Haccın kudsî bir ibadet olması, neticesinde fevkalâde büyük mükâfatın bulunması, bu önemli ibadetin kendi şartları ve gereği kadar bir hacıya kazandırdıklarının da muhafaza edilerek devam ettirilmesi gerekmektedir.
“Ben terazi tutamam”, “Bir hacı olarak faal bir ticaret yapamam…” “Artık dünyanın işlerini terk ettim…”, “İnsanların içerisine çok fazla katılamam ve karışamam…” gibi mesnedi ve manası olmayan manasız cümlelerle hacı olan kıymetli ve mübarek mü’minler kendilerini boşluğa, manasızlığa, atalete ve faydasızlığa atmamalıdırlar.
Gerçekten bütün farizalarıyla birlikte hac görevini yerine getirebilmiş olan mü’minler, hakikaten hacı olduklarını, haccın kazandırdığı güzellikleri sosyal hayatta paylaşarak gösterebilmelidirler.
Terazi nasıl doğru kullanılır, nasıl hakka-hukuka saygı göstererek doğru tartılır; mü’min, hacı bir kişi Allah’tan korkarak gerçek manasıyla her türlü helâl ticareti nasıl yapabilir; sosyal hayatta insanların arasına katılarak daha fazla nasıl İslâmiyetin, iman, Kur’ân’ın güzellikleri anlatılabilir ve hakeza hayatın her safhasında Allah’ın emir ve yasakları nasıl uygulanabilir; severek ve isteyerek bütün bunları uygulamaya istekli ve talip olmalı ve yapabilmeli, yerine getirebilmelidirler.
Her hacı bir İslâm şûrâsı olan hac da gördükleri, yaşadıkları ve öğrendikleri; diğer mü’min ve muvahhid Müslümanların iyi, güzel, faydalı ve takdir gören davranışlarını, sözlerini, tecrübe ve kazanımlarını; kendi memleketlerindeki mü’minlerle paylaşabilmeli, onlara anlatabilmeli ve onlarla konuşabilmelidir…
Bu da ancak ciddî manada sosyal hayattaki vazifelerini, yaptıkları işleri ve kazanımları terk etmek ve daha dikkatli bir şekilde yapmakla, yerine getirebilmekle mümkün olabilir.
Hacı, Allah’ın kendisine ikram ve ihsan ettiği güzellikleri ve mükâfatı devam ettirebilmek adına; sabrını, metanetini, her türlü huy özelliklerini müsbet manada diğer mü’min ve Müslümanlarla öğrenilecek bir şekilde zamanında ve yeri geldiğinde, yerli yerinde paylaşabilirse ancak ve ancak kendi hacılığını ve kıymetini yükseltmiş, pekiştirmiş olur.
Hem hacılığı elde edeceğiz ve hem de hacılığın güzelliklerini ve faydalarını da devam ettireceğiz. Allah’ın izniyle ve yardımıyla inşallah…