Mevsim itibariyle daha fazla fırsatlara, daha fazla faidelere ve güzelliklere kavuşabileceğimiz bir mevsime girdik…
Soğuk yok… Libaslarımız bile çok yok… Tatil dolayısıyla zaman alabildiğine çok… Her türlü konuda bahane edilecek çok şey yok… Seyahat kolay, hareket kolay…
Gelin bizler yokları, çokları ve kolayları bir fırsata çevirelim ve faideli, meyveli ve güzel neticeli kılalım. Kafamızda, zihnimizde, düşünce ve fikrimizde bizler bu fırsatları nasıl hizmete çevirebiliriz, nasıl faideli ve meyveli kılabiliriz hedef ve kararlılığı yer etsin ve fiiliyata dönüşsün…
Tatiller ve boş zamanlar için dünya adına planlar ve projeler yapıp hedefler ve gayeler tayin ettiğimiz gibi ahiret adına ve imanî hizmetler adına da bizler bir planlamaya, ayarlamaya girişelim inşallah…
Eğer bir yere gideceksek hizmete göre ayarlayalım. Eğer bir şey alacaksak iman hizmetine göre düşünelim, karar verelim. Eğer birilerini görecek, ziyaret edeceksek iman, Kur’ân hizmeti noktasından bir bağı bağlantısı ve ağırlığı olsun…
İrtibat diyoruz, iman hizmeti için ifrat derecesinde irtibatın en iyi yapılabileceği mevsimlere girdiğimizi daima göz önünde bulunduralım.
Nimetlerin bolluğu ile rahmetin çoğaldığı şu güzel aylarda bizler de; nimetlere nimet katma adına, müfritane bir şekilde hizmet adına faaliyetlere, programlara ve ziyaretlere katılmaya, iştirak etmeye çalışalım.
Ele geçmez, her zaman ele geçmez dediğimiz hizmet adına her türlü fırsatları ifrat derecesinde bu güzel, rahat mevsimlerde gerçekleştirmeye çalışalım. Nasıl ki dünya adına her türlü, en küçük de olsa meseleleri ve metağı değerlendiriyor, geldisini gittisini hesap ediyoruz. Ahiret hesabına da muhasebeli ve muvazeneli bir şekilde ifrat derecesindeki hizmetlerimizi, ziyaretlerimizi düşünelim, planlayalım ve uygulamaya koyalım.
Tefekkür ederek, zikrederek, teşbih ve tahmid ederek düşünce dünyamızı, aklımızı, fikrimizi nurlandıracağımız bu mevsimleri inşallah hizmet-i imaniyeyi düşünerek değerlendirelim, gafletle ve boş bir şekilde dünya adına geçirmeyelim. İnşallah….