Tarihî “Medrese eğitimi” sistemimizin temeli, İslâm Medeniyeti’nin geliştirdiği Sibyan Mekteplerine dayanır.
Sibyan, Arapçada sabi (çocuk) kelimesinin çoğuludur. Sibyan Mektep mimarisini Osmanlıların geliştirdiği gerçek olmakla birlikte, bütün İslâm dünyasında benzer mektepler çokça görülmüştür. Hususiyle Selçuklular devrinde Sibyan Mektebi modellerine rastlanmıştır.
Osmanlı Devri (1299–1920) Sibyan Mektepleri:
Osmanlı devletinde kendisine uygun bir gelişme sahası bulan vakıf sistemi birçok müesseseye tesir etmiş ve onları şekillendirmiştir. Bunlardan Sibyan Mektepleri, Fatih Sultan Mehmed dönemiyle (1451–1481) İstanbul’da gelişme göstermiştir. Fatih Sultan Mehmed ve zamanla devlet ileri gelenleri çok sayıda Sibyan Mektebi yaptırmışlardır.
Bu mekteplerde ders programları başlangıçta Kur’ân okutmak ve namazla ilgili bilgilerin verilmesinden ibaretti. Daha sonraları bu programlara yazı dersleri de konulmuştur.
Sibyan Mekteplerinin öğretim elemanları ise bir Hoca ve onun yardımcısı olan Kalfa’dan ibaretti. Ayrıca bir temizlikçi hademe (Bevvab) ve bir Mubassır (çocukları evine götürüp getiren eleman) idi. Hoca ve kalfalar mahallenin en şerefli ve haysiyetli kişilerinden seçilirdi. Osmanlı Sibyan Mekteplerinde eğitim ve öğretimi veren kişi gücü yerinde, zekâca üstün yaşlılardan seçilirdi. Bundaki gaye belli bir olgunluğa erişmiş tecrübeli bir kişinin çocuklarla rahatlıkla diyalog kurabilmesi idi. Bu düşünce ve davranış talebe ile çok daha iyi manevî irtibat sağlanmasına imkân veriyordu. Böylelikle Sibyan Mektebini bitiren talebe, yaşından daha büyük bir olgunluk ve hayat bilgisi edinebilirdi.
Sibyan Mektebine başlama yaşı 4 yıl, 4 ay, 4 gün idi. Osmanlılarda bu yaş ölçüsü mübarek sayılmıştır. Mektebe başlama merasimle olur, mezuniyette de mevlit merasimi yapılırdı. Yedi yaşına gelene kadar mahallenin çocukları bu mektebe devam ederlerdi. Okumayı ve çalışmayı teşvik amacıyla, çalışkan öğrencilere cildi süslü cüz veya kitap hediye edilirdi. Tatbik edilen programın ana gayesi, Kur’ânı öğrenme ve temel eğitimdir.
Sibyan Mektepleri mimarî açıdan iki grupta incelenebilir:
1. Külliye içinde yer alan Sibyan Mektepleri, 2. Mahalle içindeki tek yapılar. Derslikler genelde kare biçiminde şekillendirilmiştir. Kare biçimi Osmanlı mimarisi ana elemanıdır. Çocukların mektebe kolay gidip gelmesi için hemen her mahallede bir tâne bulunduğundan, “Mahalle Mektebi” denirdi. Sibyan Mekteplerinin birçoğu taş binâlar olduğu için “Taş Mektep” de denilmiştir. Sibyan Mekteplerinin dâimâ câmi çevrelerinde ya da câminin içinde olmasının sebebi; çocukların mânevî bir atmosfer içinde dînî eğitim almaları ve bunu uygulamalı olarak öğrenmeleriydi. Medrese mezunu hocalar, umûmiyetle mektebin yanındaki ya da yakınındaki câminin imamı veya müezzini olurlardı. Eğer çocuk sayısı fazlaysa, muallimin yetiştirdiği talebelerinden kendisine kalfa olarak seçtikleri de ders okuturdu. Bir Sibyan Mektebinde ortalama 30 çocuk okurdu. Bu çocuklar her akşam evlerine gitmeden önce mektebi yaptıranın rûhuna fâtiha okurlardı.