"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Salyangoz mahallesinde Müslüman…

Ahmet BATTAL
05 Temmuz 2025, Cumartesi
Muhafazakâr değerlere düşman ve ahlâksız çizimleriyle meşhur bir karikatür dergisinde yayınlanan bir çizim gündem oldu.

Çizimde, iki kişinin ruhunu temsil ettiği düşünülebilecek olan aksakallı ve melek kanatlı iki yaşlı bombaların atıldığı bir şehrin üstünden göğe yükseliyor. Bu sırada tanışıyorlar ve takkeli olanı diğerine “Selâmün aleyküm ben Muhammed” diyor. Melon şapkalı olanı da birinciye “Aleyhem salom ben de Musa” diyor. (El sıkışıp yükselmeye devam ediyorlar). 

Yani iyimser bir bakışla bu çizim bu iki kişinin selâmının dahi aslında birbirine benzediğini ve ikisinin de sulh ve selâm istediğini, ama ikisinin de mazlumiyetle ölüp Cennete yükseldiğini göstermeye yönelik. Zira çizimde ve konuşmalarda hakaret ya da rencide yok. Savaşın çirkin yüzünü ve mağdurların kültürlerinin yakınlığını gösteren bir karikatür gibi duruyor.

Doğrudan bir atıf yok ancak isimlendirme sebebiyle bir kısım insanlar çizimdeki iki kişinin Hazret-i Muhammed’e ve Hazret-i Musa’ya atıf yaptığını düşündüler. 

Peygamberimizin resminin çizildiği yorumu tepki çekti. Bunun bir provokasyon olabileceği ya da olduğu düşünüldü. 

Bu gerekçeyle, yayından bir süre sonra, organize olmuş biçimde bir tepki koyma süreci ve aynı anda bir gözaltı/tutuklama ve yasaklama süreci başladı. 

Savcının tutuklama talep yazısında, karikatürde “şehrin bombalanmasından Hazret-i Muhammed ile Hazret-i Musa’nın sorumlu tutulduğu, karikatürün kışkırtıcı tutum ve davranışlar sergilemeye yönelik ifadeler ve görseller içerdiği” iddia ediliyor. 

Kanaatimizce işin hukukî boyutundan bir şey çıkmaz. Hakaret yok. Tehdit yok. Hedef gösterme yok. Kışkırtma yok. Hatta denilebilir ki tam aksi var. 

Zaten Dergi açıklama yaptı ve mealen, “maksadımız Hazret-i Muhammed’in suretini çizerek Müslümanları rencide etmek değildir, biz Filistin meselesine sahip çıkıyoruz” dedi. 

Ama mesele büyütüldü.

Bakanlar dahi meseleye dahil oldular. Tepki koyanların taşkınlıkları yazılıp çizildi. 

Biz işin başka bir tarafından bakalım: 

Bu konularda akıl yürütenlerin çoğu Hazret-i Muhammedin tasvirinin Müslümanlarca hoş görülmemesinin sebebi hakkında bilgi ve hatta fikir sahibi değil.  

“Hıristiyanlar Hazret-i İsa’yı tasvir edince ve hatta heykelini yapınca bir şey olmuyor da Hazret-i Muhammed’in de resmi ya da sembolü çizilse ne olur?” gibi saçmalıklar okuyup görüyoruz. 

Daha ilginci dindar Müslümanlar da benzer cahillikler içinde.  

Geçelim. 

***

Bunları düşünürken aklımıza “Müslüman mahallesinde salyangoz satmak” deyimi geldi ve ardından şunları da düşündük.

Günümüzün açık toplumlarında bu deyimdeki “mahalle” kavramı ne ifade ediyor? 

Müslüman mahallesi ne demektir? Yer midir yoksa grup mudur? Kültür müdür ve tavır mıdır? 

Salyangoz alıcısı olan “Müslüman”lara ne yapılabilir?

Salyangoz satıcısı olan “kâfir”e ne yapılabilir?

Salyangozu Müslümanların mahallesinden yetişen gençlere satmaya çalışan “kâfir”e ne yapılabilir? 

“Ben ikisi de değilim ben sadece benim” diyene ne yapılabilir?

Karikatür meselesinde kimin niyeti neydi ve neye muvaffak oldu? 

Dergiciler beklemedikleri ve belki de bekledikleri bir reklam fırsatı elde etmiş oldu mu? 

Muktedir siyasetçinin çok istediği ayrışma mı körüklendi yoksa anlayışlı olma isteği mi yaygınlaştı? 

İslâm’ın izzetini korumanın ve mukaddesatımıza hakaret edilmesini önlemenin yolu her meselede saldırgan olmak mıdır? 

Müsbet hareket kavramının bu topraklardaki mimarı Bediüzzaman yaşasaydı bu konuda ne derdi? Talebelerine ne tavsiye ederdi? 

“Çiseden nem kapın, gidin derginin merkezine, bağırıp çağırın, hatta indirin camı çerçeveyi” mi derdi?  

Yoksa “İslam’ın izzetini tavrınızla, vakarınızla ve hizmetinizle gösterin” mi derdi? 

Cevaplarınıza hazırız. 

Okunma Sayısı: 1644
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • A. AYDIN

    5.7.2025 23:55:57

    5. Bize gelince “çirkinliklere idame-i nazar” bize şartlı ve sınırlı izin verilmiş olduğundan, biz fazla bakamayız. 6. Devlete ve siyasetçiye gelince “demokratik ve hukuk” devleti olmanın gereği neyse onu yapmalı; ifrata da, tefrite de gerek yok. Zira iki yanlıştan ancak üçüncü, dördüncü yanlışlar çıkar; doğru çıkmaz.

  • A. AYDIN

    5.7.2025 23:55:04

    1. Karikatüre gelince "USTACA" çizilmiş, belli; hiç renk vermiyor. Ne Muhammed ne de Musa "din ve barış söylemleriyle insanları nasıl da birbirine kırdırdık ve hâlâ kırdırıyoruz" dercesine gülmüyorlar (veya gülemiyorlar) belki ama gökten yağan zulme "AĞLIYOR DA DEĞİLLER!" 2. Bir şeklin algısı, bulunduğu zemine bağlıdır; derginin dine ve peygamberlere yaklaşımı da bellidir; hürmetkâr olsaydı bu çizime veya diyaloğun içeriğine yansırdı. 3. O iki kişi "mazlumen ölüp yükselenlerin ruhları" ise ölenler Musevîler değil ki, Muhammedîler. Demek ölenlerin ruhları da değil. 4. Böyle eğri oturup bir de şaibeli mesaj verirsen "yanlış anlaşıldım" diye ağlamayacaksın!

  • Osman Yıldırım

    5.7.2025 21:35:52

    Tabi ki sorunun cevabı sondaki cevaptır,yani Bediuzzaman musibet hareketi esas alır. Ancak muktedirler amacı üzüm yemekten ziyade bağcıyı dövmek olduğundan, toplumda oy oranlarının düşüşünü durdurmak ve kendi tabanlarını konsolide etmek için bu olayı fırsat bilip en yüksek perdeden bu olayı siyasetlerine malzeme yaptılar. Tabii ki bu olayı tasvip etmek mümkün değil,ancak bu tür olayların suistimal etmekte doğru değil.

  • Coşkun

    5.7.2025 19:53:48

    bu çirkin karikatürden şöyle bir yorum çıkamaz mı acaba? yani karikatürde (hz) musa'nın ağzından denmek isteniyor ki; ya muhammed (as) görüyorsun ki bizim üstün kavim (yahudiler, museviler) senin kavmin, ümmetin olan filistinlileri bombalarla yok ediyor.

  • Hüseyin İlhan

    5.7.2025 18:54:30

    'Ona dokunmak ibadettir,Ben onun ayakkabısını yalayayım, ve 'Peygamber hata yaptı,biz yapmadık,diyenlere hangi tepkiyi verdiniz muhterem-eler. Keza faiz teşvik edilirken gıgkı çıkmayan,israfı itibar diyerek müslümanları dejenere eden,zinayı suç olarak görmeyenlerin,hocaları başbakan iken zinayı suç olmaktan çıkardığında gıkı çıkmayanalrın sesini kediler tırmalamış. İz'an ve vicdanalrı zulüm yapılırken erozyon ve sel ile yitmiş zavallıların olduğu ülkem.

  • Müjdat Bayar

    5.7.2025 10:37:09

    Üstadımızın cevabı belli. Karikatürü çizenler gelebilecek tepkileri bilmeyecek kadar geri zekâlı değiller. Kaldı ki mazideki karikatürlerin bazılarında da aynı densizlik var. Yine de, hükûmet ele bakar, kalbe bakmaz, düsturuyla hareket edilmeli. İtidal elden bırakılmamalı.

  • HASAN DOĞAN

    5.7.2025 10:13:34

    Tabii ki ikicisini derdi...

  • Hür

    5.7.2025 10:07:18

    Hakaret olmayan ama hakaretmiş gibi algılanmaya müsait bir karikatür sipariş edilmiş olabilir Bu karikatür çizeri bu kadar cahil mı ki bu toplumda neyin nasıl anlaşılacağını bilmiyor! Geçiniz

  • S. Pelin Kurukahveci

    5.7.2025 09:02:26

    Hocam verilen tepkinin ölçüsüzlüğü ve olayın köpürtülmesi konusunda daha sağ duyulu olmak konusundaki görüşlerinize katılıyorum. Ancak sözkonusu karikatürü savunuyor olmanızı anlamıyorum. Böyle bir karikatür çizilemez. Evet burası Müslüman bir ülke. Ama dünyanın kafir ülkelerinde de bu tarz karikatürler infiale ve tepkiye yol açar. Bu tür hassas noktaların kaşınması provatif amaçlı şeyler. Savunulacak hiçbir tarafı ve haklılığı yok. Size kalırsa yarın bir adım daha ilerisi yapılır. Bir şekilde o çizimleri de tevil edebiliriz. Ekrem İmamoğlu dahi böyle bir şey olamaz diye tepki verdi.

  • Mehmet

    5.7.2025 00:39:05

    Doğru duruş budur. Karikatürde asla bir hakaret kastı yoktur. "Hakaret kastı"(!)na odaklanıp da oranın camını çerçevesini indirenlere laf etmemek de ancak iktidara yarar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı