"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hastalar Risalesi

Muzaffer KARAHİSAR
05 Mayıs 2020, Salı
Risale-i Nur hizmetlerindeki faaliyetler, kendi zamanına has fırsatlardır.

Geçmişte Nur Talebelerinin Risale-i Nurlar’ı savundukları mahkemelerin duruşmasına katılmak, Bediüzzaman mevlidlerine iştirak etmek gibi faaliyetler irtibata, uhuvvete, tesanüde, duâ ve muhabbete vesile olan faaliyetlerdir. Zamanın ihtiyacına ve idrakine göre mukteza-i hale uygun çalışmalar yapmak, insanların maddî ve manevî musîbetlerine çareler, hastalıklarına Kur’ân eczanesindeki iksirleri, ilâçları ulaştırmalıyız.

“Elde Kur’ân gibi bir Mu’cize-i bâki varken, başka bürhan aramak aklıma zaid görünür.” diyen Üstad, birçok zaman “Risale-i Nur, Kur’ân-ı Azîmüşşân’a bağlıdır; Kur’ân-ı Azîmüşşân da Arş-ı Âlâya bağlıdır.” sözünü tekrarlamıştır. Asrımızın bütün hastalıklarına, sıkıntılarına, soru ve sorunlarına Kur’ân’dan aldığı ders ve ilhamla Risale-i Nur hakikatleriyle izah ve ispat etmiş, çözüm yollarını göstermiştir.

“Dünya, büyük bir mânevî buhran geçiriyor. Mânevî temelleri sarsılan garp cemiyeti içinde doğan bir hastalık, bir veba, bir tâun felâketi, gittikçe yeryüzüne dağılıyor.” sözünün devamında: “Beni, skolastik bataklığı içinde saplanmış bir medrese hocası zannediyorlar. Ben, bütün müspet ilimlerle, asr-ı hâzır fen ve felsefesiyle meşgul oldum. Bu hususta en derin meseleleri hallettim.” sözünü dinlerken: “Biz Kur’ân’dan öyle bir şey indiriyoruz ki, o mü’minler için bir şifa, bir rahmettir...” 1 “Kur’ân, insanlar için doğru yolu gösteren bir rehber ve şifadır.” 2 âyetleri hatırlıyoruz.

Asrımızda iman zaafı ile Rabbimize olan tevhid, tevekkül ve teslimiyet esasları zedelendi. Boşlukta kalan insanlar, her şeyi maddî değerlerle ölçmeye ve menfaat eksenli düşünmeye ve yaşamaya başladılar. İnsanlarda psikolojik korku, kaygı, takıntı, sıkıntı, panik, evham, güvensizlik… gibi duyguları sarsan, hisleri tahrip eden, ruhî bunalımlara ve depresyonlara sebep olan huzursuzluklar artmış.

Bediüzzaman’ın Kur’ân eczanesinden hastalara sunduğu Hastalar Risalesi, bir merhem, bir teselli, manevî bir reçete, geçmiş olsun makamında yazılmış yirmi beş devayı ihtiva eden, menfi etkisi olmayan bir tiryak ve iksirdir. Hastalığın yıkıcı etkisine maruz kalmış insanlara ümit ve şevk veren ölçüler ve hakikatler okuyanlara istinad noktası, ferahlık ve moral veriyor. Hastalık anında Cenab-ı Hakk’a sabır, şükür, tevekkül, teslimiyet ve duâ ile iltica etmenin faziletleri nazara veriliyor. Rabbimizin ihsanı, ikazı, hediyesi, gibi hikmet ve inayetler nazara veriliyor. 

Hastalar Risalesi ile hatırası olan Eskişehir’den Ramazan Çetin anlatmıştı: “Yirmi beş sene önce Ankara Dışkapı Hastanesi’nde tedavi görürken bir hayırsever, Hastalar Risalesi dağıtmış. Taburcu olurken burada kalırsa işçiler çöpe atar, diye eve getirmiş. Eşi Gülseren Hanım, kitabı okumuş, hoşuna gitmiş. Bayanlar cemaatini bulmuş ve hemen derslere devam etmeye başlamış… Ancak Ramazan Bey, uzun süre ilgisiz kalmış. Nihayet yirmi beş sene sonra emekli olunca kitapları okumaya, sohbetlere katılmaya başlamış. Nurlar’ı okudukça şevki, hevesi, heyecanı gün geçtikçe artmış.”

Kütahya’dan Servet Bilgin anlatıyor: Kitabevine gelen bayan, Hastalar Risalesi’ni görünce heyecan ve şaşkınlık içinde, sevinçle bu kitabı ne zamandır arıyordum, demiş. Sevinç ve hayretinin sebebini sorunca anlatmış: ‘Hastalar Risalesi’ni bir arkadaşım bana hediye etmişti. Kitabı baştan sona okudum, çok istifade ettim. Benim bir komşum vardı, babası kanserdi, Ankara’da tedavi oluyordu. Kendisiyle yolda karşılaştık. Babasının durumunu sordum. Ömrünün son günlerini yaşadığını, doktorların: “Tıbben yapacak birşey kalmadı, elimizden gelen her şeyi yaptık, hastanızı götürün, evinde son günlerini geçirsin, duâdan başka çare yok” dediklerini ağlayarak, hıçkırıklar içinde anlattı. “Ne olur babama duâ edin” dedi.

Babamın duâdan başka çaresi kalmadı, Ankara’dan getirdik, şimdi evde. Dur sana bir kitap vereyim, dedim. Hastalar Risalesi’nin manevî bir reçete hükmünde olduğunu arkadaşım bu kitabı bana verirken söylemişti. 

Hastalığın insan için ne kadar büyük bir nimet ve günahlara kefaret olduğunu, sanki hastalığı sevdirdiğini, manevî bir kazanç ve şifa kapısı olduğunu anlamıştım. Arkadaşıma dedim: Bu kitabı devamlı baş ucunda okuyun, inşallah şifa bulur… Duâ edeceğim, diyerek tesellide bulundum ve ayrıldık.

Aradan 5-6 ay gibi bir zaman geçti, tekrar karşılaştık, boynuma sarıldı, başladı anlatmaya: Babamı duâlar kurtardı, verdiğin kitabı devamlı okuduk. Allah’ımıza yalvardık, babam iyi oldu. Allah senden razı olsun. Ankara’ya kontrole götürdük, 2-3 ay ömrü kaldı diyen doktor şaşırdı. Siz buna ne yaptınız? diye sordu. Yaptığı tetkiklere bakarak birşeyinin kalmadığını söyledi! Biz de yanımızdan ayırmadığımız Hastalar Risalesi’ni gösterdik ve dediğin gibi dualâr ettik, diye cevap verdik. Doktor hayretler içinde kaldı. Onun için Hastalar Risalesi’ni arıyor, ama bulamıyordum, şimdi sizde görünce sevincim ondan…”

Risale-i Nur’un her hakikatinde olduğu gibi Hastalar Risalesi’yle de ilgili birçok ibretli tevafuk, hikmetli ders, manevî şifa ve moral verdiğini gösteren lâtif hatıralar, misaller çoktur…

İnsanları çaresiz, korku ve panik içinde bırakan, bütün sistemleri altüst eden bulaşıcı hastalığın maddî ve manevî tahribatı zamanında Hastalar Risalesi hediye dağıtma kampanyası son derece yerinde, yararlı, anlamlı ve değerli bir çalışma… 

Düzenleyen, katılan ve faaliyet gösterenleri tebrik ederiz.

Dipnotlar:

1- İsrâ Sûresi, 82. Âyet.

2- Fussilet Sûresi, 44. Âyet.

Fotoğraf: Erhan Akkaya

Okunma Sayısı: 2651
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı