"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnsan fizyolojisinde merifetullah pencereleri - 4

Feyzullah ERGÜN
26 Mayıs 2024, Pazar
“Genetik yapımız, bizim bütün insanî karakterimizle birlikte, dış ve iç görünüşümüzü vs. bütün beden yapımızın şekillenmesini ve idamesini (her an yenilenmesini) sağlayan etkendir.

Bir araya gelen genetik zincirler, aynı zamanda bizim genetik şifremizi oluştururlar ki, çok büyük bir yaratma sanatını gösterdiği için bazı bilim adamları bu şifreye “TANRI’NIN DİLİ” demektedirler. Her hücremizde 100 bin farklı gen bulunmaktadır. Bu DNA sarmalı çıkarılıp açılsa, bir tanesinin uzunluğu yaklaşık 2 metreyi bulmaktadır. Bir insandaki DNA zincirlerini uç uca eklersek, uzunluğu dünya ile güneş arasındaki mesafeyi (150 milyon km.) 6 defa kat edebilir.

Genetik şifre bir insanın her hücresinde aynıdır. Fakat nasıl oluyor da her organın hücresi farklı işlev yapıyor? Bu durum, her organdaki hücrelerin DNA’larının farklı bölgelerinin aktivasyonuyla açıklanmaktadır. Genlerimizdeki bu şifre, her hücrede aynı olmakla birlikte, farklı organlarda olağanüstü bir tarzda farklılıklar oluşturmaktadır. Mesela midedeki bir hücre, aktif olan kısımla akciğer hücresindeki hücrenin aktifleşen kısmı farklıdır. Bir organımızdaki şifrenin onunla ilgili olmayan bölümleri kapanır ve pasifize olur. Bütün organlarımız, farklı işlevlere sahiptirler ve işte bu durum genetiğimizdeki bu farklılaşmalar sonucunda meydana gelmektedir.” (1)

Genetiğimizdeki diziliş incelendiğinde “tesadüfe tesadüf etmek mümkün değildir. Matematiksel olarak ihtimal hesaplarında 10 üzeri 50 imkansızdır. Yani bu safhada artık tesadüf mümkün değildir. Oysa bilim adamlarına göre; TELOMER adlı proteinin şifresinin dizilme ihtimali 10 üzeri 652’dir. Yani tesadüf olabilecek seviyenin çok çok üzerindedir. Buna göre bu hesaplarda tesadüfe yer olacağını düşünmek bile mümkün değildir.

Hücreler hızla bölünürken, bazı hücrelerde bazı genlerin aktif olması ve hücrelerin bölünerek nerede duracağı nasıl bilinmekte ve bunu hangi OTORİTE sağlamaktadır? İşte bütün hücrelerimizin ve organlarımızın düzenini ve çalışmalarını bu genetik şifremiz idare etmektedir. Fakat onları YÖNLENDİREN GÜÇ nedir? Bu konular henüz yeterince anlaşılamamıştır. Bilim insanları bu konuda henüz yorum yapamamaktadırlar.

DNA’nın yapısının ve içindeki muhteşem düzenin anlaşılmasından sonra pek çok bilim adamının görüşü değişmiş, kafalardaki “TESADÜF” anlayışı tamamen yıkılmıştır. DNA, bir yaratıcının varlığının en önemli delillerinden biri kabul edilmektedir. 20. Asrın önemli ateisti kabul edilen Antony FLEW, sonradan Tanrı’ya inanmaya başlamasının ve ateizmi reddetmesinin sebebini DNA’daki bu gelişmelere bağlamaktadır. Bu yönde görüşü değişenlerden biri de, ünlü bilim yazarı Paul DAVİES’tir. O, bu noktadan hareketle şunları söylemektedir: “Hayat, yalnızca karmaşık kimyasal tepkimelerden ibaret değildir. Tek bir hücre bile bir bilgi depolama, işleme ve kopyalama sistemine sahiptir. Öncelikle bu bilginin kaynağını ve bilgi işleme mekanizmasının nasıl var olduğunu açıklamamız gerekmektedir.” demektedir. Burada olduğu gibi bilim adamları, bütün sistemlerin niçinini ve nasılını sorgulamaya başladığı anda YARATAN’a ulaşmaktadırlar.” (2)

DNA’nın yapısına gizlenen, sırlarla dolu hazineler, EHADİYET sırlarını düşünüp, idrak edenlere Allah-u Ekber dedirtecek kadar parlaktır. İbret nazarıyla bakıldığında “İnsan genomunda 30.000 adet gen var. Fakat bu genom üzerinde, her insanda bir diğerinden farklı kombinasyonlarda olmak üzere milyonlarca SNP (genetik farklılıklar) var. Bu demektir ki, yüzlerce farklı genin, kodlandığı değişik fonksiyonlardaki yüzlerce farklı enzim, dünya yüzündeki her bir bireyde, farklı noktalarda olmak üzere SNP’ler gösterir. Bu yüzden her insan organizması yeryüzünde eşsizdir. Herkesin organizması, bir diğer başkasına eşit olmayan güçlü ve zayıf yönlere sahiptir.”(3)

SAĞLICAKLA KALIN.

Dipnotlar:

1) Tekden Age. s.46

2) Age. s.48

3) Atasoy, Age. s.92

Okunma Sayısı: 1216
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • mustafa

    26.5.2024 15:15:40

    Maşallah

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı