"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Feyizli bir gecenin eşiğinde

Muzaffer KARAHİSAR
29 Nisan 2023, Cumartesi
Yağmurlu bir bahar gününde son iftarlardan biriyle akşam ferahlığı, süruru, sevinci vardı içimizde.

Bu gece Kadir Gecesi’ni istikbal, idrak ve ihya edecek olmanın huzuru, hissiyatı ile zaman mefhumunun dışında mesajların, müjdelerin, mükâfatların kapısının eşiğinde bütün duygularımızla niyaz ile iltica, intisap ve münacata niyet edip evden çıkmıştım.  

Bahar kokusu, bahar tefekkürü, bahar güzellikleri cennetasa baharları, ism-i azamın yeryüzü bahçesinde tecelli eden hayata ait tüm zenginlikleri, ikram ve ihsanları hatırlattığı mevsimi düşündüm. Rabbimizin huzuruna “Oruç benim içindir, mükâfatını da ben vereceğim.” buyurduğu rahmet sağanakları ile Nisan yağmurunun damlaları ile ıslanmış kaldırımlarda aheste adımlarla, arkadaşların toplandığı vakfa gidiyordum. 

Akşam vakti caddede sicim gibi serpiştiren yağmura alındırış etmeyen kalabalıklar, aile efradıyla, çocuklarıyla vitrinleri ışıl ışıl parlayan mağazalarda bayram alış-verişi telaşındalar. Oradan oraya koşuşturan insanlar, çocuk sesleri, müzikli reklamlar, satıcı şamataları devam ederken; ara sıra çakan şimşek aydınlığı, gök gürültüsü ile yağmur şıpırtıları mübarek gecenin, arzın yüzüne rahmet hazinesinden bereket ikramları serpiştiriyordu. Bu mevsimde dağlar, kırlar, sahralar yeşil örtüye bürünür, zümrüt yamaçlar çiçeklerle renklenir, süslenir, canlılar hayat bulur, dirilir.

Gecenin feyzine ulaşmak için manevi hazırlıkların huzuru ile akşam namazı tesbihatını bitirip yatsıya kalan zamanın darlığı adımlarımı arttırırken, “Hayırlı kendiler” diye seslenen kişiye döndüm. Yağmur altında ıslanmış, yürüyen biraz pejmürde görünümlü, şehla bakışları olan, mahcup, mütevazı, sarışın bir gençle karşılaştım. Selamını aldım ve bir dakika dedim! Ona gece ikramı için taşıdığım nimetlerden teberrük vermek niyetiyle poşete eğildim. Doğrulduğumda baktım, kaybolmuştu! 

Sonra kalabalıkta ararken minibüsün yan tarafında gördüm. Ona ulaşıp yiyecek ve harçlık vermek için bulunduğu yere yürüdüm. Bana doğru bakmadan başka bir vasıtanın arka tarafına dolandı. Onurunu incitmeden ve ifşa etmeden hassasiyetle sakin adımlarla yaklaşmaya, konuşmaya çalıştım. Fakat ne yaptıysam onun kalbine bir yol bulamıyordum. Nasip olmadı. Yatsı namazına yetişmek üzere yola devam ettim.

Epey gittikten sonra geri dönüp baktığımda o bilinmeyen genç, kaldırımın ortasına durmuş, “senin samimiyetine, ikramına, iltifatına, yardımına muhtaç değilim!” dercesine arkamdan istihza ile bakıyordu. Ramazan ayı boyunca iman, ibadet ve halis kalple yaptığım münacat, hasenat, ezkar, Kur’an ve Cevşen hatimlerin manevi kazançlarını kalbimde murakabe ettim. Bir garip muhtacın kalbine yol bulamayan aciz bir fakirin, Kadir Gecesi’ni ihya etmeden önce fahr, ucub, riya, sena gibi kalp arızalarını, nefsi desiseleri bir kenara bırakarak İlahi inayete, rızaya, hoşnutluğa, talip olmanın dersini tefekkür ettim. 

Bağdatlı Ruhi’nin, “Sanma ey hâce ki senden zer ü sîm isterler/Yevme lâ yenfau’da kalb-i selîm isterler.” beytini hatırladım. Hiçbir şeyin fayda vermediği o günde selim, doğru, riya girmemiş bir kalp isterler, sözü ile yağmurlu, rahmet dolu mübarek Kadir Gecesi’nde aczini, fakrını, günahlardan istiğfar ederek, salâvat-ı şerifelerle ve tekbir sesleriyle nida ve niyazlarla huzur-u İlahide avuç açtık.

Okunma Sayısı: 1813
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı