"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eğitim almış ve kodlanmış olarak zerreler

17 Ağustos 2011, Çarşamba
ACBÜ’Z-ZENEB DR. BAHRİ TAYRAN

Bediüzzaman “zerre” konusunu Sebe Suresi’nin 3. âyetinde “atomlar” anlamındaki “zerre” ile “ondan daha küçük (asgarû)”, “daha büyük (ekberû)” olan her şeyin evrende (semâvât) ve dünyada (arz) Allah’tan uzak kalmadığı ve ne varsa hepsinin kitab-ı mübînde (Sebe: 34/3) kaydedildiğinin bildirildiği âyetle inceler. Âyetin tercümesi şöyledir:
“Ne semavatta (kâinat, evren, kozmos) ve ne arzda (dünya) zerre ağırlığınca bir şey (miskâlü zerretin) ondan uzak kalamaz, bundan küçük (asgarû) veya büyük (ekberû) ne varsa hepsi kitab-ı mübindedir.” (Sebe 34/3)

ZERRE KAVRAMI ATOM ALTI, ATOMLAR VE MOLEKÜLLERİ KAPSAMAKTADIR
Bu âyetten; “zerre” yani atom ağırlığı ifade edildikten sonra “atomdan küçük” ile bugünün ilgi çekici ifadesi ile “atom altı parçacıklar” ve “atomdan büyük” ile de “inorganik ve organik moleküller” olmak üzere üç büyük terim öğrenmekteyiz. Ayrıca, âyetin sonunda bütün bunların kitab-ı mübîn’de kaydedilmiş olduğu da bildirilmektedir. Bu kayıtta “nerede”, “ne zamanda” ve “nasıl bir yapı ve konumda” mânâları yer almaktadır. Kayıtlar ileride kullanılacağı için tutulur. Peki, bu zerreler, zerreden küçük olanlar ve büyük olanlar neden kaydedilir? Şüphesiz ileride kullanılacaklar diye… Peki nerede, ne zaman ve nasıl?
İşte Kur’ân’ın bildirdiği bu üç terim yani atom (zerre) merkezli olarak ondan küçük ve ondan büyük olanların Yaratıcı tarafından bilinmesi ve kaydedilmeleri çok önemli olmasının bir göstergesidir. Böylece “zerre” terimi atom altı, atomlar ve moleküller olmak üzere birbiri için de üç farklı alanı temsil etmektedir. Bediüzzaman bir çağdaş Kur’ân bilgini olarak bu zerre alanında 8 İlâhi kanunun varlığını işleyerek İslâm’ın sunduğu yüksek entelektüel boyutta büyük açılımlar getirmiştir. Burada konumuzla ilgili iki “kanun-u İlâhî”nin özetini vererek canlıların vücudunda görev alan zerrelerin (elementler-moleküller) aynı zamanda görevlerinin onlara kodlandığını ve ebedi âlemde kullanılacaklarının birer sünnetullah oluşunu göreceğiz. Ve sonuçta acbü’z-zeneb’e tekrar döneceğiz.

Okunma Sayısı: 972
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı