DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın boykot ile ilgili sözlerine, “Türkiye’de üretilen Fransız
markalı ürünleri de mi boykot edeceğiz?” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, KARAR TV canlı yayınında Taha Akyol ve Elif Çakır’ın sorularını cevapladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fransız mallarına boykot çağrısını yorumlayan Babacan, “Küreselleşen bir dünyada herhangi bir ürün sadece bir ülkenin malı değildir. Türkiye’de üretilen Fransız markalı ürünler var. Onları da mı boykot edeceğiz? Orada bizim vatandaşlarımız çalışıyor. Bunlar küreselleşen dünyada çocukça şeyler. Tamamen hikâye” dedi. Kongre yaptıkları şehirlerde vatandaşların ‘Ben sokakta yatıyorum, eve götürecek ekmeğim yok, param yok, ne yapabilirim’ diye kendilerinden yardım istediğini anlatan Babacan “Vatan- daşlarımız biraz çekingen davranıyor ama artık korku dağlarının teker teker aşıldığını görüyoruz. Çünkü kaybedecek bir şeyleri kalmadı. O eşiği aşıp eleştirilerde bulunuyorlar artık” diye konuştu.
Hayat pahalılığı olarak geri dönüyor
Dolardaki önlenemeyen artışı değerlendiren Babacan, Türkiye’nin enerjide dışarı bağımlı olduğunu, bu yüzden sürekli dövize ihtiyaç duyduğunu belirterek “Böyle bir ülkede kurlar artıyorsa bilin ki orada bir hastalık söz konusu. Hükümet kurlara bakmıyor, ama her şey dövizle, kurla ilgili. Özellikle döviz kuru maliyetleri çok etkiliyor. Teknoloji, elektrik her şey döviz. Kurun artması direkt piyasayı etkiliyor ve vatandaşa hayat pahalılığı olarak geri dönüyor” diye konuştu. İnşaat sektörünün büyük rantı nedeniyle çok cazip bir hale geldiğini, sanayicinin bile üretmekten ziyade inşaata yatırım yapmaya başladığını belirten Babacan “Döviz kaynakları, inşaat sektörüne aktarıldı. Fakat inşaat çok az döviz getirisi sağlar. Bu işin çok basit bir mantığı var. Döviz kaynakları yine döviz getirisi yatırımlara ayrılmalıydı. Ekonomiyi yönetenler, öyle hatalar yapıyor ki iki aylık bir bakkal çırağı bunların yaptığı hatayı yapmaz” diye konuştu.