"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ukrayna-Rusya gerginliğinde NATO ve AB

Muhammet ÖRTLEK
08 Şubat 2022, Salı
Ukrayna-Rusya arasındaki gerginlik devam ederken, soruna yönelik NATO’nun ve AB’nin yaklaşımı hakkında da gelişmelerden fikir ediniyoruz.

Rusya’nın, Ukrayna sınırına askerî yığınak yaparak, Ukrayna üzerinden Batılı kuruluşlar olan “NATO ve AB’yi teste tabi tuttuğuna” işaret ediliyor. Ukrayna-Rusya konusunun, NATO ve AB arasında stratejik yakınlaşma veya daha fazla birlikte hareket etme kabiliyetlerini geliştirme beklentilerini de arttırmıştı. Ancak “NATO’nun Avrupalı üyeleri arasındaki farklılıkların bu beklentiden uzaklaşıldığına” yorumlanıyor.

11 Eylül 2001’deki terör saldırılarının ardından ABD’nin 2003’te Irak’ı işgalinde, NATO müttefiki Fransa ve Almanya’nın ABD ile görüş farklılığı hatırlardadır. Yine NATO’nun 2011’deki Libya müdahalesi ve Ağustos 2021’de Afganistan’dan çekilmesi sıcaklığını koruyor. Hatta NATO’nun, Afganistan’dan çekilmesi “NATO’nun belirtilen coğrafyada başarısız olduğu ve ittifakın yeni stratejiler üretmesi gerektiği” eleştirilerini beraberinde getirmişti. Her üç gelişmenin de, “Rusya’nın uzun vadede Transatlantik ittifakını bölme hedefini neredeyse başardığı” biçiminde değerlendiriliyor.

Rusya’nın 18 Mart 2014’te Kırım’ı ilhak etmesi, Ukrayna ile arasındaki tansiyonun yükselmesi ve sonrasındaki gelişmeler, Baltık ülkelerine ve Romanya’ya asker gönderen NATO’yu daha cesur davranmasına da yol açtı. Bir de NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in “Ukrayna ve Gürcistan’ın yakın zamanda NATO üyeliklerini mümkün görmese de, Rusya’nın bu ülkeleri NATO üyelik düşüncelerinden dolayı tehditlerine de karşı çıktığı” uluslararası basında yer aldı. Buna ek olarak, “Ukrayna ve Gürcistan için NATO üyelik sürecinin başlaması durumunda, Rusya’nın öngörülemeyen tepkisinin” de göz önünde bulundurulduğu da düşünüldüğü muhtemeldir. Fakat Rusya’nın karşı çıkmasına rağmen 2017’de Karadağ’ın NATO’ya üye olduğu biliniyor.

Ukrayna’ya silah gönderilmesinde, İttifak üyesi Almanya’nın hava sahasını kullandırmamasına rağmen, NATO’nun Ukrayna meselesinde ağırlığını koymaya çalıştığı görülüyor. Bir de “NATO’nun, Doğu ve Batı Avrupalı üyelerinin çoğunun artık ortak bir tehdit algısını paylaştığından” bahsediliyor.

Diğer taraftan AB’ye gelince, Ukrayna hakkında “Rusya’ya ek yaptırımlar hakkında bir görüş birliğine” vardılar. Ancak “AB kurumlarının kendi içinde farklı düşüncelere sahip olduğu” aktarılıyor. 

AB’nin en önemli iki üyesi “Almanya ve Fransa’nın, NATO’nun önem verdiği kadar Baltık ve Orta Avrupa devletlerinin fikirlerini ciddiye almıyor görünmeleri” zikredilen devletlerde rahatsızlık meydana getiriyor. Bazı kesimlerce “AB’nin 2004’teki Baltık ve Orta Avrupa’ya genişlemesinden önceki, yine AB’yi karakterize eden refah bölgesini alt üst etmiş gibi” değerlendiriliyor. Ukrayna-Rusya arasındaki krizin de, AB içindeki bu 2004 öncesi ve sonrasındaki farklılığı daha da arttırdığı vurgulanıyor. Buna bir de “Polonya ve Macaristan’da hukukun üstünlüğünün bozulmasını” eklemek gerek. AB’nin hem “doğu komşularına hem de Rusya’ya yönelik strateji eksikliği ve Ukrayna-Rusya gerginliğindeki durumunun ortak siyasî açıklığına” yorumlanıyor.

Almanya’nın AB’nin strateji ve siyasî eksiklerini gidereceğine dair görüşler mevcut. Ancak Avrupa’nın doğal gaz ihtiyacının yüzde 40’ının Rusya’dan tedarik edildiği ve bu doğal gazın en büyük müşterisinin de Almanya olduğu belirtiliyor. Dolayısıyla Berlin hükümetinde, Moskova ile geliştirilecek siyasî ve ekonomik ilişkilerin Rusya’yı Batı’ya yaklaştıracağı hakkında” bir eğiliminin olduğuna ihtimal veriliyor. Böyle bir eğilim “Almanya’nın ekonomisini Rusya’ya bağımlı hâle getireceği” endişesini de yükseltiyor. 

Bununla birlikte başlangıç konferansı 16 Haziran 2021’de yapılan “Kuzey Akım 2 Gaz Boru Hattı” projesi, “Rusya’ya Almanya’yı zayıflatan, Avrupa’yı bölen ve Ukrayna’yı köşeye sıkıştıran fırsatları veren” bir proje şeklinde iddia ediliyor. Elbette Kuzey Akım 2 Gaz Boru Hattı’nın, AB’yi küresel anlamda, Rusya’nın oyun alanına çektiği ileri sürülüyor. Yine bu proje ile AB’nin İskandinav, Baltık ve Orta Avrupa devletleri arasında Almanya’yı ikircikli bir konuma getirdiği şüphelerini arttırıyor. Böylece AB’nin siyasî entegrasyon ve ortak savunma ve dış politikasını geliştirmede sorununun devamına işaret ediyor.

Ukrayna-Rusya gerginliği, NATO ve AB’yi hem kendi içlerinde hem de birbirleriyle olan tamamlayıcı ilişkileri yeniden düşünmeye sevk etmesi kaçınılmazdır.

Okunma Sayısı: 1167
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı