"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Neden yüzeysel, sathî?

Rifat OKYAY
06 Mayıs 2020, Çarşamba
İnsanım diyen ve diyecek olan insanın hakikî vazifesi; Yaratanını, Hâlık-ı Kâinatı tanımak, bilmek ve tanıdığını, bildiğini; edeble, hürmetle ve ubudiyetle, itaat ve inkiyadla âleme ilân ederek, yerine getirmek ve yapmaktır.

Âleme belâ, musîbet geldi... Müslümanlara da geldi... Oldu mu şimdi? Oldu ki hemde bal gibi oldu. Hemde en evvel Müslümana gelmeliydi ve de geldi elhamdülillah. 

Şu garib ve âcip asrımızda, zamanımız da Müslümanlar var, ama ismen var, şeklen var, alâyiş ve nümayişle var... Yaratıcıya, Allah’a karşı kulluk borcu olan vazifeler, ubudiyetler, ibadetler hakkıyla ve zamanında, yerli yerinde yapılmıyor, ya da eksik yapılıyor, noksan bırakılıyor. 

Tabir-i caizse Müslümanları gaflet ve vurdumduymazlıkla dünyaya boğduracak ve hakikî insanî vazifelerini ve yaratılış gayelerinden olan ahiretin varlığından büyük bir sathilik/yüzeysellikle uzaklaştıracak, unutturacak ve ona dair hakikî vazifelerini yaptırmayacak; haller, davranışlar, fiiller, düşünceler ve fikirler Müslüman toplumun her kesiminde her tabakasında icra-yı faaliyette bulunuyor ve hüküm sürüyor. Bırakın Müslümanı, insan olarak her şeyin derinlerine inen, herşeyin herşeyini, aslını, esasını öğrenmek isteyen ve öğrenebilenler... Maalesef Allah’a, ahirete ve dine ait her türlü bilgi ve meraka gelince sathîleşiyorlar ve bu konularda yaptıkları her iş ve beceride yüzeysel kalıyorlar. 

Halbuki kalb ve vicdanı boğan, ruhu sıkan, inanç ve ibadeti ters yüz ve alt üst yapan siyaset ve afakî malûmatlar konusundaki işlerde, fiillerde, faaliyetlerde ve marifetlerde pek çok başarılı ve muvaffak oluyorlar. 

Evet her yerden, her taraftan gelen küfrî ve süflî hücumlar karşısında; bir mü’mine, bir Müslümana güneş gibi bir iman lâzım ki her şeyde, her vaziyette, her durumda, her yaptığı işte ve faaliyette kader-i İlâhî ve kudret-i Rabbaniyenin izini, eserini ve tesiratını görsün, duysun hissetsin ve bu bataklıklara saplanıp boğulmasın. 

Bu zamanda imanî ve Kur’ânî, İslâmî meselelerde sathîlik/yüzeysellik insanın, hem dünya hayatını hem de ahiret hayatını, maalesef batırıyor, berbat ediyor. İslâmî ve insanî bir hayattan uzaklaştırıyor. Kalbimizi dağıtmamak, aklımızı bozmamak için imanî meseleleri tahkikî olarak derinlemesine öğrenmemiz ve fiiliyata dökmemiz insaniyetimizin ve ubudiyetimizin, kulluğumuzun; birinci ve olmazsa olmaz aslî vazifesi olmuş oluyor.

Fıtratımızdaki merakı, aşkı, şevki ve zevki gelin fani ve geçici, lüzumsuz, malayani şeylere sarf etmeyelim. Bütün bu duygularımızı; Allah’ı ve bizden istediklerini öğrenmeye ve imanımızı TAHKİKÎ İMAN mertebesine çıkartmaya, sathiliği/yüzeyselliği bırakarak; ciddî, samimî bir gayretle çalışalım inşaallah...

Okunma Sayısı: 1139
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı