"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

"Ebediyen çürümeyen" olarak acbü’z-zeneb

12 Ağustos 2011, Cuma
ACBÜ'Z-ZENEB DR. BAHRİ TAYRAN

"Gerçekten insanda bir kemik var, ebediyen toprak yemez” hadisini şöyle yorumlayabiliriz: “Ebediyen toprağın yiyemeyeceği kemiğin”, yani kemiğin parçalanma özelliğinin en alt seviyesi olarak anlaşılmasını gerekli ve yeterli ipuçlarını taşımaktadır. Kemikler uzun yıllar çürümeden kalabilmesi de esasında kemiklerin taşıdığı mineral madde yoğunluğundan kaynaklanmaktadır. Hatta kemiğin dokusal yapısı dikkate alındığında önce hücreleri ve jelâtin gibi organik molekülleri çok erken dönemde çürümesine rağmen kemiğin yapısı ve görüntüsü bozulmamaktadır. Nitekim, insan vücudunda % 6 oranında mineral madde vardır. Bunlar çürümezler. Diğer taraftan doğal çürümenin yavaş seyreden hızına karşılık yakma işlemleri ise bunun bir benzeri olarak ancak çok hızlı seyretmektedir. Bu bağlamda 900 – 1200 ºC’de sıcak hava ile yakılan ölü insan cesetlerinden 1 saat kadar kısa bir zamanda 1,5–2,0 kg. kadar kül geride kalmaktadır. Bu yakma sırasında karbon, hidrojen, oksijen gibi vücudun organik yapısını oluşturan esas elementler de gaz olarak uçar. İşte çürümeyen maddeler hem kül halinde kalan ve hem de gaz halinde uçanlardır. Bunların ebedilik kazanmasında da iki anlam iç içedir. Birincisi bu elementlerin yok olmasının mümkün olmadığıdır. İkinci anlamı ise, işte bu elementlerden her bir insanın tekrar yaratılması nedeniyle bunların ebedilik kazanmalarının kesin olacağıdır.

HER İNSAN KENDİ ACBÜ’Z-ZENEB’İNDEN TERKİP EDİLECEKTİR
Acbü’z-zeneb’in kuyruk sokumu kemiği olarak anlaşılmasının ana mesajı geçmiş asırlar için yeterli olsa da, asrımız bilgi düzeyiyle yeterince temsil etmediğini bahsetmiştik. Gelecek satırlarda ise, “acbü’z-zeneb’i acbü’z-zeneb olarak inceleyeceğiz. Bir peygamber bilginliği ve bilgeliğinin insanlara sunduğu bu muhteşem terim, kendi sözüyle ifadesini şöyle bulmuştur: “İnsanın acbü’z-zeneb dışında her parçası çürür. İşte bu acbü’z-zeneb’den terkip edilir.”
Bir sonraki yazıda acbü’z-zeneb’i inceleyen İslâm bilginlerinin görüş ve değerlendirmeleriyle bizlere sundukları açılımları, hatta büyük açılımları inceleyip, sonrasında genel değerlendirmemizi yapacağız.

Okunma Sayısı: 1922
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı