MEHMET KARA - ANKARA

Eğitimin bir ‘milli güvenlik’ meselesi olduğunu, milletimizin ve memleketimizin güvenliği için eğitimin daha da politikleşmesinin önüne geçmek gerektiğini düşündüklerini ifade eden Uysal, “Bugün ekonomiden adalete küresel ölçekte yapılan endekslerde ‘geri kalmış’ olduğunu düşündüğümüz ülkelere sıra kaptırmamızın temel sebebinin, özellikle mevcut iktidarın keyfi döneminde eğitim politikalarının konjonktürel ve deneme-yanılmaya dayalı olmasından kaynaklandığı bir gerçektir.  Yarına dair kaygılarından, ‘ihtiyaçlar hiyerarşisi’nde piramidin en altındaki ihtiyaçları arama/bulma çabasından kurtarılmadığı öğretmenlerin ‘lider nesil’ler yetiştirmesinin imkansızdır. İşte bu amaçla, sondan başlayarak, öğretmenlerimizin maddi kaygılarından kurtulmasını, itibarlı mesleklerini sürdürecek itibarlı bir kazancı elde etmelerini sağlamak zorundayız. Ülkenin her bir köşesinde her bir vatandaşımızın eğitim hakkına riayet ederek fırsat eşitliğini oluşturacak bir atama politikası benimsemeliyiz… Merhum Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in ‘kışlaya okula camiye siyaset sokmayın’ telkini dikkate alınmadığında nelere maruz kaldığımızı, siyasi, toplumsal ve ekonomik olarak ne büyük bedeller ödediğimizi hatırlatmak isterim.” şeklinde konuştu.