"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hizmette şahsî gayret ve fedakârlık

Mustafa ÖZTÜRKÇÜ
16 Şubat 2020, Pazar
Nur-u Kur’ân hizmeti içinde bulunmak bir mazhariyettir. Yüce Allah’ın ihsan buyurduğu Risale-i Nur gibi Kur’ân hakikatlerine hizmet için gayret ve fedakârlığın ehemmiyeti bu açıdan çok önemlidir.

Bediüzzaman Hazretleri böylesine güzel bir hususiyetin kapılarını aralarken, ”Kimin himmeti milleti ise o tek başına bir millettir” der. Risale-i Nur hesabına yapılan her koşuşturma, Allah rızası maksatlı olur ve bu durum kişiye, mâna cihetiyle çok faydalar sağlar.

Bediüzzaman Hazretleri, iman hizmeti içinde bulunanları “dost, kardeş ve talebe” şeklinde sınıflandırırken, talebe olmanın şartlarından birisinin, ”Yazılan Nur-u Kur’ân eserlerini kendi malı gibi bilmek ve öylece sahiplenmek” olduğunu ifade ediyor. 

Nur-u Kur’ân hizmetinin ilk yıllarda yazılıp okunup ve yayılması noktalarında, ilk Nur Talebelerinin verdiği şahsî gayret ve fedakârlıklar, bizler için de hizmette önemli bir ölçü olmalıdır. Tarihin yüz akı olan bu kudsî hizmetin ifasında şahsî gayret ve fedakârlık gösteren o talebelerin özelliklerini izhar buyururken, Bediüzzaman Hazretleri şöyle der:

“Bu eski ve yeni iki medrese-i Yusufiyedeki şiddetli imtihanda sarsılmayan ve dersinden vazgeçmeyen ve yakıcı çorbadan ağızları yandığı halde talebeliğini bırakmayan ve bu kadar tehacüme karşı kuvve-i mâneviyesi kırılmayan zatları ehl-i hakikat ve nesl-i âti alkışlayacakları gibi, melâike ve ruhâniler dahi alkışlıyorlar diye kanaatim var.” (Mektubat: 360)

Van’lı Nur Talebelerinden Molla Hamid Efendinin Erek Dağı’nda Üstad’la birlikte kaldığı yıllarda, Üstad çok hasta olmasına rağmen, elinde okuduğu kitapla birlikte, çalı-çırpı toplamalarına yardım eder. Talebeleri; ”Üstadım sen ne yapıyorsun, biz  topluyoruz, sen çok hastasın git biraz dinlen” demelerine mukabil, ”Ahh kardeşim bir bilseniz gayret ne güzel şey..” dediğini,  hayatta iken Merhum Molla Hamid bizlere anlatmıştı.

Nur Talebelerinin üstün özellikleri arasında, hizmette şahsî gayret ve fedakârlığın mevcudiyeti alkışlanan bir hususiyet olarak değerlendirilmelidir.

Ancak; yapılan bu fedakârlık ve gayret, Nur’un şahs-ı manevisi bağlamında olup, o kutsî manevî havuza akıtılması esas alıp değerlendirmek elzemdir.

Okunma Sayısı: 2315
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk çalık

    16.2.2020 20:54:55

    Gayret ve fedakarlık ahir zamanda çok daha önemi arttı. Hizmet ve şahsı maneviye odaklanması da şart. Enaniyet çağın en önemli hastalığı. Dolayısıyla bu benlik hastalığın ilacı şahsı manevi. Üstadın ilk talebeleri bu sırrı çok iyi anlamışlar ve yaşamışlar. Üstad hazretleri de gerçekten söylediğini en zor şartlarda bile(mesela molla hamid abinin dediği gibi hastalıkta bile) yaşamıştır. Rabbim bu hakikatleri cümlemize hakkıyla yaşamayı nasip eylesin inşaAllah! Bu kıymetli ve veciz yazınız için çok teşekkür ederiz sayın Mustafa hocam. Emeğinize, yüreğinize sağlık. Baki selamlar...

  • Rüstem garzanlı

    16.2.2020 02:00:14

    Allah razı olsun hocam. .isabetli bir makale. ...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı