Bu zamanda İslâma hizmet mühimdir. İman, Kur’ân hizmetinin çalışma hizmeti önemlidir.
Bu zamanın muhteşem Kur’ân, iman tefsiri olan Risale-i Nurlar’la İslâma, insaniyete hizmet etmek ise çok mühim, çok önemli ve çok çok kıymetlidir.
Bal ve bal gibi olan her şey çok kıymetlidir. Talibi çoktur. Haşeratı, sineği, böceği, ayısı, dayısı ve balcısı balın en önemli takipçileridir. Kimi faydalanmaya, kimi zarar vermeye, kimi de takdir ve tahsin etmeye çalışırlar.
İşin sahibi sebepler dairesinde her zaman “Bal” gözükse de… Her işin sahib-i hakikisi Allah’tır (cc). Demek ki bizler yorum ve tariflerimizde, tasvir ve anlatımlarımızda daima Sahib-i Hakiki’ye vasıl olacak yorumlar yapmalıyız.
Hayali kişiler gibi, hayali yorumlar da yolda kalır. Hizmet dâvâsında bulunan bir adam muhakkak bir surette hayali ve hakikatı birbirinden çok iyi bir şekilde tefrik edebilmeli, ayrılabilmeli, ifade edebilmeli ve anlatabilmelidir.
Hakikat konusunda Rabbinin rızasını ve yasaklarını, cezalarını gözeten adam daima kazanır ve hakikatın hizmetkârı olur. Bu rıza konusunda sadece akıl ve kalp değil, ruh, hayal ve düşünce de Allah’a râm olmalı, O’nun emir, yasak ve cezalarını takip edebilmelidir.
Şu hizmette olmayan, yapılmayan, söylenmeyen, anlatılmayan bir şeyleri; olmuş gibi, hakikat gibi, sözlenmiş gibi anlatan ve söyleyenler, yapmaya kalkanlar Allah katında bir hesap vermeye kendilerini hazırlamalıdırlar.
Lâfla Hakk’ın hatırı âli tutulmaz!.. Ancak fiiliyatla, tatbiki olarak bu mümkün olabilir. Hakk’ın hatırı karşısında ise filanın hatırı, filanın şerefi, filanın ağabeyliği, filanın tecrübesi, filanın marifeti, filanın kabiliyeti ancak koskoca bir “sıfırla” ifade edilebilir.
Şu imtihan dünyasının ortasında, şu kudsî Kur’ân, iman hizmetinden sıfır değil de hiç olmazsa tevhidi ifade eden tek “bir” olalım inşallah.