyle mücadele çabalarının, kullanıcıların ifade hürriyetini tehdit edebilir ve kamuoyu üzerinde kontrol sağlayabilir (siyasî sansür). Sansür gibi denetleme önlemleri risk taşısa da, hedeflenen içerik açıkça yasadışı olmadıkça içeriğin kaldırılması da sorun olabilmektedir.”

Beşincisi, “sosyal medya platformları, kullanıcıların hesaplarında hedefli reklamcılık (mikro hedefleme) yapmak için çeşitli kullanıcı verilerine dayanmaktadır. Bu amaçla yapılan siyasî mikro hedefleme, insanları siyasete yeniden dahil etmeye hizmet edebilirken, insanların görüş ve beklentilerini manipüle etmede de kullanılabilir (siyasî manipülasyon). 

Buna ek olarak mikro hedeflemenin gizli tabiatı, manipülasyon riskini arttırarak insanların siyasî tercihlerini ve kapasitelerini negatif etkileyebilir.”

Yukarıda adı zikredilen 13 Aralık’ta yayınlanan Avrupa Parlamentosu Araştırma Servisi Raporu’nun, ABD Başkanı Joe Biden’ın ev sahipliğinde 8-10 Aralık 2021’de düzenlenen sanal “Demokrasi Zirvesi” ile art arda tarihlere denk gelmesi de dikkat çekiyor. 

Scowcroft Strateji ve Güvenlik Merkezi’nden Robert Manning, Biden’ın Zirvesi’nin “interneti ortamını dezenformasyona karşı korumak için demokrasiler arasında işbirliğini teşvik ederse” önemli çıktılarının olacağını vurgulamıştı. 

Ancak bunun kolay bir iş olmadığı da ifade ediliyor. Çünkü ulusların sahip oldukları değerler kadar, coğrafya, ekonomi, tarih ve kültür tarafından şekillendirilen çıkarlarının olduğu da belirtiliyor.

Yani ahlâkî değerler ile çıkarlar, dezenformasyon, manipülasyon, sansür vb. kavramlar hakkındaki tercihler ve bunların uygulamadaki durumları konusunda bugünkü uluslar arası düzende ortak ve eşgüdüm içinde bir faaliyet oldukça güç. 

Dolayısıyla her alanda olduğu gibi sosyal medyadaki muhtelif kirliliği de önleminin yolu, ahlâkî fertler ve toplumlar yetiştirmekten geçiyor.

Okunma Sayısı: 1072
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı