Yurdun dört bir yanından gelmişlerdi Van’a. Hasret ve iştiyak duydukları Üstadlarıyla buluşmak adına.
Hayatta iken Van’da ikamet ettiği Nurşin Camii’nde mübarek ruhlarına ithaf edilen Mevlid-i Şerif’te buluşmuştu binlerce Nur Talebesi.
Yüzleri gibi kalpleri de gülüyordu hepsinin. Muhabbet fedaileriydi Nur Talebeleri, hasret gidermişlerdi, kucaklaşmışlardı. Nurlu buluşmanın adı idi Van’da buluşmak. Van’da kaldığı uzun zaman dilimi içerisinde ikamet ettiği Nurlu mekânları doyasıya gezmişlerdi. Bunlar arasında Van Kalesi, Horhor Medresesi, Erek Dağı, Çoravanis Köyü, Akdamar Adası, Norşin Camii, Başet Dağı Bahçesaray, Arvas Nahiyesi, Tahirpaşa Konağı gibi mekânlardı gezilen yerler.
Muhtelif aralıklarla yirmi yılı aşkın bir süre kaldığı Van’da temelini attığı Edremit Nahiyesi’ndeki Medresetü’z-Zehra, Dünya Harbi’ne iştirakı, Nur’un İlk Kapısı eserinin telifine bu mekânlarda başlamış olması gibi nuranî hadiselerin başlangıcı olması hasebiye Van, Üstadın hayatında önemli bir yer tutuyordu. “Vatanım’’ dediği mübarek şehirde mübarek ruhu için okutulan Mevlidi Şerifi’ne iştirak eden binlerce Nur Talebesi ehli imana ve bütün şehidlere duâlar edip, insanlığa muhabbet kardeşlik birlik ve beraberlik mesajlarını izhar ettiler.
Cenab-ı Hak bütün katılımcılardan, katılmak isteyip de gelemeyenlerden, ebeden razı olsun, duâları kabul, ibadetleri makbul olsun inşallah.
Van’da Bediüzzaman coşkusu