"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“AKP devletin ta kendisidir”

Ömer Faruk ÖZAYDIN
17 Mayıs 2020, Pazar
Aristokrat ve efendi devlete karşı mazlumların sesi olarak mağduriyetle iktidara gelen AKP, evrilerek devletin ta kendisi oldu.

Çıraklık, kalfalık dönemlerinde AB gibi demokrat programlarla milletin teveccühünü kazanmış, ustalık dönemine büyük bir “özgüven”le oyların yüzde ellisine göz dikmişti. Ancak, 17/25 Aralık yolsuzluk operasyonlarıyla itimadı sarsılan, fakat alternatifsizlik saikiyle başka yere de gitmeyen seçmen, yine de oyları yüzde 40’lara çekip ikazla sarı kart gösteriyordu.

7 Haziran 2015 seçimlerinde geriye düşen AKP, Suruç, Ankara ve Ceylanpınar katliâmlarıyla beraber üç ay içinde Türk siyasî tarihinde eşine az rastlanmış iltihaklarla oyları yüzde 50’lere çekiyordu.

Bu arada o günkü DP genel başkanı olarak hükûmete veryansın eden Soylu, hırsız, şerefsiz diyen Bahçeli, Tuğrul Türkeş, Kurtulmuş, Destici, birden AKP’li olup 15 Temmuz öncesi devlet adına kenetlendiler.

Gerçekte var olup abartı cezalarla sulandırılan Ergenekon için önce “savcısıyım” diyerek darbelere karşı duruş sergileyen Erdoğan, 15 Temmuz’da Avrasyacılarla beraber muhalefeti de konsolide ederek Başkanlığa yürüyordu.

16 Nisan’la gücü ve yetkileri tam olarak eline geçiren Erdoğan, Başkanlık sistemiyle siyasetin, idarenin, yargının, ekonominin ortak akıl yerine, tek adam rejimiyle aynen geçmişte “her şey padişahın iki dudağı arasında” retoriği hayata geçiyordu ki, Cumhuriyeti kuranlarla aynı noktaya gelinmişti.

BİZ BİZE YETERİZ VE IBAN

Malûm, koronavirüs pandemisiyle dünya seferber oldu. Vatandaşını eve çekerken, onun geçimini ve hayatını idame ettirmesi için gerekli destek sözü verdi devletler. Hattâ yaşadığımız yerde (Almanya) esnafa “coronahilfe” adı altında ciddî, karşılıksız yardımlar yapıldı. ABD 2,5 trilyon dolar, Almanya’nın 1 trilyon, Fransa’nın 400 milyar, İspanya’nın bile 200 milyar Euro yardım ettiğini düşünecek olursak “Evde kal” sloganının inandırıcılığı ve sosyal devletin ne olduğu daha iyi anlaşılır.

Bizde ise; milyonlarca esnaf, yevmiyelik işçi, seyyar satıcı sosyal devletini yanında görmek istiyor. “Aç susuz evde mi, yoksa dışarı çıkıp hastalığa mı yakalansam ateşleri arasında arafta..”

Elbette ki biz dünya devleriyle mukayese edilemeyiz, herkes cürmü kadar... Fakat “IMF’den borç almaktan borç vermeye kadar yükseldik, dünyanın en büyük gelişmesi, dünyanın en büyük 3. havalimanı vs bizde, Avrupa bizi kıskanıyor” diyerek vatandaşa “zenginiz” algısı ve popülizm yapıldığından beklentinin de büyük olması gayet tabiîdir. Öte yandan iban-imân dezenformasyonuyla 1.6 milyar TL’nin toplanmış olması aslında dini alet edenlere bir tepki.

Zira bu necip millet en kötü zamanlarda varını yoğunu harcamış, devletin bekası için aç kalmayı göze almıştır. 83 milyonluk bir memlekette 1.6 milyar gibi komik bir rakamın toplanması demek, böylesi günlerde kullanılması için el vurmadığı “ihtiyat akçesini” yanlışlarla tükettiğini görmüş, müthiş bir güven bunalımı yaşamıştır. 

Bu arada ABD’ye, İtalya’ya ve bir çok yere maske, test cihazı vs göndermekle övünen hükûmetin, 18 kuruşa mal ettiği maskeyi, önce bedava deyip sonradan vermediği ve milleti kuyruklarda bekletip, oradan oraya sürüklemesi sosyal devlet olmanın çok ötesinde hattâ devleti kuranlarla aynı paralele geldikleri görülür ki, bu bir kırılmadır.

Öte yandan Ankara’da 1150 oda, Malazgirt’te 10 dönümlük, Balıkesir’de 400 odalık saray, ejder meyvesi, 16 uçak, yüzlerce lüks araba, takılar ve şatafat “itibardan tasarruf olmaz” retoriği üst üste konulduğunda “hizmetkâr devlet aranıyor” ilânı artık açık arttırmada.

Bir başka retorik de 2023. Devlet kasasının boşalması, kara gün akçesinin yandaşlara peşkeş çekilip berhava olması 2023’e sayılı günler kala bir asır evvelki halimize döndük. Propagandalarla her ne kadar safdil insanlara “kurtuluşumuza vesile olacak prangalardan kurtulmak” mânâsı yüklense de, demek ki 2023 hayalleri boşuna değilmiş. 

Bu yazı serisini noktalarken DP Genel Başkanı Uysal yazımıza noktayı koydu.

Uysal, Erdoğan’ın muhalif belediyelerin para toplamasına karşı “bunlar paralel devlet kuruyorlar” çıkışına dedi ki: “AKP devlet içinde devletin ta kendisidir” 

Uzun sözün kısası...

Okunma Sayısı: 3050
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı