"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tarafgirane yalancılık

Rifat OKYAY
20 Ekim 2019, Pazar
Zamanımızda en yaygın şekliyle görülen bir taraftarlık, tarafgirlik ve taraf tutma futbol maçlarında var. Bu tarz bir taraftarlığın ve tarafgirliğin önüne, arkasına ve kendisine baktığımızda neyi görüyoruz?

Körü körüne bir inad… Ahlâkî her türlü yönleriyle zorlayan ahlâksız hitaplar… Alabildiğine sigara ve içki… Mantıksız, manasız, ölçüsüz bağırıp çağırma ve en kötüsü de herkesi içine alacak ve muhatap kabul edecek şekilde küfür etmek, saygısız ve edepsiz hareketlerde bulunmak.

Evet, bütün bunların sebebi taraftarlık veya tarafgirlikten dolayı meydana gelmiyor, ortaya çıkmıyor, yapılmıyor. Esas sebep bu işlere soyunanların, bu işleri yapanların bilgisizliği, görgüsüzlüğü, kendini bilmemelerinden kaynaklanmış olmasındandır. 

İnsanım diyen bir insan kendi evlâdı başka takımı tutuyor diye söver, dayak atar, redd-i evlâd eder mi?

Her neyse bizimle ne alâkası var bu işlerin diyoruz ve soruyoruz? İnad ve taraftarlığın  gözü kördür şeytanı melek, meleği şeytan gösterir. Velev ki mübarek bir dindar da olsun!..

Esas sebep ve kaynak İslâmiyete lâyık ve yaraşır sıdkın, doğruluğun kuvvetli bir imanla elde edilememesidir. İman zafiyeti her türlü sosyal yaraya sebep olduğu gibi kuru kuru inada ve taraftarlığında birinci sebebidir. Halbuki gerçek ve İslâmiyete lâyık bir doğruluğa sahip olan insan imanın netice vermesiyle ancak ve ancak Hakk’a taraftar olabilir ve Hakk’ı tutabilir.

Riyakâr olan, yalancılığı meslek edinen hiçbir zaman Hakk’a taraftar olamaz. Olsa olsa ancak nefsine, menfaatine, gururuna ve enaniyetine taraftar olur ve inadına bunların levazımını müdafaa ve metheder. 

Eğer bu riyakârlığınızı, yalancılığınızı göstermelik hallerle ve orasını burasını süsleyerek, örterek ve tamamlayarak dalkavuklukla, yağcılıkla, göstermelik vaad ve hilelerle örtmeye, saklamaya, tasannuya, hodperestliğe ve hodfüruşluğa vurmaya çalışır ve müdafaa niyetiyle sağa sola reklâm ve ilân ederseniz işte bu da çirkin bir yalancılık ve riyakârlıktır. Ne Müslümana, ne insana yakışır bir hal değildir.

Bütün bu haller ve durumlar, davranışlar nifakı, münafıklığı ve fitneyi doğuran sebepler olarak; baş edilemeyen, sari/bulaşıcı hastalık gibi yayılan ve çok tehlikeli olan muzır bir yalancılığı netice verir.

Küçük bir esas ve kaynak sebep gibi görülmeye, gösterilmeye çalışılan, esas itibariyle de gerçek manada bir iman zaafiyetinden kaynaklanan inatkârane tarafirlik ve taraftarlık, menfaatperestlik toplumun ve Müslümanların dağ gibi büyük bir problemi ve meselesi olur.

Bu tehlikeli halin ve meselenin inananlar ve din noktasından vebali, mesuliyeti ve cezası ise fevkalâde büyük ve korkunçtur. Çünkü insan ve mü’min bu tarz bir yalancılık ile kendisini ve bütün mahlûkatıyla, müştemilatıyla kâinatı yaratan ve idaren eden Cenab-ı Hakk’ın Sani-i Zülcelâlin kudretine iftira etmiş olur. Rabbimiz bizi her türlü riyakârlıktan, dalkavukluktan ve yalancılıktan muhafaza etsin ve korusun inşallah.

Okunma Sayısı: 1471
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı