İnsanoğlunun dünya ve hayata bakış açısı genelde iki türlüdür.
Soru şu: Dünya hayatını farklı tarza sokan asıl konu ne? Cevabı net! Dünya ve hayata ya Kur’ân’dan gelen iman gözlüğüyle, ya da dinsiz felsefenin zihinlere taktığı kara gözlükle bakacaksınız! Hayata ve olaylara iman gözlüğüyle bakıldığı zaman, herşey güzel, ünsiyetli, şeffaf, berrak, nuranî görünürken, menfi felsefenin gözlüğüyle bakılınca herşey çirkin, korkunç, dehşetli ve vahşetli görünüyor. Kısa, özlü bazı örnekler ve kıyaslar üzerinde duralım.
İnsan, ya konuşan bir hayvan ve canavar! Ya da eşrefi mahlûkat ve kâinatın halifesidir!
Dünya, ya bir zindan! Ya da bostanı cinan ve Esma-i Hüsnanın teşhir meydanıdır!
Aile, ya sıcak bir ortam, Cennet hayatının bir parçası. Ya da parçalanmışlığın, şiddetin ve kavganın başladığı bir odak noktadır!
Müslümanlar, ya güzelliklerin temsilcileri! Ya örümcek kafalı gerici, şuursuz topluluktur!
Devlet, ya adaletin, hukukun, eşitliğin sahibi ve koruyucusu! Ya da zulmün, diktanın, adaletsizin sembolüdür!
Millet, Ya saygıyı, şeffaflığı ve huzuru hak eden bir değer! Ya da istismar edilecek bir kaynaktır!
Siyaset, ya liyakat, doğruluk, tarafsızlık, hizmetin amacı, ya da, yalan, hile, kandırmanın aracıdır!
Eğitim, ya kalitenin, merakın, araştırmanın, fikir üretmenin platformu! ya da, ezberin, tek adamcılığın, doğma ve sapmaların aracıdır!
Basın, ya gerçek haberciliğin, güvenin, tarafsızlığın, ahlâka ve tarihe hizmetin aracı! Ya da, müstehcenliğin, sömürmenin, sahibinin sesi tarafgirliğin seviyesiz bir vasıtasıdır!
Çevre, ya, temizliğin, sağlığın, hayat standardının arttırılmasının meydanı! Ya da, pisliğin, karmaşanın, hastalıkların membaıdır!
Dostlar, ya, ziyarete, sohbete, vefaya muhtaç Hakk’ın emanetleri! Ya da, vefasızlığa bırakılmış garibanlar topluluğudur!
Amir, ya, tevazu, sabır, basiretli, ferasetli, liyakatli, efendi! Ya da, despot, bencil, makamı korumaya çalışan bir prototiptir!
Memur, ya, işine odaklı, insana hizmete amaçlı, hoşgörülü, güler yüzlü yardımsever! Ya da, “bugün git yarın gelci! Rutini takip eden bir masa bekçisidir!
Siyasiler, ya, dürüstlüğün, samimiyetin, hizmetin, yardımseverlik ve iş bitiriciliğin sembolü! Ya da, yalancılığın, hilenin, emanete hıyanetin, hortumlamanın adamıdır!
Fakirler, ya, tevekkülle, kaderin ve hayatın gerçeklerine tahammül eden bir insan! Ya da, isyanı ve karamsarlığıyla hayatını manen karartan bir vefasızdır!
Zenginler, ya, merhametli, vicdanlı, hakperest bir yardımsever! Ya da, vicdansız, katı, bencil bir menfaatçidir!
Hocalar, ya, ilmin izzetini koruyan, cemaatin ve halkın seviyesine inip onları dinleyen bir âlim! Ya da, memur zihniyetiyle “maaşlı namaz kıldırma memuru” olan bir anlayışın esiridir!
Cemaat, ya, irşada, eğitilmeye, ilgiye ve bilgiye muhtaç bir grup! Ya da, ibadet ruhundan uzak ülfete alışmış bir anlayışın temelcisidir!
Kütüphaneler, ya, adama, meraklıya, araştırmacıya, tarihi ve kültürü sevenlere hizmet eden ilim mekânları! Ya da, rafları tozla paslanan garip, ıssız mekânlardır!
Kahvehaneler, ya, sohbete, muhabbete, düşünmeye, fikir teatisine kaynak olan mekânlar! Ya da, boş boğazlığın, gıybetin, malayaniyatın eksik olmadığı zararlı mekânlarıdır!
Camiler, ya, ilgiye, cemaate, gençlere, gerçek sahiplerine, halis kullara hizmet eden hareketli ve canlı ibadethaneler! Ya da, namaz vakitlerinde ziyaret edilip hatırlanan mabedlerdir!
Müsbet anlayışı hayatın her kademesinde yaşayıp, yaşatmaya vesile olanlardan olmak ümit ve temennisiyle.