İYİ Partili İsmail Tatlıoğlu, 128 milyar doların simge haline geldiğini asıl erimenin 140 milyar doları aştığını öne sürerek altın
rezervinin de benzer yöntemle eritileceğini söyledi.
İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, “128 milyar dolar nerede?” sorularına Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın “Merkez Bankası olağanüstü durumlarda doğrudan döviz alım satım işlemi yapabilir” cevabını vermesini eleştirdi. Tatlıoğlu, “9 Nisan itibari ile Merkez Bankası’nın döviz rezervi eksi 60,4 milyar dolardır. Yani nakit bitmiştir. 40 milyar dolar civarında altın varlığı söz konusudur. Bunun 22 milyar doları Merkez Bankası’nın, diğerleri bankaların Merkez Bankası nezdinde tuttuğu altınlar. Bu altın rezervlerinin de eritilmeye başladığı şeklinde duyumlar vardır. Merkez Bankası’na, Sayın Erdoğan’a ve Sayın Erdoğan’ın ekonomi yönetime çağrı yapıyorum, daha önce yapmıştık bunları şeffaf yapın diye, şimdi tekrarlıyoruz Merkez Bankası işlemlerini şeffaf götürün” şeklinde konuştu.
Türkiye bunu hak etmiyor
“Merkez Bankası’nın Hazine işlemlerinde 140 milyar dolarlık döviz satışını açıklayacak bir hareketinin olmadığını vurgulamak gerekiyor” diyen Tatlıoğlu, şunları söyledi: “Bu konuda bilgilendirme yapılması gerekir ve de altın rezervleri konusunda bir bilgilendirme yapmalı, doğrudan ve ihale yoluyla satış cetvelini güncelleştirmelidir. Maalesef bakanlıkları saydığımızda birçok bakanın kendi konusunda önemli bir iş sahibi olduğunu görüyoruz. Siyasi yolsuzluk o hadde geldi ki utanın demeye utanıyoruz. Bu kadar vurdumduymazlık, milletten ve Allahtan korkmazlık Türkiye’nin hak ettiği bir fotoğraf değil.”
Bu kanuna meydan okumaktır
Tatlıoğlu, AKP Kongrelerini de eleştirerek, “Pandeminin pik yapmasında Ak Parti kong- relerinin büyük etkisi olduğunu gördük, kongrelere katılanların ölümlerine şahit olduk. Beklerdik ki, bir savcı şikâyete rağmen bir işlem yapsın. Genel kurul ve kurultaylarla ilgili bir savcı bir dosya açsın, bu doğrudan kanun tanımamazlıktır, bu kanuna meydan okumaktır. Sayın Erdoğan kendi temsil ettiği Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kanun ve kurallarının yok edicisi olmuştur. Tarihe böyle bir not düşülecektir. Bir kantinde 10 öğrenci kahve içti diye on binlerce ceza yazanlar Türkiye’de bir kongre bir toplantı için bir dosya açma cesaretine sahip olamamışlardır. Bu da Türkiye’de yargının ve denetimin ve de kamunun ne durumda olduğunun göstergesidir” ifadelerini kullandı.
Ankara - Anka