Yelkovanla akrebin kıskacında ân oldu.
Şu devranda döne döne geçen, zaman oldu.
Zamandan ilham aldı çalışan tüm saatler,
Ahir zamanda vakit akşam, şafak tan oldu
Bezm-i elest’de söz vermişti Rabbine ruhlar,
İman eden melek, nefse uyan şeytan oldu.
Rabbim yoktan var etti mevcudat-ı âlemi
Ruh üfledi, yoktan zerre canlandı kan oldu
Adım adım ahrete başlayınca yolculuk,
Beşer, ömrünün geçen vaktini sayan oldu.
Geçti zaman, göçtü kervan, ömürler tükendi.
Giden her nefes, tazı önünde tavşan oldu.
Bir şule, bir zerre, bir dane, bir bakmak derken,
Günahkâr gözyaşlarımdan damla umman oldu.
Ne yapsam, nereye el atsam fani, boş çıktı.
Garip gönlüm aşk-ı âteşle perişan oldu.
Ezelden gelen yolcular, ebede uzandı.
Kur’andan beyan, hakikatler ayan oldu.
Hakkın takdiri, âlemde devirler dönüyor.
Dünya mezra, hayatın gayesi iman oldu.
Özüyle, sözüyle gönüllerin sultanıyken,
Zaman güzelleşince Bediüzzaman oldu.
Duman Yaman Aman İman
Atan Çan Kan Beyan Reyyan
Sultan Şan Afakan Kan Can
Perişan nişan dakikalar geçerken